Konservatuvardaki öğretim görevlisi Ozan Sari ile yaptığı çalışmalarla kısa sürede uluslararası yarışmalarda önemli başarılara imza atan Elif Çalışan, 2020 yılında katıldığı Music & Stars Awards Yarışması’nda Golden Star ödülünü alırken, öğretmeni Ozan Sari’ye de “Best Teacher of the Year” (Yılın En İyi Öğretmeni) ödülü verildi.
Çalışan 2020’de Kazakistan Uluslararası Müzik Yarışması’nda Grand Prix ödülü, Uluslararası Music and Stars Awards Müzik Yarışması’nda Golden Star ödülü, Sırbistan XI. Uluslararası Müzik Yarışması’nda 2’incilik ödülü, 2021’de Türkiye Genç Yetenekler Müzik Yarışması, Polonya Uluslararası Enstrüman Performans Yarışması ve 2. Uluslararası Alkanova Müzik Yarışması’nda birincilik ödülü kazandı.
Elif Çalışan, AA muhabirine, keman çalan amcasının çocuğundan etkilendiğini söyledi.
Çalışan, 4 yaşında kemana ilgi duymaya başladığını belirterek, şunları dile getirdi:
“Ailem ilk başta, ‘Çocuklar bir şeyi isterler, iki gün sonra kenara atarlar.’ diye keman almamıştı, 6 ay ağlamamın sebeplerinden biri de buydu. Daha sonra yeteneğim olduğunu keşfettiler, bazı öğretmenlere götürdüler beni. Oralarda başladım. Çok küçüktüm, Ozan öğretmenimin konserine gitmiştim orada kendisine, ‘Ben sizin öğrenciniz olacağım’ demiştim. Babamlar beni konservatuvara yönlendirdiler. İlk önce yarı zamanlı girmeye çalıştım ama sınavı kazanamadım. Daha sonra bir sene sonra tam zamanlı girmeye çalıştım ve o zaman kazandım çünkü çok sıkı çalışmıştım. Sınav benim doğum günümdeydi, o günü sınavla geçirmiştim ama sonucu öğrenmek benim için doğum günü partisinden daha güzeldi.”
“İz bırakan bir sanatçı olmak istiyorum”
“Keman benim ayrılmaz bir parçam” diyen Elif Çalışan, kendini kemanla ifade ettiğini belirtti.
Lisede müzik eğitimi için Almanya’ya, üniversite eğitimi için de ABD’ye gitmeyi hedeflediğini dile getiren Çalışan, şunları kaydetti:
“2019’dan beri birçok yarışmaya katıldım, çok stresli dönemlerdi ama yarışma sonuçlarını gördüğüm zaman havalara uçuyordum ve o strese değiyordu. Çevremdeki insanlar, arkadaşlarım, akrabalarım benimle gurur duyuyorlar, onlar da benimle birlikte sevinip, benimle birlikte strese giriyorlardı. Benim hep arkamda oldular, hep destek çıktılar. Sizi zorlayan şeyler sizi aslında geliştirir, bu süreç beni hem zorluyor hem de geliştiriyor ama bu vakti başka bir yerde harcasaydım herhalde bu kadar mutlu olmazdım. Benim kuzenim benden özenip piyanoya başladı, eski okulumda da birçok kişinin keman çalmasında etkili oldum. Vazgeçmek en kolay olan, sıkı sarılmak en zor olandır. O yüzden kesinlikle eminseniz müziğe başlayın. Kemanda Maxim Vengerov, Alexander Markov, Hilary Hahn’ı örnek alıyorum. İz bırakan bir sanatçı olmak istiyorum, herkes tarafından hatırlanacak şeyler yapmak istiyorum.”
Çalışan, müzik eğitiminde yüksek lisans ve doktora da yapmak istediğini belirtti.
“Elif için ‘ileride çok büyük bir kemancı olacaktır’ diyebilirim”
Elif’in öğretmeni Ozan Sari ise konservatuarda keman dersleri verdiğini, kendisinin de ilkokuldan itibaren üniversitede müzik eğitimi gördüğünü söyledi.
Öğrencileri yetenek sınavıyla ilkokulun son iki senesinden itibaren kabul ettiklerini ifade eden Sari, “Biz de diğer okullara göre ders saatleri 9-10 saat. Elif, 5’inci sınıfta okulumuza kabul edildi, 2 senedir Bursa Uludağ Üniversitesi Devlet Konservatuarının müzik ve bale ortaokulunda eğitim alıyor. Burada verdiğimiz eğitim tam anlamıyla bir sanatçı yetiştirme, bir sanatçının tüm meslek hayatında ihtiyacı olacak tüm dersleri ve bilgi, birikimi verecek şekilde bir eğitim sürüyor.” dedi.
Elif’in kazandığı yarışmaların ilerideki müzik yaşamında daha büyük yarışma birinciliklerinin habercisi olduğunu aktaran Sari, şöyle konuştu:
“Elif şu anda bir yarışmaya nasıl hazırlanılır, o süreç nasıl takip edilir, nasıl yönetilir bunları öğreniyor. Okulumuz ülkemizin sayılı konservatuvarlarından biri, biz bu ayrıcalıkları öğrencilerimizin pozitif anlamda ve uzun vadede faydalanabilmeleri için elimizden geleni yapıyoruz. Elif için ‘ileride çok büyük bir kemancı olacaktır’ diyebilirim. Ben de kendisi de ailesi de bu temenniyle çalışıyoruz. Bu yüzden zaman zaman birlikte ağlıyoruz, birlikte gülüyoruz, derslerimiz zannedildiği gibi hiç öyle sevimli ve güler yüzlü geçmiyor çünkü her seferinde biraz daha zorlamak gerekiyor. Elif’in içinde bulunduğu ortamı o an ne kadar zor tutarsak o zorluğun üstesinden kısa sürede gelebiliyor. Elif’in ismini ileride çok daha sık ve çok daha büyük mecralarda uluslararası anlamda ülkemizi, okulumuzu, naçizane beni ve kendisini çok başarılı temsil edeceğini söyleyebilirim.”