AA’nın İstanbul Maratonu’nun 45. yılı dolayısıyla hazırladığı dosya haberlerin ilkinde, maratonun ilk yarıştan bugüne gelişimi aktarıldı.
Cumhuriyet’in 100. yılının da kutlanacağı Türkiye İş Bankası’nın isim sponsorluğundaki maraton, 1979 yılındaki ilk organizasyondan bu yana her geçen yıl büyüdü.
Her yıl sivil toplum kuruluşlarının da büyük ilgi gösterdiği maratonda profesyonel atletlerin yanı sıra halk koşusuna katılanlar iki kıtayı dostluk ve centilmenlik duygusuyla birleştiriyor. Bu haliyle İstanbul Maratonu dünyanın en ilgi çekici maratonlarından birisi olarak dikkati çekiyor.
Tarihi noktalar
Maratonda sporcular startın ardından Anadolu ile Avrupa yakalarını birleştiren 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nü geçerek mücadeleye başlıyor.
42 kilometrelik büyük mücadelede güzergah boyunca atletler Deniz Müzesi, Dolmabahçe Sarayı, Fındıklı Camisi, Galata Köprüsü, Yeni Cami, Mısır Çarşısı, Sirkeci Tren Garı, Sepetçiler Kasrı, Topkapı Sarayı, Ahırkapı Sis ve Düdük Feneri, Küçük Ayasofya Camisi, Gülhane Parkı’ndan geçecek.
Büyük yarış 2 saati aşkın mücadelenin ardından Sultanahmet Meydanı’nda tamamlanacak.
1979’daki ilk yarış 1 Nisan şakası sanıldı
Yapımına 1970’te başlanan ve 1973’te Cumhuriyet’in kuruluşunun 50. yılında hizmete açılan Boğaziçi Köprüsü, İstanbul’da Türk sporu için de “Kıtalar arası koşulan bir maraton” fikrinin doğmasını sağladı.
İlk kez 1973 yılında Tercüman Gazetesi tarafından gündeme getirilen Asya’dan Avrupa’ya koşma fikri, 1979 yılında bir grup Alman turistin girişimiyle gerçekleşebildi.
Atletizm Federasyonu tarafından Uluslararası Asya-Avrupa Maratonu adıyla düzenlenen organizasyonda Almanya, Belçika, Hollanda ve Türk atletler mücadele verdi.
İlk maraton, tertip komitesi üyeleri Selahattin Yıldız, eski atlet ve Atletizm Federasyonu Başkanı Ali Ergenç, Ziya İğdebeli ile Osman Kazancıoğlu’nun çabalarıyla koşulabildi. Düşük bir bütçe ile büyük zorlukların üstesinden gelmeye çalışan organizasyon ekibinin imdadına Almanya’dan 60 gönüllü sporcu yetişti. Bazı kuruluşlarında desteğiyle uygulamaya konuldu. Tüm planlamalar yapıldıktan sonra gerekli önlemlerin de alınmasıyla Asya-Avrupa Koşusu, 1 Nisan 1979’da “Dünyanın tek kıtalar arası maratonu” unvanıyla ilk kez start aldı.
1 Nisan Pazar sabahı halk Boğaziçi Köprüsü’nde yolun yarısının kapatılarak insanların köprüde koştuğunu görünce bunun 1 Nisan şakası olduğunu düşündü.
1982’de Büyükşehir Belediyesine devredildi
Organizasyon 1982 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesine devredildi ve “Kıtalar arası Avrasya Maratonu” adıyla anılmaya başlandı.
Kategorileri ve ödülleri artırılan, dünya çapındaki elit atletlerin davet edilmeye başlandığı maraton organizasyonu, uluslararası kuruluşlardan tebrik ve destek almaya başladı.
2001 yılında Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile Atletizm Federasyonu tarafından ortaklaşa organize edilen yarış daha sonra tekrar Büyükşehir Belediyesinin organizasyonuna geçti.
1999’da tüm gelir depremzedelere bağışlandı
17 Ağustos 1999’daki Gölcük Depremi’nin ardından koşulup koşulmayacağı tartışılan maraton, ülkenin içinde bulunduğu sıkıntılı dönemi atlatmasında yararlı olacağı yönünde verilen kararla yapıldı.
Köprü üzerindeki riske göz önünde bulundurularak katılımcı sayısı 75 bin kişiyle sınırlandırıldı. 75 bin kişinin yer aldığı 1999 Avrasya Maratonu’nda elde edilen tüm gelirler depremzedelere bağışlandı.
Avrasya Maratonu ekranlarda
2000 Avrasya Maratonu, bu büyük organizasyonun tarihinde önemli bir yere sahip oldu.
Koşu, TRT, NTV, CNN Türk gibi ulusal televizyon kanallarının yanı sıra dünyaca izlenen Eurosport kanalında naklen yayımlandı.
Böylelikle, hem Türk atletizminin bu alandaki başarısı hem de İstanbul’un tarihi ve doğal güzellikleri birçok ülkeye görüntülü aktarılmış oldu. Reuters, Washington Post, AP gibi medya kuruluşlarıyla birlikte toplam 150 yerli ve yabancı gazeteci koşuyu takip etti.
75 bin kişilik kısıtlamaya rağmen aşırı ilgi nedeniyle bu sayının 100 bine yaklaşması ise vatandaşların maratona gösterdiği ilgiyi ortaya koydu.
2006’da çipli sisteme geçildi
Artırılan ödül miktarları ve atletlerin derecelerini anında ölçen elektronik zamanlama çipi sayesinde maraton, 2006 yılında önemli bir ivme kazandı.
Avrasya Maratonu, bu yıldan itibaren uluslararası takvimde saygın bir yeri olan, elit atletler ve yüz bini aşkın sporseverin katıldığı bir organizasyon olma kimliğini aldı.
2008’de “Gümüş Kategori”ye yükseldi ve Maraton Fuarı düzenlenmeye başlandı
Avrasya Maratonu gerekli kriterlerin sağlanmasıyla “Silver Label” nişanı kazandı ve dünyada bu unvana sahip 21 maraton arasındaki yerini alarak “Gümüş Kategori”ye yükseldi.
Kot farkının giderilmesi ve parkura tarihi özellik kazandırılması amacıyla finiş noktası Beşiktaş’tan Sultanahmet’e alındı.
2008 yılında Avrasya Maraton Fuarı ilk defa düzenlenmeye başlandı ve fuarın tanıtımı için Etiyopyalı rekortmen atlet Haile Gebrselassie’nin Maraton Fuarı’na katılması sağlandı. Adım Adım oluşumu ile “Sosyal Sorumluluk Partneri” uygulamasına geçildi.
2010 yılında altın kategoriye geçiş için gerekli girişimlerde bulunuldu. İlk kez “Sağlıklı yaşam istasyonları” kuruldu. Uluslararası ilişkileri geliştirmek amacıyla Prag ve Roma başta olmak üzere Londra, Berlin, Frankfurt, Paris, New York, Boston ve Rotterdam’da yapılan maratonlara gözlemci ve temsilciler gönderildi.
Yapılan tanıtım çalışmaları sonucunda çipli koşulara 5 kıta, 85 ülkeden 8 bin 380 kişi kayıt yaptırarak maratonda bir kez daha katılım rekoru kırıldı.
2012’de “Altın Kategori” geldi
Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliğinin (IAAF) belirlediği tüm kriterlerin yerine getirilmesi sonucunda 2012 yılında Kıtalar Arası İstanbul Avrasya Maratonu, “Altın Kategori”ye dahil edildi.
Maraton böylece dünyanın en iyi 17, Avrupa’nın en iyi 7 maratonundan birisi olma unvanını elde etti. 2011 yılında Maraton Fuarı, Feshane Fuar ve Kongre Merkezi’nden İstanbul Kongre Merkezi’ne taşınarak Türkiye’nin en büyük spor fuarı düzenlendi ve fuarın dünya maraton fuarları ile aynı seviyeye ulaşması sağlandı.
Çipli koşu kayıtlarında maratona 6 kıta, 88 ülkeden toplam 13.006 katılımcı ile tüm zamanların katılım rekoru kırıldı.
Büyük organizasyon 2013’ten itibaren İstanbul Maratonu adıyla koşulmaya başlandı.
2016’da 15 Temmuz şehitleri için koşuldu
Darbe girişiminin yaşandığı yıl Halk Koşusu’nun adı Kahramanlar Koşusu olarak değişti ve yarış “15 Temmuz şehitleri için koşuyoruz” sloganı ile koşuldu.
42 kilometre, 15 kilometre ve 10 kilometre kategorilerinde “tavşan atlet” uygulamasıyla koşucular en iyi derecelerini yapmaları için desteklendi.
2019’da “tavşan atlet” parkur rekoru kırarak yarışı kazandı
2019’da düzenlenen Vodafone 41. İstanbul Maratonu’nu erkeklerde Kenyalı atlet Daniel Kipkore Kibet, parkur rekoru kırarak kazandı.
15 Temmuz Şehitler Köprüsü gişelerinin yaklaşık 250 metre gerisinden başlayan ve Sultanahmet Meydanı’nda sona eren 42 kilometre 195 metrelik maratona atletlere tempo veren “tavşan atlet” olarak başlayan Kibet, yarışı birincilikle tamamladı.
Parkuru 2.09.44’lük derecesiyle birinci bitiren Kibet, parkur rekorunun da yeni sahibi oldu. Bundan önceki rekor 2 saat 9 dakika 57 saniyelik derecesiyle 2018 yılının kazananı Kenyalı Felix Kimutai’ye aitti.
Salgında önlemler altında koşuldu
Kovid-19 salgını nedeniyle dünya üzerinde birçok majör maraton iptal edilirken 2020 yılında İstanbul Maratonu’nun gerçekleştirilmesi için tüm önlemler titizlikle alındı.
İhtiyaç duyulan geniş alanı sağlaması sebebiyle start-finiş noktası olarak Yenikapı Etkinlik Alanı tercih edildi ve bu doğrultuda yeni bir parkur hazırlandı.
Salgın önlemleri nedeniyle sınırlı sayıda 42K koşucusu ile start alan yarışta maratoncular, İstanbul Boğazı üzerinden iki kere geçiş yapma şansını yakaladı.
Sınırlı sayıda koşucuyla 42K parkurunda koşulan N Kolay 42. İstanbul Maratonu, bir başka ilke sahne oldu. Maratonun koşulduğu hafta sonu boyunca düzenlenen sanal koşular, Türkiye’nin 80 ilinde ve 55 ülkede gerçekleştirildi. 5K, 10K ve 15K kategorilerinden oluşan N Kolay İstanbul Maratonu Sanal Koşuları, Türkiye’nin en geniş katılımlı sanal koşusu olma özelliğini taşıyor.