Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle hastanelerdeki yoğunluğun arttığı Şanlıurfa’da, yeni tedbirler alınmaya başlandı.
18 yaş ve üstünde en az bir doz Kovid-19 aşısı vurulma oranında, yüzde 47,8 ile Türkiye’nin en düşük oranına sahip kentte, hastanelerdeki yoğunluk endişe veriyor.
Şanlıurfa İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Mehmet Gülüm, AA muhabirine, kentte Kovid-19 ile mücadele kapsamında yürütülen aşı çalışmalarının istenilen düzeyde olmadığını, bu sayıyı arttırmak için yoğun çaba harcadıklarını belirtti.
Aşılama çalışmalarının büyük bir hassasiyetle yürütüldüğünü ifade eden Gülüm, kentte 50 mobil ekiple çalışmaların devam ettiğini söyledi.
Kurdukları ekiplerle 960 köye ulaştıklarını anlatan Gülüm, “Aşı oranlarının düşüklüğünden dolayı bir Şanlıurfa Modeli geliştirdik. Bütün kamu kurumlarının desteğiyle bu çalışmaları yürütmeye çalıştık. Aşı çalışmalarının başından bu yana hem personel anlamında hem de aşı tedariki noktasında Şanlıurfa hep iyi durumda oldu. Bu çalışmalar, aşı oranlarımızı maalesef istediğimiz boyutlara taşıyamadı. Açıklanan aşı tablosunda Şanlıurfa son sırada ve bu kabul edilebilir oran değil. Bir an önce aşılama oranımızı artırmalıyız.” dedi.
Kent genelinde vaka sayılarının artığına dikkati çeken Gülüm, “Maalesef vefat sayılarımız artıyor, dolayısıyla yeni acılar, yeni entübeler, yeni ölümler oluyor. Aşı oranı düşük şehirlerin çoğu, bu konuda uyarıldı. Aşılamada yüzde 75 oranına ulaşmamız gerektiğini, bizler, bakanlık ve müdürlük olarak her zaman dile getiriyoruz. Bunu sağlamayan bütün şehirler bunun faturasını öderler, Şanlıurfa’nın ödediği gibi.” diye konuştu.
Kentte aşılama oranının temmuz başlarında günlük 3 bin dolayında olduğunu, şu an bu sayının 25-30 bine yükseldiğini anlatan Gülüm, “Yeterli mi, hayır değil. Bu aşılama oranımızı yüzde 50’nin üzerine çıkarmamız gerekiyor. Dün sabah bir hastanemizde yeni 50 yataklı yoğun bakım servisi açtık. Geçen dalgada hazırlanmış fakat kullanılmamıştı. Bu dalgadaki sayılar, sağlık sistemine hizmet sunumumuzu etkileyecek boyuta ulaşınca o yeri açmak zorunda kaldık.” ifadelerini kullandı.
Gülüm, şöyle devam etti:
“Şanlıurfa için salgın hızı düşmüş değil, özellikle 10-15 günlük zaman dilimi içiresinde bizleri daha da zorlayacak gibi görünüyor. Sağlık hizmetleri sunumunda bizleri zorlayacak. Planlanmış vakaların bir kısmını ertelemek zorunda kalabiliriz. Aciliyeti ve önemine göre sıralamaya başladık. Özellikle yoğun bakımlarda yeni yataklara ihtiyacımız var. Bazı operasyonları ertelemek zorunda kalıyoruz. Bu istediğimiz bir durum değil. O yüzden çağrıda bulunuyoruz: Henüz vaktimiz varken henüz bir servis veya yoğun bakım yatağına düşmeden aşımızı olalım. Yoğun bakımda yatanların yüzde 95’ini aşısını olmayanlar oluşturuyor.”
Vatandaşların bir arada olmasıyla bulaş riskinin arttığını anımsatan Gülüm, “Bu yüzden düğün salonlarını ve taziye evlerini denetleyen ekiplerimiz var. Bizler vatandaşlarımızın hem hüzünlü hem de sevinç zamanlarından da onları yalnız bırakmadık. Ekiplerimiz hem taziye evlerini hem de düğünleri ziyaret ederek aşılama yapıyor. 50 mobil ekibimiz durmadan kentin bir çok bölgesinde aşı çalışması yapıyor. Bunun yanında aşıya teşvik için 17-24 yaş arası genç gruba yönelik yürütülen hediye kampanyamız devam ediyor. Bu kampanya ilgili olumlu sonuçlar almaya başladık. Kampanyayla aşılama oranımızı katlayarak gideceğimizi düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.
Vatandaşlardan çağrı
Balıklıgöl Yerleşkesi’nde kurulan mobil aşı istasyonunda aşı olan 60 yaşındaki İlhan Karadağ ise aşı olmanın bireysel bir sorumluluk olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Kentte salgın oranı her gün artıyor maalesef. Salgından korunmanın en iyi çözümü aşı olmak. Ben de o yüzden aşı yaptırmaya geldim ve aşımı oldum. İnşallah yakın zamanda vaka sayılarımız düşer. Herkes aşısını olsun. Salgın, aşı olmadan bitmez. Bu imkanları bize sağlayan devlet büyüklerimize teşekkür ediyoruz.”
Aşı olan 63 yaşındaki Ali Sümbül de salgından kurtulmanın tek çaresinin aşı olmaktan geçtiğini vurgulayarak, herkesi aşı olmaya davet etti.