Ukrayna’nın başkenti Kiev’de, Rusya yanlısı dönemin Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in Avrupa Birliği (AB) ile Ortaklık Anlaşması’nı imzalamayı ertelemesi üzerine, 21 Kasım 2013’te protestolar başladı.
Sokak gösterileri ve tepki üzerine Yanukoviç, 22 Şubat 2014’te ülkeden kaçtı, ardından Batı yanlısı siyasetçiler yönetime geçti.
Yeni yönetimin iş başına gelmesi üzerine, Yarımada’da konuşlu bulunan Rus askeri üssünden çıkan birlikler, Kırım’ın çeşitli şehirlerinde konuşlandı.
Ukrayna ile Rusya arasında Rus Karadeniz Filosunun konumuyla ilgili 28 Mayıs 1997 ve 21 Nisan 2010’da yapılan anlaşmalara aykırı olmasına rağmen Rus birlikleri, Yarımada üzerinde hareket ederek yer değişiklikleri yaptı.
Rus yanlıları, Kırım’ın Rusya’ya bağlanması için 25 Şubat 2014’te Parlamentoya baskı uyguladı. 400 civarında Rusya yanlısı, Kırım Parlamentosunu basarak Kırım’ın bağımsızlığını ilan etmesi için referandum kararı almasını talep etti.
Yarımada’da askeri üniformalı üzerlerinde hiçbir sembol ya da simge bulunmayan silahlı kişiler, 27 Şubat 2014’ten itibaren kamu binalarında kontrolü ele geçirdi.
“Yeşil adamlar” olarak adlandırılan Rus yanlısı milis güçleri, kısa sürede hükümet binalarının yanı sıra Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosunu da kontrol altına aldı.
“Yeşil adamlar”ın gölgesinde referandum
Eli silahlı “yeşil adamların” gölgesinde 6 Mart 2014’te toplanan Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu, Kırım’ın Rusya’ya bağlanması için referandum yapılması kararı alındığını ilan etti.
Bu süreçten itibaren yeşil adamlar, Kırım Tatarlarına ve Ukraynalılara baskı yaparak onları Yarımada’dan uzaklaştırmak için uğraştı.
Kırım Tatarları, parlamentonun bu kararına karşı çıkıp boykot kararı alsa da 16 Mart 2014’te Yarımada’da sözde referandum yapıldı. Rus yanlısı silahlı güçlerin kontrolündeki referandum sonucunda Moskova’nın da beklediği kararın Kırım’ın Rusya’ya bağlanması yönünde çıktığı açıklandı.
Referanduma başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere uluslararası kuruluşlar ve Türkiye dahil pek çok ülke karşı çıktı ve referandumu geçersiz saydı.
Kremlin Sarayı’nda ilhakın töreni
Moskova yönetimi ise referandumu tanıdı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 21 Mart 2014’te Kremlin Sarayı’ndaki törende, “Kırım ve Sivastopol’ün Rusya’ya bağlanması ve yeni federal bölgeler oluşturulmasını” öngören yasayı imzaladı. Böylece Rusya, Kırım’ı yasa dışı ilhak etmiş oldu.
İlhaktan Kırım Tatar Türklerine baskılar arttı. Kırım’ın Rusya yönetimine geçmesinden sonra “26 Şubat olayları” gerekçesiyle başta yöneticiler olmak üzere Ukrayna yanlısı Kırım Tatar Türkleri baskı altına alındı, hakları ihlal edilmeye ve tutuklandı.
Kırım Tatarlarının iradesini temsil eden Kırım Tatar Milli Meclisi, aşırıcı örgüt kapsamına alındı ve faaliyetleri yasaklandı.
Rusya Kırım üzerinden de Ukrayna’ya saldırdı
İlhaktan bu yana Kırım Yarımadası’ndaki askeri gücünü arttıran Rusya, savaş öncesi de buraya binlerce asker konuşlandırdı.
Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna’ya başlattığı savaşta, Rus ordusunun bir kısmı Kırım üzerinden Ukrayna’ya saldırdı.
Savaş esnasında Rus ordusu zaten kontrolü altında tuttuğu Donetsk ve Luhansk’ın yanı sıra Zaporijya ve Herson’u da ele geçirdi.
Kırım’ın ardından Ukrayna’nın 4 bölgesi daha Rusya tarafından ilhak edildi
Rusya aynı Kırım’da olduğu gibi bu bölgelerde de savaş esnasında bu şehirlerin “Rusya Federasyonu’na bağlanması için” referandum düzenledi. 30 Eylül 2022’de Kremlin Sarayı’nda düzenlenen törenle Putin, Ukrayna’nın Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgelerinin Rusya tarafından yasa dışı ilhak edilmesini imzaladı.
Donetsk ve Luhansk şehirleri, 2014’ten bu yana Rusya yanlısı ayrılıkçıların kontrolünde bulunuyordu.
Kırım’ın ilhakının ardından Rusya böylece Ukrayna’nın yüzde 15’ini daha topraklarına dahil etti.
Herson ve Zaporijya bölgeleri Donbas’ı Kırım ile bağladı
Rus ordusu bir süre sonra Herson şehrinden Dnipro Irmağı’nın sol yakasına çekilse de bölgede kontrolünü devam ettiriyor.
Kırım Yarımadası’nın kuzeyinde yer alan Herson, su kaynaklarına sahip olması nedeniyle ilhak edildikten sonra su sıkıntısı yaşanan Kırım için oldukça önem taşıyor.
Halen çatışmaların sürdüğü Zaporijya bölgesinin yaklaşık yüzde 70’i Rus askeri güçlerinin, Zaporijya şehri dahil yaklaşık yüzde 30’u da Ukrayna ordusunun kontrolü altında bulunuyor.
Söz konusu bölgedeki Avrupa’nın en büyük nükleer santrali konumunda bulunan Zaporijya Nükleer Santrali’ni Ruslar kontrol ediyor.
Gerek Herson bölgesi gerekse Zaporijya bölgesi, Rusya’nın Donbas bölgesi üzerinden Kırım ile kara yolu bağlantısı kurabilmesi için kilit konumda bulunuyor.