Alman bilim adamları kanserle mücadele etmek için yeni bir yol buldular.
Gelişimin yazarı, Max Planck Derneği Polimerlerinin Araştırma Enstitüsü’ne aittir. Yöntem, tüm biyokimyasal süreçler için evrensel bir enerji kaynağı olan adenosin trifosfat (ATP) kullanımının baskılanmasına dayanmaktadır. ATP de dahil olmak üzere, kanser hücrelerinin çoğalma sürecini de besler.
Yeni çalışmanın yazarları, oksijen mitokondrisi ve bir moleküle dönüşümü ile emilim sürecinde üretilen ATP’nin sunulmasını durdurmaya çalıştı.
Ekip, son zamanlarda geliştirilen platin tabanlı bir ilaç (II) tripeptit (II) yardımıyla bunu başardı. İlaç hücresel ortama girdiğinde, hidrojenin endojen peroksitine reaksiyona girer, moleküllerini birbirine bağlar, insan saçından binlerce kez daha ince küçük kıllar oluşturur. Oksijenin OTF’yi dönüştürmesine izin vermeyen bu kıllar.
Daha sonra, laboratuvar testleri sırasında, kanser hücrelerinin bu ilacın etkisinden dört saat öldüğü ortaya çıktı. Yazarlar, bu hastalığın özellikle dirençli formları için anti -kanser terapisi oluşturmanın mümkün olacağını umuyorlar.
Pholused, Hint mumyalarının acımasız cinayetlerin kurbanlarını düşürdüğüne söz verdi.