20 yaşındaki İslami İlimler Fakültesi öğrencisi Kosta Rikalı Manuel De Jesus Nunez Chavarria, merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan ve toplamda 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin 3. gününde İspanyol ekiplerle birlikte askeri uçakla İstanbul’dan Adıyaman’a gitti.
İspanyol arama kurtarma ekiplerine İspanyolca-Türkçe gece gündüz çeviri desteği veren Nunez, zaman zaman da diğer yabancı arama kurtarma ekiplerine Arapça ve İngilizce dillerinde tercüme yaptı.
Adıyaman’da enkazdan enkaza giderek 3 gün boyunca gönüllü tercümanlık yapan Nunez, yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
Türkiye’ye 3 yıl önce üniversite okumak için burs kazanarak geldiğini ve İstanbul’da yaşadığını kaydeden Nunez, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi’nde 2. sınıfta öğrenim gördüğünü söyledi.
7 yıl önce araştırarak Müslüman oldu
Nunez, 7 yıl önce Müslüman olduğunu belirterek, “Ondan dolayı ilahiyat okumak biraz ilgimi çekti. Daha çok kendimi geliştireyim, manevi hayatımı da geliştireyim diye. Ayrıca Açıköğretim’de İngilizce İşletme okuyorum. Normalde Kosta Rika’da Hukuk bölümünü kazandım ama oradaki şeyleri bıraktım buraya geldim. Yeni bir hayat etabına geldim. Çok memnunum. Bugüne kadar burada Kovid-19 yaşadım. Deprem dönemini de yaşadım. Bu zorluklarına rağmen Türkiye’den memnunum. Çok mutluyum. Çok arkadaşım var.” ifadelerini kullandı.
İslam’ın kendisine ve fikirlerine daha uygun geldiğini, bu nedenle Müslüman olduğunu dile getiren Nunez, “7 sene önce kendim araştırdım. Lisede de biraz İslam hakkında bilgi aldım, araştırdım. İlgimi çekti.” dedi.
Kosta Rikalı Nunez, ülkesinde Katolik ve Protestan Hristiyanlığın yaygın olduğunu belirterek, “Bugün hiçbir sıkıntı yaşamıyorum kendi ülkemde. Sonuçta bir özgürlük var, insan kendi dinini seçebiliyor. Ben Kosta Rikalı olmayı bırakmadım. Halen Kosta Rikalıyım. Halen Kosta Rikalı hayatı sürdürüyorum.” ifadelerini kullandı.
İspanya’dan gelen arama kurtarma ekipleriyle Adıyaman’a gitti
Depremin ardından yabancı arama kurtarma ekiplerine tercüme desteği vermek için Adıyaman’a gitme sürecini anlatan Nunez, depremin ardından Türkiye’ye yabancı ekiplerin geleceğini duyduğunu ve sosyal medyada gönüllü tercüman ihtiyacı olduğunun paylaşıldığını gördüğünü belirtti.
Nunez, kendisinin de gönüllü olarak gitmek için listeye adını yazdırdığını belirterek depremin 3. gününde Milli Savunma Bakanlığına (MSB) bağlı ekiple çalışan birisinin kendisini aradığını ve tercüman ihtiyacının olduğunu söylediğini aktardı.
1 saat içinde hazırlanarak yola çıktığını ve İstanbul Havalimanı’nda İspanya’dan gelen arama kurtarma ekipleriyle bir araya geldiklerini kaydeden Nunez, daha sonra Atatürk Havalimanı’ndan askeri uçakla Adıyaman’a gittiklerini dile getirdi.
– “Benim hiçbir bilgi ve tecrübem yoktu”
Nunez, derhal Adıyaman’da çalışmaya başladıklarını belirterek 3 gün boyunca Valencia arama kurtarma ekibine tercümanlık yaptığını ifade etti.
Daha önce bu yönde hiçbir tecrübesi ya da eğitiminin olmadığını kaydeden Nunez, “Benim hiçbir bilgi ve tecrübem yoktu. Çok şükür hiçbir aksilik olmadı. Kolay bir çalışma sahası değil. Biraz sıkıntılı. Belki herkes dayanamaz orada. Çünkü haberlerden çok kötü olduğunu biliyoruz. Belki herkes oraya gidemez ya da herkes o işi yapamaz ama çok şükür.” değerlendirmesini yaptı.
“Moralinin bozulması, üzülmek ya da ağlamak için vakit yoktu”
Adıyaman’da şahit olduğu manzarayı anlatan Nunez, “Zor şeyleri gördük. Zor şeyleri yaşadık. Biz Adıyaman’a varınca şok olduk. Çünkü şehir tamamen yok olmuştu ya da ayakta kalan bina çok azdı.” ifadelerini kullandı.
Nunez, enkazlarda arama kurtarma çalışması yaparken insanlara akrabalarını kaybettiklerini söylemenin çok zor olduğunu belirterek, “Bunu söylüyorduk ama moralinin bozulması, üzülmek ya da ağlamak için vakit yoktu. Bir enkaza gidiyorduk, enkazdan çıkıyorduk başka bir enkaza gidiyorduk. Biz bir gün saat gece üçe kadar devam ettik. Saat yedide kalktık, gece üçe kadar devam ettik.” diye konuştu.
“Birlikte Türkiye gördüm”
Kosta Rikalı Nunez, Valencia ekibi nereye gittiyse kendisinin de oraya gittiğini, 3 gün orada kaldığını ve 4. günde döndüğünü söyledi.
Deprem bölgesinde herkesin dayanışma içerisinde çalıştığına dikkati çeken Nunez, “(Orada) Bir ideolojiye sahip olan biriyle tam karşı ideolojiye sahip olan diğer bir kişi birlikte çalışıyorlardı. Birlikte Türkiye gördüm. Irk farkı olmadan, ideoloji farkı olmadan, din farkı olmadan. Yani orada hiç kimse şey sormuyordu ‘Sünni misin? Alevi misin? Bu musun şu musun?’ Herkes birlikte çalışıyordu. Karadenizli, Doğulu, Egeli, Trakyalı. Herkes birlikte, aynı hedef için. Bence bu çok güzel bir şeydi.” ifadelerine yer verdi.
Nunez, sosyal medyada yapılan dezenformasyona da işaret ederek, “Maalesef insanlar sosyal medya üzerinden ayrımcılık yapmaya çalışıyorlar ve devam ediyorlar. Bunun hiçbir amacı yok. Bunu yapmak hiçbir canı kurtarmayacak, hiçbir insanın temel ihtiyacını karşılamayacak. Ben anlıyorum tamam herkesin kendi fikirlerini paylaşma hakkı var ama bence tam vakti değil. Bu enerjiyi başka şeyler için kullanmamız gerekir.” diye konuştu.