Çeşitli nedenlerle sökülen ve kesime gönderilmesi planlanan zeytin ağaçlarını satın alan Orhan Şenci, İzmir’deki bahçesinde tekrar toprakla buluşturup budama, bodurlaştırma ve yetiştirme tekniğiyle peyzaj ögesi haline getiriyor.
Bayındır ilçesinin Söğütören Mahallesi’nde yaşayan 57 yaşındaki Şenci, 24 yıl önce bir bahçeden sökülen zeytin ağaçlarının kesime gideceğini öğrenince bunları satın aldı.
Kesilmelerine gönlü el vermediği ağaçları köküne zarar vermeden evinin bahçesine taşıyan ve burada saksılara yerleştiren Şenci, o dönem yaptığı fidan yetiştiriciliğini bırakıp iki oğluyla zeytin ağaçlarına “bonsai” adı verilen budama, bodurlaştırma ve yetiştirme tekniğini uygulamaya başladı.
Şenci, 24 yıldır çeşitli nedenlerle sökülmesi kararlaştırılan zeytin ağaçlarını satın alıp, bahçesinde “bonsai zeytin ağacına” dönüştürüyor.
Her birine 3 yıl emek veriyor
Bahçesine taşıdığı zeytin ağaçlarına özenle bakan, 3 yıllık emek sonunda görsel değer katan Şenci, kesimden kurtardığı ağaçları lüks siteler, villalar ve alışveriş merkezlerine peyzaj amaçlı satıyor.
Şenci, yurt dışından taleplere de cevap verip, konteynerlerle ürünlerini gönderiyor.
Orhan Şenci, AA muhabirine, 24 yıl önce bu işe başladığında peyzaj amaçlı ağaç yetiştiren çok fazla kişi olmadığını söyledi.
Odun olacak ağaçları kurtarıp tekrar doğaya kazandırdığını ifade eden Şenci, ürünlerini bahçesini değiştirmek isteyenlerin satın aldığını kaydetti.
Şenci, artık tanındığını, ağaçlarını gözden çıkaranların kendisine ulaştığını dile getirerek şöyle konuştu:
“Biz de onlardan ücret karşılığında alıyoruz. Bahçeden aldıktan sonra ilk olarak oğlum, baş budamasını yapıyor. Baş budaması düzgün olmazsa görüntüsü olmuyor. Çocuklar bildiği için düzgün şekilde yapıyor. Kılcal damarlarını bozmadan ağacı yerinden alıyoruz, tıra yüklüyoruz ve düzgün şekilde altını kapatıyoruz. Tırla bahçemize geliyor. Burada saksının içine dikiyoruz. Diktikten sonra da 3 yıl bunun satıma gelinceye kadar bakım aşaması var.”
Aldıkları ağaçlar arasında çok yaşlı olanların da bulunduğunu belirten Şenci, “Bizim elimizdeki en ufak ağaç 30 yaşında. 2 bin 500 yaşına kadar ağaç var bahçemizde. Bu ağacın belindeki damarlardan ve içerisindeki boşalmadan 2 bin 500 yaşında olduğunu öğrendik. Bu ağaç oduna gitmesin diye büyük bir titizlikle kurtardık ve bahçemize getirdik. Çok az bulunan bir ağaç. Gözümüz gibi bakıyoruz.” ifadesini kullandı.