Üç çocuk annesi 63 yaşındaki Öztürk, her gün sabahın ilk ışıklarıyla açtığı tezgahında müşterilerini bekliyor.
Simitlerini, merkez Selçuklu ilçesi Feritpaşa Mahallesi’ndeki Beşyol Kavşağı’nda satan Öztürk, parası olmayan çocuklardan da okula aç gitmesinler diye ücret almıyor.
İşini, dondurucu soğuklara rağmen bir gün bile aksatmayan Öztürk, AA muhabirine, eşinin şeker, yüksek tansiyon ve kalp hastalığı olduğunu, kendisinin de romatizma rahatsızlığının bulunduğunu söyledi.
Yıllardır simit tezgahının başında olduğunu anlatan Öztürk, “Üzüntüden, sıkıntıdan başımda geçmeyen ağrılar oldu. Yine de işimi bırakmıyorum. Çünkü 10 yaşından beri çalışıyorum. Çalışmayı çok seviyorum. Eşime destek oluyorum. Çünkü eşimi çok seviyorum. Kimseye muhtaç yaşamayalım diye kendi paramızı kazanıyorum.” diye konuştu.
“Çocuklar beni ‘Simitçi Teyze’ diye çok severler”
Öztürk, en büyük üzüntüsünün oğlunu üniversiteye gönderememek olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Bir oğlum, iki kızım var. Kızlarımı gelin ettim. Oğlum çok çalışkandı, çok akıllıydı. Ortaokul ve lisede başarılıydı ama babası hastalanınca üniversiteyi okutamadık. Okula giden çocukları çok seviyorum. Çocukları sevindirmeyi çok seviyorum. Öğrencilerin okula aç gitmesine gönlüm hiç el vermez. Yoksulluğu yaşadığım için cebinde parası olmayanların halini çok iyi anlarım. Para almadığım çocuklar da oluyor. Beni ‘Simitçi Teyze’ diye çok severler. Gelirler buradan simit, meyve suyu, süt alırlar. Allah’a çok şükür 17 yıldır buradayım. Hiç bir kimsenin bir kötülüğünü de görmedim.”
Ömrü ve gücü yettiğince çalışmak istediğini vurgulayan Öztürk, elinden geldiğince özellikle çocuklara yardım etmek istediğini kaydetti.