‘Kovid-19 olduğumuzda ölüm korkusu yaşadık’

  • TÜRKİYE KORONAVİRÜS TABLOSU: Günlük ve genel koronavirüs tablosu
  • TÜRKİYE AŞI TABLOSU: Sağlık Bakanlığı verileriyle il il aşılama rakamları
  • A’DAN Z’YE KOVİD-19 REHBERİ: Koronavirüsle ilgili aradığınız tüm cevaplar
  • KORONAVİRÜSE NASIL YAKALANIYORUZ: Bulaşma riskini artıran ortamlar


  • Hastanenin Kovid-19 Yoğun Bakım Servisinde görev yapan hemşire Seyhan Oğuz ile Serkan Dündar, Kovid-19’u yendikten sonra görevlerine dönerek hastalarına nefes olmak için ter döküyor.

    Kovid-19 Yoğun Bakım Sorumlusu Seyhan Oğuz, AA muhabirine, geçen yıl ağustos ayında aldıkları tüm önlemlere rağmen kendisi ve ailesinin Kovid-19’a yakalandığını söyledi.

    Ateşinin 41 derece, tansiyonunun 19’lara kadar yükseldiğini belirten Oğuz, eşinin de bir hafta hastanede yatmak zorunda kaldığını dile getirdi.

    Çok zor bir süreci geride bıraktıklarını ifade eden Oğuz, “Kovid-19’a burada yakalandım. Çok ağır vakalarımız oldu. Tanınmayan bir hastalık olduğu için nasıl davranacağımız ve ne yapacağımız konusunda ilk başlarda zorlandık. Gerçekten insanları yoran bir hastalık. İlk etapta nefes almakta zorluk çekiyorsunuz. Burada tedavilerde bayağı bir başarıya ulaşıyoruz. Tedavi sürecinde entübe ettiğimiz daha sonra da iyileşip servislere aldığımız çok hastamız oldu. Kovid-19’a yakalanan birçok insanı kurtarmayı başarabildik. Bu, bizim için en büyük teselli oldu.” diye konuştu.

    Mesafe, maske ve el hijyenine dikkat edildiğinde koronavirüsün bulaşma riskinin çok düşük olduğuna dikkati çeken Oğuz, bu hastalığın basite alınmaması gerektiği konusunda toplumda bir farkındalığın oluşması gerektiğini anlattı.

    İlk vakanın görülmesinden bu yana bir yıldan fazla süre geçmesine rağmen bazı insanların işin ciddiyetinin farkında olmadığını vurgulayan Oğuz, şöyle konuştu:

    “Bunun ciddiyetine vardığımızda Kovid-19’u önemli oranda düşüreceğiz. Kovid-19 ağrısı hiçbir ağrıya benzemiyor. Daha önce birçok hastalık geçirdim ama Kovid-19 farklı bir ağrıya sebep oluyor. Bütün kemikleriniz kırılıyormuş gibi ağrıyor. Kovid-19 olduğumuzda aklımıza ölüm korkusu geldi. Bu korkuyu yaşadık çünkü sürekli bu işin içindeydik. Entübeye doğru gideceğimizi zannettik. Bunu en çok eşimde yaşadık. Satürasyonu düşünce bunun paniğini yaşadık. Çok şükür tedavi edilerek sağlığına kavuştu. Kovid-19 olunca insan ilk önce ölüm korkusu yaşıyor.”

    “Tarifi olmayan şiddetli bir ağrı gibi geçirdim”

    Hemşire Serkan Dündar ise 42 yaşındaki bir hastaya müdahale ederken uzun süre yakın temastan dolayı üzerinde koruyucu kıyafetlerin olmasına rağmen enfekte olduğunu belirtti.

    Hastalık sürecini odasında kendini izole ederek geçirdiğini dile getiren Dündar, yaşadıklarını şöyle anlattı:

    “Eşime temas etmeden yemeklerimi alıyordum. En çok çocuğumla temas kuramama sorunu yaşadım. Çocuğum kapıya gelip ‘Baba niye odadan çıkmıyorsun?’ diye sesleniyordu. En çok bu konuda zorlandım. Hastalığı atlattıktan sonra görevime döndüm. Kovid-19’a yakalandığımda yoğun olarak eklem ağrıları yaşadım. Bu hastalık gribal enfeksiyonla karıştırılmamalı ve daha dikkatli olunmalı. Toplumda her birey sorumlu davranırsa Kovid-19’u daha iyi şekilde ve daha az kayıpla atlatacağımızı düşünüyorum. Kovid-19 olduğumuzda kendimizden çok ailemizin zarar görmemesi ya da ailemizin bundan etkilenmemesi için çaba gösterdik.”

    Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.