Cumhurbaşkanı Tatar, Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) Mücahitler Derneği Gazimağusa Şubesi Başkanı Ahmet Sevinç ve yönetim kurulu üyelerini kabul etti.
Kabulde yaptığı konuşmada PKK/PYD terör örgütünün faaliyetlerinin Rum tarafında daha yoğunlaşmasını şiddetle kınayan Cumhurbaşkanı Tatar, AB üyesi bir ülkenin PKK/PYD gibi bir terör örgütüne izin vermesinin yadırganması gerektiğini vurguladı.
Terör örgütünün Rum kesiminde temsilcilik açmasına izin verilmesini değerlendiren Tatar, şunları kaydetti:
“Bizim yaklaşımımıza uygun bir hareket olmamıştır. Büyük üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Zaten Güney’deki Rum devletinin PKK ile birtakım bağlarının olduğunu biliyorduk. Abdullah Öcalan’a dolaşabilmesi ve kaçabilmesi için ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ pasaportu vererek öyle bir olaya alet olmuşlardı. O zaman da bunu kınamıştık. Şimdi bu durumu en sert şekilde yine kınıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti, bu bölgenin en büyük ve güçlü ülkesidir. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti, kendi güvenliğini, kendi barış ve huzurunu etkileyecek bir cepheleşmeye, dün de Sayın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun söylediği gibi, asla müsaade etmeyecektir. Biz de KKTC olarak bize bu kadar yakın olan Güney Lefkoşa’da böyle bir yapılanmanın olmasına izin vermeyeceğiz ve gereken neyse yapacağız.”
Kıymetli bir kurum olan TMT’nin, Kıbrıs Türk halkının soylu mücadelesi ve direnişi sırasında cephede ve cephe arkasında örgütlenmeyi sağladığını anımsatan Tatar, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı kurulana kadar teşkilatın yaptığı görev ve verdiği hizmetlerin önemini dile getirdi.
“Ada’ya barış 1974’te geldi”
TMT Mücahitler Derneği’nin şu anda sivil toplum örgütü olarak milli dava konusunda yaptığı açıklamalar ve yürüttüğü faaliyetlerin anlamlı ve değerli olduğunu ifade eden Tatar, Kıbrıs Türk halkının egemenliğini ve iki ayrı devlet siyasetini dünyaya duyurma konusunda verilen mücadelede derneğin ortaya koyduğu desteğin önemine işaret ederek teşekkür etti.
Tatar, Kıbrıs’ta iki bağımsız devletin kökleştiğini ve devleti yaşatmanın önemini dile getirerek, 1974’te Mehmetçiğin Ada’ya adım atmasıyla Kıbrıs’a barışın geldiğini ve o zamandan beri sürdüğünü belirtti.
“Kimse, Kıbrıs Türk halkına dayatma bir çözüm empoze edemez.” diyen Tatar, Kıbrıs Türk halkının, 1974 öncesine dönmesinin mümkün olmadığını ve federal bir çözüm anlayışıyla Kıbrıs Türk halkının, Rumlar tarafından asimile edilmesi ve Türkiye’nin Ada’dan uzaklaştırılmasının hedeflendiğini kaydetti.