Hastalık hakkında farkındalık oluşturmak ve bununla mücadele edenlere destek olmak amacıyla her yıl 21 Eylül “Dünya Alzaymır Günü” olarak kutlanıyor.
Amerikan Alzheimer Derneğinin yayımladığı rapora göre, öncesindeki 5 yıla kıyasla, 2020’de, Kovid-19 salgını sırasında alzaymıra bağlı en az 42 bin ölüm ile yüzde 16 artış kaydedildi.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre ise dünya genelinde 55 milyondan fazla kişi alzaymır hastası ve bu sayının 2030’da 78 milyona, 2050’de ise 139 milyona çıkması bekleniyor.
Alzaymıra yakalananların yüzde 60’dan fazlası düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşıyor ve her yıl 10 milyon yeni vaka ekleniyor.
İlk kez 1906’da Alman psikiyatrist ve patolojist Alois Alzheimer tarafından tanımlanan ve 65 yaş üstü kişilerde beyin dokularında ağır hasara neden olduğu tespit edilen Alzaymır, “21. Yüzyılın kabusu” olarak görülüyor.
Hastalık, günlük aktivitelerde azalma ve bilişsel yeteneklerde bozulma ile nitelenen nöropsikiyatrik semptomların ve davranış değişikliklerinin eşlik ettiği nörodejeneratif bir hastalık olarak tanımlanıyor ve mevcut bir tedavi yöntemi bulunmuyor.
Alzaymır dünyada 7. ölüm nedeni
DSÖ’nün “2019 Küresel Sağlık Tahminleri” raporunda, alzaymır dünyada 7. ölüm nedeni olarak yer aldı.
Bu hastalıklardan kaynaklı ölümler Amerika ve Avrupa’da 3. sırada kaydedildi.
ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi (CDC) verilerine göre de bu yıl 6,2 milyon ABD’linin bunama ile yaşadığı tahmin ediliyor.
CDC, alzaymıra bağlı ölümlerin 65 yaş ve üzeri kişilerde 5’inci, diğer yetişkinlerde 6. ölüm nedeni olduğuna dikkati çekiyor.
Bunamaya bağlı ölümlerde yüzde 65’i kadınlar oluşturuyor
DSÖ’ye göre, bunamaya bağlı ölümlerden kadın oranının erkeklere göre daha yüksek olduğuna işaret ediliyor.
Küresel çapta, alzaymır nedeniyle hayatını kaybeden kişilerin yüzde 65’ini kadınlar oluşturuyor.
Alzaymırlı hasta sayısının, 2050’de 3 katına çıkması bekleniyor
DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, yaptığı açıklamada, 30 yıl sonra alzaymırlı hasta sayısının 3 katına çıkmasının beklendiğini ve demans riskini azaltmak için çabalamak gerektiğinin altını çizdi.
Ghebreyesus, “Demans milyonlarca insanın anılarını, bağımsızlığını ve itibarını elinden alıyor ama aynı zamanda tanıdığımız ve sevdiğimiz insanları bizden çalıyor. Dünya, demanslı insanları yüzüstü bırakıyor ve bu hepimizi üzüyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Uluslararası Alzaymır Hastalığı Kurumu (ADI) ve Yaşlanma Üzerine Küresel Koalisyonuna (GCOA) göre, 2050’de nüfusun yaşlanması sonucu bunama yaşayanların yaklaşık yüzde 70’i gelişmekte olan ülkelerde olacak.
Alzaymır hastalığı demansın bir türü
Alzheimer hastalığı, beyin hücrelerinin zamanla ölümüne bağlı olarak hafıza kaybı, bunama ve genel anlamda bilişsel fonksiyonların azalması olarak biliniyor.
Demans (bunama) türü olarak nitelendirilen alzheimer, daha çok ilerleyen yaşlarda yaygın olarak görülüyor.
Tedavi ve bakım
Demansı iyileştirmek veya ilerleyen seyrini değiştirmek için halihazırda mevcut bir tedavi yöntemi bulunmuyor. Bununla birlikte, klinik deneylerin çeşitli aşamalarında çok sayıda yeni tedaviler araştırılıyor.
Araştırmalar, insanların düzenli egzersiz yaparak, sigara içmeyerek, alkol kullanımından kaçınarak, kilolarını kontrol ederek, sağlıklı beslenerek ve tansiyon, kolesterol ve kan şekeri seviyelerini koruyarak bunama riskini azaltabileceklerini ortaya koyuyor.