Başta başkent Bogota olmak üzere Medellin, Cali, Baranquilla ve Pereria’da bir araya gelen göstericiler, Devlet Başkanı Ivan Duque karşıtı sloganlar attı.
Protestoların yapıldığı kentlerde gösteriler, genellikle barışçıl şekilde tamamlanırken, Bogota’da taşkınlık çıkartmasından şüphelenilen 4 kişi polis tarafından olay yerinden uzaklaştırıldı.
Şehirlerin ana caddelerinde yürüyüşler gerçekleştiren, çoğunluğu öğrenci ve çeşitli sivil toplum örgütü üyeleri, müzik ve şarkılar eşliğinde kent meydanlarına kadar yürüdü.
Kolombiya toplumsal olaylara müdahale birimi ESMAD, yağma ve taşlı saldırıların olma ihtimaline karşı bazı noktalarda önlem aldı.
Ulusal Grev Komitesi, hükümete çağrıda bulunarak kendilerine verilen sözlerin tutulmasını aksi halde yeniden sokaklara çıkacakları uyarısında bulundu.
Protestolarda 58 kişi ölmüştü
Kolombiya’da 28 Nisan’da sendikalar, yerel topluluklar, öğrenci grupları ve çeşitli muhalif kesimlerin “ulusal grev” çağrısıyla başlayan vergi reformu karşıtı gösteriler, başta sakin ve barışçıl geçmiş, sonrasında onlarca kente yayılarak şiddet olaylarına sahne olmuştu.
Bunun üzerine Devlet Başkanı Duque, 2 Mayıs’ta düzenlediği basın toplantısında, halktan daha fazla vergi toplanması amacıyla hazırlanan vergi reformu yasa tasarısını geri çekme kararı aldıklarını açıklamıştı.
Kolombiya Ombudsman Ofisinin gösterilerle ilgili 8 Haziran’da yayımladığı rapora göre, eylemlerde 2’si polis 58 kişi hayatını kaybetmiş, 2 binden fazla kişi yaralanmıştı.
Merkezi Kolombiya’nın başkenti Bogota’da bulunan insan hakları örgütü Temblores ise 8 Haziran’daki açıklamasında, protestolarda polisin 45 kişinin ölümüne doğrudan dahil olduğunu bildirmişti.
Ülkede otoyolların eylemciler tarafından sıklıkla kapatılması ve kurulan barikatlar, ticari işletmeleri maddi olarak zor durumda bırakmış ve marketteki fiyatların yükselmesine yol açmıştı.
Göstericilerin talepleri arasında temel protesto hakkı için tüm demokratik güvencelerin ve özgürlüklerin sağlanması, ESMAD’ın tasfiye edilmesi, ayrıca ulusal diyalog masasının kurulması suretiyle tüm sorunların müzakere edilmesi yer alıyor.
Protestocular, polislerin Savunma Bakanlığına değil, İçişleri Bakanlığına bağlı olmasını istiyor.