Son gelişmelerle ilgili olarak Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) değerlendirmelerde bulunan Ertuğruloğlu, iki taraf arasındaki statü eşitsizliğinin giderilmesini öngören yeni vizyonun, yeni bir sürece başlanması gerektiğine işaret ettiğini aktardı.
Ertuğruloğlu, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs Şahsi Temsilcisi olarak atadığı, eski Kolombiya Dışişleri Bakanı Maria Angela Holguin Cuellar’ın yapacağı altı aylık görev süresinin, Ada’daki iki taraf arasında ortak zemin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi için yeterli olduğunu kaydetti.
“Crans Montana süreciyle federasyon modelinde bir anlaşmaya varma ihtimali de son buldu”
Ertuğruloğlu, “Devletimiz, BM Genel Sekreteri tarafından Şahsi Temsilci atanmasına rızasını vermiştir. Kısa bir süre içinde görevine başlayacak olan BM Genel Sekreteri’nin Şahsi Temsilcisi Cuellar’ın Ada’daki iki taraf arasında ortak bir zemin bulunup bulunmadığıyla ilgili 6 ayı aşmayacak bir süre içinde görevini ifa etmesi yönündeki beklentimiz de kayda geçirilmiştir.” ifadelerini kullanarak, Ada’daki iki taraf arasında ortak bir zemin bulunmadığını belirtti.
Ertuğruloğlu, Kıbrıs Rum tarafının, son 50 yıldan bu yana, sözde ‘federasyon’ modeli temelinde bir anlaşmaya varmak istediği yalanı ile dünyayı oyalamaya çalıştığını aktardı.
İsviçre’de Crans Montana’da 2017’de sonuçlanan Kıbrıs Konferansı’nın, tüm ilgili taraflarca “son çaba” olarak görüldüğünü anımsatan Ertuğruloğlu, şöyle devam etti:
“Söz konusu konferansta Kıbrıs Rum tarafı bir kez daha Kıbrıs Türk tarafıyla güç ve refah paylaşımına dayalı bir ortaklık kurmayı reddetmiştir. Böylelikle, iki-kesimli iki-toplumlu federasyon modelinde bir anlaşmaya varma ihtimali, anılan konferansın başarısızlıkla sonuçlanmasıyla son bulmuştur.”
Ertuğruloğlu, Ada’daki mevcut gerçekler ışığında, yani iki bağımsız ve egemen devletin varlığı temelinde bir işbirliği modeli yapılmasını savunduklarını, bu yeni vizyonun resmi müzakerelere başlanabilmesi yönünde, iki tarafın da kabul edebileceği, iyi komşuluk ilişkileri içinde işbirliğine dayalı yeni bir temel ortaya koyduğuna dikkati çekti.
“Altı aylık süre yeterli, müzakereler kaldığı yerden devam edemez”
KKTC’nin yeni vizyonunun, olası yeni bir müzakere sürecinin kaldığı yerden devam etmesi ihtimalini ortadan kaldırdığını vurgulayan Ertuğruloğlu, şunları kaydetti:
“Bu nedenle 6 aylık bir sürenin, BM Genel Sekreteri Kişisel Temsilcisi tarafından Ada’daki iki taraf arasında ortak zemin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi için yeterli olduğu kanaatindeyiz. Anılan sürenin sonunda, Şahsi Temsilci’den beklentimiz, Ada’daki gerçeklerle ilgili vardığı sonuçları ve ortak zemin bulunup bulunmadığına ilişkin tespitini sarih bir şekilde kayda geçiren, tarafsız ve gelecekte atılabilecek adımlarla ilgili gerçekçi öneriler içeren bir rapor yayınlamasıdır. BM Genel Sekreteri tarafından Kişisel Temsilci atanmasına verdiğimiz onay, hiçbir şekilde Kıbrıs konusundaki yeni devlet politikamızda bir değişiklik yaptığımız anlamına gelmemektedir.”