Cumhurbaşkanı Tatar, yaptığı yazılı açıklamada, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Anastasiadis’in açıklamaları ve Rumların taleplerini değerlendirdi.
Anastasiadis’in, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, “16 Ağustos 1960 tarihinin Kıbrıs Helenizmi için bayram günü” ifadelerini kullandığını hatırlatan Tatar, bunun, Rum zihniyetinin değişmediğini bir kez daha gözler önüne serdiğini belirtti.
Tatar, Kıbrıs Türk halkının, 21 Aralık 1963’te başlayan Enosis hedefli Kanlı Noel saldırılarıyla eşit kurucu ortağı olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti’nden silah zoruyla dışlandığını ve bütün anayasal haklarının ayaklar altında çiğnendiğini vurgulayarak “Kıbrıs Cumhuriyeti bir Rum devletine dönüşmüştür. Bu devlet, Kıbrıs Türk halkını asla temsil etmemektedir.” ifadelerini kullandı.
Kıbrıs Türk halkının devletinin temellerinin 1964’ün başında oluşturulan Genel Komite Yönetimi, daha sonra ise sırasıyla Geçici Kıbrıs Türk Yönetimi, Kıbrıs Türk Yönetimi, Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi ve Kıbrıs Türk Federe Devleti ile güçlendirildiğini kaydeden Tatar, böylece KKTC’ye ulaşıldığının altını çizdi.
Tatar, “Bu 60 yıllık bir mücadeledir ve 60 yıldan bu yana Kıbrıs’ta iki ayrı devlet vardır. Kıbrıs Türk halkını da sadece ve sadece kendi hür iradesiyle kurduğu, çatısı altında egemen ve özgür olarak yaşadığı KKTC temsil etmektedir.” ifadelerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs konusuyla ilgili 1968’de başlayan federal temele dayalı çözüm müzakerelerinde Rum tarafının ana hedefinin, Kıbrıs Türk halkını Rum devletine dönüşen Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yamalamak, ana vatan Türkiye’nin garantörlüğünü kaldırmak ve Türk askerini Kıbrıs’tan uzaklaştırmak olduğuna vurgu yaptı.
“53 yıl daha federasyon masalı peşinde koşmamız asla mümkün değil”
Rum tarafının 2004’teki Annan Planı referandumu ile 2017’deki Crans Montana görüşmelerinde de bu tutumunu sürdürdüğüne değinen Tatar, şunları kaydetti:
“(Kıbrıs’ta) Federal temele dayalı bir çözümün mümkün olmayacağı gerçeği bir kez daha ortaya çıkmış ve eşit egemen iki ayrı devlete dayalı çözüm önerimiz ilk kez Cenevre’de müzakere masasına konulmuştur. Ana vatan Türkiye tarafından da desteklenen bu çözüm önerimizden geri adım atacak değiliz. Eşit egemen iki ayrı devlete dayalı çözüm önerimiz tek gerçekçi çözüm yolu olarak müzakere masasında dururken, Rum yönetimi, ‘müzakerelerin iki devletli çözüm zemininde yeniden başlamasını kabul etmeyeceğini’ söyleyip uzlaşmaz tutumunu sürdürürken, müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı yerden başlamasını ve federasyonun görüşülmesini talep etmektedir. Bunu kabul etmemiz ve bir 53 yıl daha federasyon masalı peşinde koşmamız asla mümkün değildir.”
Tatar, Muratağa, Atlılar, Sandallar, Taşkent ve diğer bölgelerde katliamdan geçirilen Kıbrıslı Türkleri andıkları bu günlerde, Türkiye’nin garantörlüğünün kendileri için ne kadar önemli olduğunun da altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Tatar, “Rum liderliği tarafından son günlerde yapılan açıklamalarda Güzelyurt’un iade edilmesi talep edilirken, bu yönde çeşitli ülkeler nezdinde girişimlerde bulunulmaktadır. Tehdit ve baskılara boyun eğecek değiliz. Bir kez daha belirtiyorum ki Güzelyurt KKTC toprağıdır ve asla iade edilmeyecektir.” ifadelerini kullandı.