Kenya İslami Vakıf Başkanı 86 yaşındaki Shaikh Muhammed Akhtar, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) iç yüzünü iyi bildiklerini, 15 Temmuz’da darbe girişiminin yaşandığı saatlerde Türkiye’nin selameti için dua ettiklerini belirtirken, her koşulda Türkiye’nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında olduklarını söyledi.
Akhtar, AA muhabirine, Hintli bir ailenin çocuğu olarak 1935 yılında Hindistan’da doğduğunu, 1947 yılında Pakistan’ın Hindistan’dan ayrılmasıyla Pakistan’da kaldıklarını belirtti.
Bir petrol şirketinde çalışmak üzere 1955 senesinde Suudi Arabistan’a gittiğini anlatan Akhtar, 1960’a kadar farklı sektörlerde çalıştığını söyledi.
Vakfın 1962 yılında İngiltere’de kurulduğunu ifade eden Akhtar, Kenya’daki ilk faaliyetlerinin İslam’a davet ve Kur’an-ı Kerim’in Svahili dilinde tercüme edilmesi olduğunu aktardı.
Kenya’nın bağımsızlığını 1963 yılında kazanmasının ardından Nairobi’de mescit açıldığını ve arkadaşlarının kendisini buraya davet ettiğini anlatan Akhtar, Kenyalı Müslümanların yardım istediği Pakistanlı Alim Ebu’l-A’la Mevdudi’nin, yardımcısı Golan Muhammed’i Kenya’ya görevlendirdiğini, Muhammed’in 1970 yılında hayatını kaybetmesinin ardından Mevdudi’nin kendisini yardımcısı tayin ederek Kenya’da görevlendirdiğini söyledi. Akthar, görevini bir süre Suudi Arabistan’dan gelip giderek yürüttüğünü, 1978 yılında ise Kenya’ya tamamen yerleştiğini kaydetti.
Kenya’nın bağımsızlığını kazanmasının ardından ülkenin kuzey doğusunda Somali sınırında, Müslümanların yaşadığı bölgede çatışmaların yaşandığını ifade eden Akhtar, olaylarda yetim kalan çok sayıda Müslüman çocuğun misyonerler tarafından Hristiyan olarak yetiştirildiğini söyledi.
Ülkede resmi rakamlara göre nüfusun yüzde 10-12’lik bölümünün Müslüman olduğunu ancak Müslümanların, nüfusun yüzde 30’luk kısmını oluşturduğunu anlatan Akhtar, Hristiyanların kontrolünde olan ülke medyasının sayıyı az göstererek Müslüman nüfus oranını saptırdığını belirtti.
Kenya devleti ve halkının ibadet özgürlüğü noktasında sağduyulu olduğunu dile getiren Akhtar, “Kenya’da diğer başka ülkelerden, hatta birçok İslam ülkesinden ibadet özgürlüğü anlamında çok çok daha farklı yaklaşım var. Nairobi’de 250 cami var. Biz yaklaşık 100 cami yaptırdık şu ana kadar, yaptırdığımız camilerin tamamına yakınının yerini devlet bize tahsis etti. Bu ülkenin siyasilerinde böyle bir gelenek var. Doğru çalışan, hakkıyla çalışan herkesin önünü açıyor, hiçbir şekilde onlara zorluk çıkarmıyor. Ayrıca Kenya halkı da fanatik bir halk değil, yani taassup yoktur Kenyalılarda. Bazı kökü dışarıda bulunan Hristiyan dernekler bu durumu kaşımaya çalışıyorlar, bu durumdan rahatsızlar.” dedi.
Modern eğitim sistemi ile yetimlerin ve yoksul çocukların eğitimine öncelik verdikleri bilgisini paylaşan Akhtar, ülkede çok sayıda yetimhane ve eğitim kurumu açtıklarını ifade etti.
Kenya’da Müslüman bölgelerin çoğunluğunu Somalililerin oluşturduğunu, bu sebeple ülkede İslam’ı Somalilerin temsil ettiğini aktaran Akhtar, ülke genelinde polis eğitim merkezlerinin, askeri havalimanlarının, cezaevlerinin de aralarında bulunduğu binlerce yerde cami bulunduğunu kaydetti.
Akhtar, Kenya’da parlamentonun yüzde 25’ini Müslümanların temsil ettiğini, önceki Ulusal Meclis Başkanının da Müslüman olduğunu söyledi.
Shaikh Muhammed Akhtar, Kenya halkının FETÖ’nün iç yüzünü çok iyi bilmese de İslami Vakfı olarak kendilerinin FETÖ’yü iyi bildiklerini vurguladı.
15 Temmuz darbe girişiminden önce de FETÖ ile hiç temaslarının olmadığını belirten Akhtar, şöyle devam etti:
“Çünkü bizi de kendilerinden görmüyorlardı, bizimle irtibat kurmuyorlardı. Hiçbir şekilde iş birliği yapmadık. Biz bütün kalbimizle Türkiye ile birlikteyiz. Biz Müslümanlar olarak özellikle gece gündüz Türkiye’ye, Türkiye’nin selameti için kalben dua ediyoruz. Ve biliyoruz ki bütün Avrupa ve Batı, Türkiye’yi zayıflatmak için çalışıyor, bunun da farkındayız. O yüzden biz daha çok Türkiye’nin yanındayız. Bilesiniz ki bütün İslam dünyası, bütün Müslüman halklar aslında böyle düşünüyor.”
Kenya halkının Türkiye’ye karşı bir eylem girişiminde bulunan her kim olursa olsun onu tasvip etmeyeceğini vurgulayan Akhtar, “Türk hükümeti bir kere onların kalbinde yer etmiştir. Dolayısıyla böyle bir kalkışmaya destek vermeleri mümkün değildir.” ifadesini kullandı.
“Erdoğan bizden, biz de ondanız” diyen Akhtar, “Biz Türk milletini iyi biliriz. Mekke’de, Medine’de Türkleri gördüğümüzde onların kalplerinde nasıl bir İslam sevgisi beslediklerini iyi biliriz. 15 Temmuz’da ilk haberi aldığımızda girişimin başarısız olacağı kanaatindeydik. Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü bir lider olduğunu biliyorduk, halkın da bu girişimin karşısında duracağını biliyorduk. Endişeyle izledik ama ‘sabaha kalmaz bu iş biter’ diye düşünüyorduk. O gece Türkiye için çok dua ettik. Biz istiyoruz ki Türkiye bütün mazlum milletlerin önderliğini yapmaya devam etsin. Bu yüzden bizim için Türkiye’nin güçlü kalması çok önemli.” şeklinde konuştu.
Akhtar, Türkiye’den Kenya’daki Müslümanlara yönelik eğitim projelerine destek olmalarını beklediklerini sözlerine ekledi.