Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs için görevlendirdiği BM Üst Düzey Temsilcisi Jane Holl Lute’u Cumhurbaşkanlığı’nda kabul etti ve ardından açıklamalarda bulundu.
Lute ve ekibiyle toplantı gerçekleştirdiklerini, daha sonra öğle yemeği yediklerini belirten Tatar, Cenevre’de 27-29 Nisan’da BM öncülüğünde garantör ülkelerin de katılımıyla 5+1 formatında düzenlenecek Kıbrıs konulu gayriresmi konferans öncesi Lute ile son kez görüştüklerini söyledi.
Tatar, Lute’un gayriresmi konferansın olabilmesi için uzun zamandır çaba harcadığını ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının başladığından bu yana katılacağı ilk toplantı olacağını kendilerine aktardığını dile getirdi.
Gayriresmi konferans öncesi pozisyonlarının net olduğunu vurgulayan Tatar, Kıbrıs Türk tarafının bu konuyla ilgili kendi içerisinde yoğun değerlendirmeler de yaptığını belirtti.
Tatar, Kıbrıs konusunda halkın nabzının da tutulduğuna işaret ederek, “Kıbrıs Türk halkı, eşitlik temelinde Kıbrıs’ta bir anlaşmayı her zaman istiyor.” dedi.
Kıbrıs’ta 50 yıldır federasyon temelli müzakerelerin yapıldığını vurgulayan Tatar, şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanı seçilmemden sonra egemen eşitliğe dayalı, yan yana yaşayan ve iki bağımsız devletin iş birliğiyle Kıbrıs’ta sürdürülebilir, kapsamlı, adil ve gerçekten herkesin saygı duyabileceği bir anlaşmanın olabileceğini, Kıbrıs ve bölgesel dengelerin oluşması, herkese faydalı olabilmesi için görüşlerimizin çok önemli olduğunu Lute’a ifade ettim. Zaten o da BM’nin bunları bildiği için böyle bir gayriresmi toplantı düzenlendiğini söyledi.”
Tatar, Kıbrıs’ta hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının altını çizerek, konferans vesilesiyle Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye’ye Kıbrıs konusundaki yeni fikirlerini masaya taşıması için fırsat verildiğini kaydetti.
“Egemen eşitlik fevkalade önemlidir”
Cumhurbaşkanı Tatar, “(Kıbrıs konusunda) 50 yıldan beri görüşülen BM parametrelerinin belirli çerçeveleri vardır ama o çerçevede herhangi bir anlaşmaya varılamadığını, bu çerçevelerin gerektiği takdirde BM’nin ilgili tarafları ve 5+1 konferansa katılacak ülkelerce de gözden geçirilmesi gerektiğinin önceden olduğu gibi söyledik.” dedi.
Kıbrıs Türk tarafının çok haklı tarafları olduğunu Lute’un da gördüğünü belirten Tatar, şu ifadeleri kullandı:
“Adı ne olursa olsun bizim istediğimiz, Kıbrıs Türk halkının kendi varlığını eşitlik temelinde sürdürebilmesi, KKTC çatısı altında varlığımızı koruyabilmemiz, güvenliğimiz, refahımız ve huzurumuzdur. Bütün bunların oluşabilmesi için egemen eşitlik fevkalade önemlidir. (Kıbrıs’ta) Artık devletten devlete bir ilişkinin kurulmasıyla ancak sürdürülebilir bir anlaşma olabilir. Tek egemenlik çatısı altında bir yapının sürdürülmesinin pek de kolay olmayacağını, bunların daha önce çok denendiğini, Annan Planı ve Crans Montana’da olduğu gibi herhangi bir neticeye varılamadığını kendilerine (Lute ve ekibi) ifade ettik.”
Tatar, Cenevre’ye sağlıklı şekilde ulaşmanın önemli olduğunu, salgın nedeniyle herkesin daha dikkatli olması ve kendilerini koruması gerektiğini söyledi.
Cenevre’de 3 gün sürecek toplantılarda ortak zeminin olup olmadığı yönünde bir çalışmanın olacağını belirten Tatar, salgın döneminde böyle zahmetli bir toplantıyı gerçekleştirecekleri için BM’ye teşekkürlerini iletti.
“Görüşlerimizi açık ve net olarak savunuyoruz”
Tatar, Türkiye ile aynı siyaseti savunduklarını Lute’un da bildiğini vurgulayarak, Lute’un hem güvenlik hem de bölgesel istikrar için böyle bir ortamın en iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiğini kendilerine ilettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Tatar, “Biz görüşlerimizi açık ve net olarak savunuyoruz. Karşı taraf farklı şeyler söyleyebilir ama ne Kıbrıs eski Kıbrıs’tır ne de Doğu Akdeniz eski Doğu Akdeniz’dir. Şartlar ve konjonktür değişmiştir, Türkiye’nin söyledikleri ortadır. Biz bu toplantıya en iyi şekilde hazırlanarak gideceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.