Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Rumların Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlama emellerinin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşundan (1960) sonra da devam etmesi, bizim ne kadar haklı olduğumuzun ve TMT’nin EOKA’ya karşı bir savunma örgütü olarak kurulduğunun bir bakıma göstergesidir.” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının varoluş ve özgürlük mücadelesinde büyük bir rol oynamış TMT’nin, Türkiye’deki bir televizyon programında hedef alınması ve Kıbrıs konusuyla ilgili, AA muhabirine video konferans yoluyla değerlendirmelerde bulundu.
TMT’ye yönelik suçlayıcı açıklama için “son derece talihsiz oldu.” ifadesini kullanan Tatar, Türkiye ve KKTC için Kıbrıs’ın bir milli dava olduğunu, Türk kamuoyunun da Kıbrıs’ta Mehmetçik ile Mücahit’in birlikte mücadele ettiğini bildiğini söyledi.
Tatar, “Rum liderliğinin, buradaki bazı Rum çevreler (Rumlara yakın) ve onların bazı uzantılarının zaman zaman söylediklerine, Türkiye’de kıymetli bir kanaldaki sunucunun alet olması, bunu fevkalade yanlış yorumladığını göstermektedir.” diye konuştu.
Rumlar ve onlarla iş birliği yapanların tarihi gerçeklerden yoksun ve yersiz olarak “Kıbrıs Cumhuriyeti bir bütün, Kıbrıs Cumhuriyeti’nden ayrılan Kıbrıslı Türklerdir, yoksa Kıbrıs Cumhuriyeti’nde iki halk gayet güzel yaşıyordu” gibi iddialarda bulunduğunu hatırlatan Tatar, bu çevrelerin TMT’nin gayriyasal kurulduğu ve bunu kuranların Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki anayasal düzeni de bozduğu yönünde bir zihniyetle karşı karşıya olduklarını kaydetti.
Tatar, Rumların bu propagandalarına Türkiye’den bir sunucunun, anlamadan ve sorgulamadan aktarmasının talihsiz olduğunu, TMT ile ilgili eleştirilerin tarihi gerçeklerden yoksun olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Tatar, “Rumların Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlama emellerinin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşundan (1960) sonra da devam etmesi, bizim ne kadar haklı olduğumuzun ve EOKA’ya karşı TMT’nin bir savunma örgütü olarak kurulduğunun bir bakıma göstergesidir. Doğru olan; EOKA’cıların Kıbrıslı Türkleri püskürtmek, saldırı yoluyla devletin dışına itmek, göç ettirmek, yok etmek, öldürmek, katletmek ve her türlü etnik temizliği yaparak, Kıbrıs’ı Yunanistan ile birleştirmek niyetinde olduğundan dolayı TMT kurulmuştur. TMT, o günden sonra büyük hizmetlerle Kıbrıs Türkü’nün barışını, huzurunu, mal ve can güvenliği koruyaraktan Kıbrıs Türk halkının 1974’lere kadar varlığını sürdürmesinde büyük bir hizmet vermiştir.” diye konuştu.
TMT’nin kuruluşunda ve Ada genelinde örgütlenmesinde, Türkiye ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının katkısını anımsatan Tatar, TMT’nin hem Kıbrıslı Türklerin can ve mal güvenliğini koruduğunu hem de idareyi sağladığını belirtti.
“Türkiye yine yüreğinde Kıbrıs meselesini taşımaktadır”
Tatar, şöyle devam etti:
“Bu kadar geçmişten, fedakarlıktan, ulusal bedeller ödenmesinden, şehitler verilmesinden ve mücadelelerden sonra bizlerin verdiği mücadeleyi bu kadar aşağılamak ve bizim en kutsal, kadim teşkilatımız olan TMT’ye bu şekilde bir yakıştırma, Kıbrıs Türk halkını da üzmüştür. Ancak Türkiye’de devlet erkanı, STK, basın ve sosyal medyadan bu söyleme karşı gösterilen tepkiler de beni memnun etmiştir. Demek ki Türkiye yine yüreğinde Kıbrıs meselesini taşımaktadır, Türkiye, Kıbrıs’ın milli dava olarak heyecanını yaşıyordur. Bu tepkiler bunu göstermektedir. Bundan duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum.”
TMT’nin kurucularından Kıbrıs Türk halkının varoluş ve özgürlük mücadelesi lideri Fazıl Küçük’ün “Ağrı”, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın ise “Toros” kod adıyla TMT’ye önderlik ettiğini anımsatan Tatar, bunun da bu yapı içerisinde hem askeri hem de siyasi liderliğin oluşmasına katkı yaptığını kaydetti.
Tatar, Kıbrıslı Türklerin devletinin kuruluşu öncesinde TMT’nin idareye de yön vermesinin önemine dikkati çekti.
1958’de TMT’nin kurulmasından itibaren Kıbrıslı Türklerin çeşitli aşamalardan geçerek kendi devletini oluşturduğunu vurgulayan Tatar, Kıbrıs Türklerinin yaklaşık 60 yıldır kendi devletlerinin çatısı altında olduğunu hatırlattı.
“Kıbrıs’ta 1974 öncesine dönmeyi istemiyorsak tarihten, yaşananlardan ders almak gerekir”
Kıbrıs’ta uzun süre müzakere edilen federal anlamda bir çözümün mümkün olamayacağına işaret eden Tatar, şunları kaydetti:
“Kıbrıs Türk halkı olarak geldiğimiz aşamada ve verdiğimiz mücadele sonrasında, Türk ulusunun kopmaz bir parçası olan Kıbrıs Türk halkını Türkiye’den koparmaya yönelik oynanan oyunları her zaman reddedeceğiz. Bizim egemen eşitlik temelinde bir anlaşmada ısrarcı olacağımızı ben Türkiye ile bir kez daha paylaşmak istiyorum. Uluslararası kamuoyu ile de bunu her gün paylaşmaya çalışıyorum, Kıbrıs’ın gerçeklerini görmeye davet ediyorum. Kıbrıs’ta 1974 öncesine dönmeyi istemiyorsak, o çatışmaları, barışın olmadığı ve kan dökülen olayları yaşamak istemiyorsak, mutlaka tarihten, yaşananlardan ders almak gerekir.”
Tatar, KKTC’de 23 Ocak’ta yapılan erken genel seçimlerde Kıbrıs Türk halkının kendisinin ortaya koyduğu siyasete destek verdiğini belirterek Cumhuriyet Meclisinin yüzde 65’inin iki devletli çözümü savunduğunu söyledi.
KKTC’de federal çözümü destekleyenlerin federasyonda da iki devletin olacağına inandığını dile getiren Tatar, bunun da doğru olmadığını, böyle bir çözümde KKTC’nin var olmayacağını, Rum devletine dönüşen “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin Kıbrıs Federal Cumhuriyeti’ne dönüşeceğini vurguladı.
Tatar, TMT mensuplarıyla sürekli görüştüğünü de ifade etti.