Yalova’da yaşayan 86 yaşındaki emekli öğretmen Kemal Güler, satın aldıklarının yanı sıra kütüphaneden ödünç temin ettikleriyle binlerce kitap okudu.
Sivas’ın Zara ilçesinde dünyaya gelen ve birçok ilde görev yaptıktan sonra Yalova’da emekliye ayrılan Güler, kitap okumadığı bir zaman dilimi düşünemiyor.
Çok sayıda kitap alan ancak bunları zamanla çevresindeki kitap kurtlarına hediye eden Güler, ödünç kitap uygulamasıyla kütüphane müdavimi oldu.
Emeklilik döneminde kitap okumaya daha çok zaman ayıran Güler, 2014’te Yalova İl Halk Kütüphanesinden aldığı 109 kitapla, “en çok ödünç kitap alan okur” unvanını elde ederek ödüllendirildi. Güler’in bu alanda, 2016 ve 2020’de ikincilikleri, 2019’da da üçüncülüğü bulunuyor.
2014’ten bu yana 8 yılda 803 kitap ödünç aldığı kütüphanenin personeli, Kemal öğretmeni çok seviyor, hürmet gösteriyor.
Kitap sevgisini ailesine de aşılayan, 82 yaşındaki eşi Ayhan Güler’e evliliklerinin başından bu yana 63 yıldır kitap okuyan Güler, Türk edebiyatını, dünya klasiklerini ve romanları seviyor, son dönemde polisiye romanları tercih ediyor.
“Günde 100-150 sayfa okuyorum”
Kemal Güler, AA muhabirine, çocukken okulda öğretmeninin teşviki üzerine Sivas’ta Pamukpınar Köy Enstitüsü’nde eğitim almaya başladığını, ilk görev yerinin Diyarbakır olduğunu söyledi.
Duvar örme, sıva, aşı, hayvancılık, tarım gibi birçok alanda donanımlı yetiştiklerini belirten Güler, “Eşimi ilk gördüğümde 12 yaşındaydım. Zamanla evlendik ve çok mutlu olduk. Hiç kavga, tartışma gibi bir şey yoktu. Hep üretime dönük yaşadık. Ben ayrıca iyi bir trikotajcıydım. 15 yıl dükkan işlettik.” dedi.
Okuma alışkanlığının çocukluktan geldiğini ve çok kitap okuduğunu anlatan Güler, eşine ve çocuklarına bu sevgiyi aşıladığını söyledi.
Yalova’ya geldiğinde çok zengin bir kütüphaneye sahip olduğunu ancak bir süre sonra okuduğu tüm kitapları dağıttığını ifade eden Güler, şöyle devam etti:
“Ondan sonra İl Halk Kütüphanesine dadandım, bir velinimet orası. Ben okumadan yapamıyorum. Özlem var kütüphanede, çok yardımcı oluyor. Günde 100-150 sayfa okuyorum. 3-4 günde bir kitap bitiriyorum. Kitap benim için damarımda akan kan gibi. Zekam yaşıma göre çok iyi. Herhangi bir olumsuzluk yaşamadım. Eşimle kitap okumam çok eskiye dayanır. Ben yatakta kitap okurken o da dinlerdi. Hemen hemen okuduğum kitapların hepsini ona dinletmişimdir. Bundan ben de zevk alırdım. Benim için kitap, insanın ömrüne ömür katan bir değer. İnsanın kendini geliştirmesi, mutlu olması, gözü ve gönlünü açması için muhakkak kitap okuma sevgisini kazanmasını öneriyorum.”
Cep telefonu gibi teknolojik aletlerin kitap okuma alışkanlığını gençlerden uzaklaştırdığına değinen Güler, kütüphaneye gittiğinde sadece birkaç kişi gördüğünü ve buna çok üzüldüğünü dile getirdi.
“Eşim sayesinde 63 yıldır okuyor gibi oluyorum”
Ayhan Güler de eşinin, evlilik hayatı boyunca 63 yıldır durmadan usanmadan kendisine kitap okuduğunu belirtti.
El işi yaparken, örgü örerken bıkmadan dinlediğini ifade eden Güler, “Çocuklarımızı okuttuk. Biri doktor, biri mühendis, biri sürücü kursu yetkilisi, diğeri ise laborantlıktan emekli oldu. Çocuklarımız derslerini yaparken odamıza çekilirdik, orada bana kitap okurdu. Ben alıştım. Ev işlerini yapar, yemeğimizi yer, sonra da el işimi alır yanına otururum. O kadar mutlu oluyorum ki okumadığı günlerde bir şey yapmamış gibi hissediyorum. Ben kitap okumuyorum ama eşim sayesinde 63 yıldır okuyor gibi oluyorum.” diye konuştu.
“Aldığı kitapları evde eşine de okuması bizi ayrı mutlu ediyor”
Kütüphanenin müdürü Selçuk Yüksel, Kemal Güler’in, bilgisi, nezaketi ve güler yüzüyle baş tacı okurlardan biri olduğunu dile getirdi.
Personelin, o geldiğinde ailesinden birini görmüş gibi mutlu olduğunu anlatan Yüksel, “Kemal amcamıza her türlü yardımda bulunuyoruz. Yeri geldiğinde kitapları evine kadar götürüp eşlik ediyoruz.” ifadesini kullandı.
Kütüphane görevlisi Özlem Görmüş ise şunları söyledi:
“Kemal amca geldiğinde yüzümüz gülüyor, enerjimiz tavan oluyor. Biz zaten hangi kitabı vermeye kalksak genelde okumuş oluyor. Sürekli bir kitap seçme aşaması yaşıyoruz, hatta Kemal amca gelmeden önce kitapları toparlayıp kendisine hazır hale getirmeye çalışıyoruz. Aldığı kitapları evde eşine de okuması bizi ayrı bir mutlu ediyor. Bazen kitap bulamadığımız zamanlar olabiliyor. Bir yazarın kitabını veya onun istediği kitabı bulamadığımızda hemen başka bir kütüphaneden tedarik ediyor ya da kendimiz alıyoruz. Böylece onun bu tatlı telaşına ortak olup elimizden geldiği kadar kitapları kendisine ulaştırıyoruz.”