Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 13. Büyükelçiler Konferansı çerçevesinde büyükelçilere hitap etti.
Tatar, dün Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde önemli bir yeri bulunan Erenköy Direnişi ve direniş sırasında şehit olanlar için Erenköy’de düzenlenen törene katıldığını belirterek Türkiye’nin garantörlük hakkını kullanarak 1964’te Erenköy’e müdahalesiyle Kıbrıs Türk halkının katliamdan kurtarıldığını anımsattı.
Tatar, Erenköy Direnişi’nden sonra 10 yıl Rumların Türklere karşı saldırılarının sürdüğünü ve 20 Temmuz 1974’te Türk Silahlı Kuvvetlerinin Ada’ya müdahale ettiğini ve Kıbrıs Barış Harekatı’nı gerçekleştirdiğini söyledi.
2020’de Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra yeni siyaseti benimsediklerini vurgulayan Tatar, “Artık Kıbrıs’ta egemen eşitliğimizle bir yere varabiliriz. Federasyon temelinde bir anlaşma ile bizim yaşamamız mümkün olmayacaktır.” diye konuştu.
Tatar, federal temelde bir anlaşma ile KKTC’nin ortadan kalkacağını ve Kıbrıs Türklerine azınlık haklarının verileceğini ifade ederek Kıbrıslı Türklerin ise Avrupa Birliği (AB) içerisinde olan ve bir Rum cumhuriyetine dönüşmüş “Kıbrıs Cumhuriyeti”ne azınlık olarak yama olacağının altını çizdi.
Federal temelde bir anlaşma sonucunda AB üyesi olmayan Türkiye’nin ve Türk askerinin de zaman içerisinde Ada’dan çekileceğini kaydeden Tatar, bunun ise kendileri için “sonun başlangıcı” olacağına işaret etti.
Tatar, Türkiye’nin son dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde oluşturduğu etkin siyasette, Doğu Akdeniz’deki yeni siyasetin ve KKTC’nin önemli bir yer aldığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’nin hidrokarbon arama çalışmalarına katılacak 4. sondaj gemisi Abdülhamid Han gemisine de çalışmalarına başarılar diledi.
Son dönemde Güven Artırıcı Önlemler adı altında, daha önceden görüşülmüş önerilerin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Anastasiadis tarafından kendisine sunulduğunu hatırlatarak bunun içerisinde Ercan Havalimanı’nın BM’ye devrinin de yer aldığını ancak bunu kabul etmelerinin mümkün olmadığını söyledi.
Tatar, Güven Artırıcı Önlemler ile sözde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin otoritesinin KKTC’ye yayılmasının amaçlandığını vurgulayarak “Bizim yeni anlayışımız ve siyasetimiz, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüyü içermektedir. Devletlerin iş birliğiyle Kıbrıs’ta bir anlaşmaya varabileceğimizi bütün dünya ile paylaşıyoruz.” şeklinde konuştu.
– “Yeni siyaseti savunmaktan gurur duyuyorum”
Türkiye’nin dünya genelindeki bütün büyükelçilerinin KKTC’nin yeni siyasetini savunduğunu söyleyen Tatar, bunun için tüm Büyükelçilere teşekkürlerini iletti.
Federal temelde bir anlaşma için müzakere edilen 50 yılın boşa gittiğine değinen Tatar, bu süre zarfında Türkiye ve KKTC’nin gösterdiği iyi niyetin, GKRY’den karşılık bulmadığını ve Rumların üniter bir devlet kurmayı, Enosis’i (Ada’nın Yunanistan’a bağlanması) amaçladığını söyledi.
Tatar, savundukları yeni siyasetin kolay olmadığını ve zaman alabileceğini anlatarak “Savunduğumuz yeni siyasetle (Kıbrıs’ta iki devletli çözüm) son iki yılda bile bir zemin kaydedilmiştir. Yeni siyaset, şerefli ve milli bir siyasettir, Anadolu ile Kıbrıs Türk halkının kopartılamaz olan bağlarının meşru bir zeminde, ilanihaye yaşatılmasını hedeflemektedir.” ifadelerini kullandı.
Doğu Akdeniz’de şekillenen yeni konjonktürde KKTC’nin varlığının önemine dikkati çeken Tatar, bu coğrafyada varlıklarını sürdürülebilmelerinin ve ana vatan Türkiye ile iş birliği içerisinde olmanın temelini savundukları yeni siyasetin oluşturduğunu dile getirdi.
Tatar, “Yeni siyaseti savunmaktan gurur duyuyorum. Türkiye Cumhuriyeti ile tamamıyla uyum içerisinde çalışmaktan dolayı büyük bir bahtiyarlık yaşıyorum.” dedi.