Bakan Ertuğruloğlu, Bayrak Radyo Televizyonunda (BRT) katıldığı bir programda, BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) Kıbrıs’ta konuşlu BMBG’nin görev süresinin uzatılması kararını değerlendirdi.
Ertuğruloğlu, BMGK’nin bu karar alınırken “sözde” Kıbrıs Cumhuriyeti hükümetinden onay alınmasının kabul edilebilir bir hareket tarzı olmadığını söyledi.
Bu hatanın yeni olmadığına değinen Ertuğruloğlu, “Eskiden beri, yıllardan beri, başından beri yapılan bir hatadır. Sanki Kıbrıs’ta tüm Ada’yı ve halklarını temsil eden merkezi bir otorite varmış gibi sözde Kıbrıs Cumhuriyeti hükümetinin onayı alınarak, BMBG’nin Ada’da görev yapmasının zemini hazırlanmıştır. Zaten Kıbrıs sorunu dediğiniz sorun da budur. Yani Ada’da halkları temsil eden merkezi otorite olmamasına karşın sanki varmış gibi ve bu da Rum tarafıymış gibi BMGK’nin Kıbrıs’a yönelik politikası, Kıbrıs sorununun ta kendisidir.” dedi.
Ertuğruloğlu, BMBG’nin bütçesinin büyük çoğunluğunun Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından karşılandığını ve taraflı bir güç olarak görevini yürüttüğünü söyledi.
BMBG’nin Ada’da taraflı bir güç olarak görev yapmasının yıllardır yaşanan bir sıkıntı olduğuna işaret eden Ertuğruloğlu, “Bundan dolayı uzun yıllardır Rum halkının onayını alırken Ada’nın eşit sahibi Kıbrıs Türk halkının da onayının alınması gerekmektedir. Biz bu olmamasına rağmen iyi niyetliliğimizle misafirperverlik göstererek KKTC topraklarında da görev yapmalarına yıllardır izin verdik. Ama artık bu böyle devam edemez.” diye konuştu.
“BMBG KKTC topraklarında görev yapacaksa KKTC’nin onayını almalı”
Ertuğruloğlu, BMGK yetkililerine, BMBG’nin görev süresinin uzatılması ile ilgili yapılan eski hataların devam etmesi halinde birtakım tedbirler almak zorunda kalacakları yönünde yaklaşık iki yıldır uyarıda bulunduklarını da vurguladı.
Bakan Ertuğruloğlu, şöyle devam etti:
“Bizi kale almamaları halinde hiçbir şey olmamış gibi görev süresini uzatmaları durumunda bizim birtakım tedbirler alma mecburiyetinde kalacağımızı çok net bir şekilde ifade ettik. Şimdi o aşamaya geldik. Alacağımız tedbirleri BM’nin bilgisine getirdiğimizde kamuoyunun da bilgisi olacaktır. Ama özü şudur; BM’nin KKTC topraklarında Rum tarafının onayı ile görevde bulunduğu algısının ortadan kalkması gerekir. BMBG eğer KKTC topraklarında görev yapacaksa KKTC’nin, Kıbrıs Türk halkının onayını almış olması gerekir. Bu onay alınmadan Rumların onayı ile KKTC topraklarında görev yapması kabul edilir bir hareket tarzı değildir. Bu tepkimizi ortaya koymama diye bir lüksümüz yoktur.”