Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının en çok etkilediği sektörlerden kruvaziyer turizminde, Mart 2020’de seferlerini durduran gemilerde denizlere dönüş hazırlığına başlandı.
Türkiye limanları 2016’dan beri kruvaziyer turizminde ana pazar olarak önemli konuma gelirken, bu sektör salgınla durma noktasına geldi.
Türk limanlarına turist getiren kruvaziyer şirketlerinden 30 Mayıs’ta Kuşadası’na ilk turist kafilesini getirecek Celestyal Cruises’in Türkiye Direktörü Özgü Alnıtemiz, AA muhabirine, 2021 beklentilerini, yeni dönemde aldıkları önlemleri ve çalışmaları anlattı.
Alnıtemiz, geçen sene 13 Mart’tan itibaren kruvaziyer sektörünün gönüllü olarak personel ve yolcu sağlığı açısından operasyonlarını durdurduğunu söyledi.
Türkiye’nin kruvaziyer sektöründe 2016’da yükselen bir grafik çizdiğini belirten Alnıtemiz, gemilerinin 5 Nisan 2020’de Galataport’a ilk uğrayan gemi olacağını ancak bunu iptal etmek zorunda kaldıklarını ifade etti.
Salgın süresince sağlık ve güvelik protokollerini geliştirmek için çalıştıklarını aktaran Alnıtemiz, şöyle konuştu:
“Temmuz 2020’de ufak tefek hareketlenme oldu. 10 farklı kruvaziyer şirketi Avrupa, Asya ve Güney Pasifik’te seferlerine kontrollü şekilde başladı ve 400 bin yolcuya hizmet etti. Gemilerde çok az vaka sayısı görüldü. Turizmdeki dallar ve diğer hizmet sektöründeki oyunculardan farkımız yok. Biz de bir an önce sektörümüzü hareketlendirmek istiyoruz. Biz de Celestyal Cruises olarak 30 Mayıs’tan itibaren seferlerimize başlama kararı aldık. Türkiye limanlarına en çok uğrayan kruvaziyer şirketiyiz. Her sene normal şartlarda 15 Mart gibi sezon açarız. Ağustos sonu itibarıyla ise ikinci gemimiz devreye girecek. Önce 7 gecelik programlara başlıyoruz. Ağustos sonu itibarıyla 3-4-7 gece programlarımızda Kuşadası, İstanbul, Çanakkale’ye uğrayacağız.”
“72 saat öncesinden Kovid-19 PCR testinin sonucunu istiyoruz”
Sağlık ve güvenlik için ek tedbirler aldıklarını belirten Alnıtemiz, “Yolcularımızdan 72 saat öncesinden Kovid-19 PCR testinin sonucunu istiyoruz. Testi negatif çıkan misafirlerimizi gemimize kabul edeceğiz. Termal kameralarımız bulunuyor. Misafirlerimizden sağlık formlarını doldurmalarını istiyoruz ve sosyal mesafeyi baz alarak gemiye kabul ediyoruz.” dedi.
Alnıtemiz, 1700-1800 kişilik gemilerde 600-700 yolcu kapasitesiyle hizmet verdiklerini ifade ederek, dezenfekte istasyonlarının yerleştirildiğini, klima sisteminin değiştiğini, yemek oturumunun sosyal mesafeye göre düzenlendiğini, ilk sağlık müdahalesinde çalışan doktor ekibinin de artırıldığını vurguladı.
Limana uğrayan kruvaziyer yolcuların durak noktalarından sonra gemiye bindiklerinde tekrar vücut ısılarının ölçüleceğini belirten Alnıtemiz, “Gemiyi doldurmak gibi bir kaygımız kesinlikle yok. Bizim için önemli olan seferi sağlık şekilde yapmak ve işin sürdürülebilirliği. Bunun için de Kovid-19 vakasının gemide yaşanmaması gerekiyor.” dedi.
Özgü Alnıtemiz, ana pazarlarından birinin Amerikalı turistler olduğunu, eylülde ABD’li yolculardan rezervasyon alacaklarını bildirerek, “Ana pazarımız Türkiye, Yunanistan ve Balkanlar önceliğimiz. Ülkemiz turistlerini ağırlayacağız her zamanki gibi. Belki Rusya’dan da turist ağırlayacağız. Gemimizin ağırlığını bu ülkelerden turistlerimiz oluşturacak bu sene.” diye konuştu.
Destinasyon odaklı sefer yaptıklarını, bu sebeple de gemide konaklanan sürenin az olduğunu belirten Alnıtemiz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tatil her şeyden önce bir ihtiyaçtır, bu yüzden kontrolü kolay ve uzun konaklamaların olduğu, 7 gecelik konaklamalı program yapacağız. Şu anda mayıs programları doluluk oranı yüzde 30 civarında. Eylülde program doluluğu şu anda yüzde 40’larda. Yeni rezervasyonlarla eylülde iyi bir doluluk bekliyoruz. Hedefimiz yüzde 60-65 aralığını yakalayabilmek.”
“Önemli olan gemilerimizi tekrar yüzdürmek”
Alnıtemiz, durduğu yerde masrafı bulunan gemilerin sefer yapmasının birinci öncelikleri olduğunu, gelir hedefini öncelik olarak benimsemediklerini söyledi.
“Ticari kazanç planımız yok. Önemli olan gemilerimizi tekrar yüzdürmek ve müşterilerimizin güvenini tekrar sağlayabilmek. Ondan sonraki süreç daha ticari kaygıların ön plana çıktığı bir plan olacaktır. Bu sene birinci önceliğimiz bu doluluk oranları ile operasyona başlayabilmek. Fiyatlarımızda artışa gitmedik.” diyen Alnıtemiz, Türkiye’nin kruvaziyer turizminde yakaladığı başarının düşüşe geçmemesi gerektiğini de vurguladı.
“Kruvaziyeri tanıtmak ve sevdirmek lazım”
Özgü Alnıtemiz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin coğrafi konumu stratejik. Türkiye’nin yer almadığı ne bir Akdeniz ne Karadeniz ne Doğu Akdeniz program olabilir. Salgın süresince kruvaziyer sektörü çok yatırım yaptı biz de 3’üncü gemimizi filomuza kattık. Zengin içerikli bir kruvaziyer programı için Türkiye’nin de mutlaka yer alması gerekir. Bu yüzden dünya kruvaziyer sektörü için de Türkiye çok önemli. Kruvaziyer yeni yeni insanların beğenisine sunuluyor. Gemiler geldikçe yolcular da artacaktır. Gemi ile seyahat eden yüzde 95 misafirimiz ‘Tekrar gemiyle seyahat ederim’ diyor. Önemli olan bizim tanıştırmamız.”
Her bütçeye göre kruvaziyer olduğunu ifade eden Alnıtemiz, “Türkiye’nin konumu zaten doğal olarak kruvaziyer şirketlerinin ilgisini çekiyor. 2016’da çok ciddi rakamlara ulaştı Türkiye. Kruvaziyeri tanıtmak ve sevdirmek lazım.” dedi.
Kruvaziyer tatilinin, otel tatilinden farkı bulunmadığına dikkati çeken Alnıtemiz, destinasyon odaklı oldukları için tedbirler kapsamında misafirlerini gezdirdiklerini ve kapalı alanda fazla vakit geçirilmediğini söyledi.
Alnıtemiz, “Her şey dahil fiyatlarımızda ve kalabalık gemiler değil kruvaziyerler. Esnetilmiş fiyat politikalarımız var. 2020 yılında iptallerden dolayı müşterilerimizin paralarını geri ödedik. Otellerde olduğu gibi erken rezervasyonun gemilerde de önemli olduğunu düşünüyorum. Döviz kurundan dolayı erken rezervasyon bizde de önemli.” bilgisini verdi.