Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastaları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, yaptığı yazılı açıklamada, Kovid-19 salgınının kontrol altına alınabilmesinin insan hareketliliği ve temasın azaltılması yönündeki tedbirlerin tekrar gözden geçirilerek güncellenmesi, sıkı uygulanması ve eş zamanlı aşılamanın hızlanmasıyla sağlanabileceğini aktardı.
Hiçbir ülkede aşılamanın ve tedbirlerin tek başına yeterli olamadığını ifade eden Kartal, şunları belirtti:
“Salgının toplumun en az yüzde 70’inin bağışıklık kazanmasıyla ortadan kalkacağı konusunda hemfikiriz. Bu da ancak aşı ile sağlanabilir. Aşı programları birçok ülkede başlamış ancak arz ve talep arasındaki uyuşmazlık henüz giderilememiştir. Dünya Sağlık Örgütüne göre yüksek gelire sahip ülkelerde ortalama her dört kişiden biri, düşük gelirli ülkelerde ise her 500 kişiden sadece biri koronavirüs aşısına erişebilmektedir. Aşılama konusunda hızlı hareket edebilen İsrail ve İngiltere gibi nüfusunun büyük kısmına en az bir doz aşı yapılan ülkelerde, aşıların hastaneye başvurma ve ölüm sayılarını düşürdüğü, hatta virüsün yayılmasını engellediği gösterilmiştir.”
Prof. Dr. Kartal, Türkiye’de Sağlık Bakanlığı verilerine göre ilk planda aşılanmış olan sağlık çalışanları ve 65 yaş üstü kişilerin aşılanma sonrası hastalanmaları, hastaneye yatış ve ölüm sayılarının çok önemli oranda azaldığı bildirildiğinin altını çizdi.
Ülkede 65 yaş üstü grupta aşı tanımlaması yapılanların yüzde 76’sı, sağlık çalışanlarının ise yüzde 86’sının aşı olduğunu aktaran Kartal, şu değerlendirmede bulundu:
“Ülkemizde 2 farklı aşı seçeneği mevcuttur. Önümüzdeki günlerde çeşitlilik artabilir. Aşı olma konusunda kişilerin ‘Hangi aşı iyi?’ gibi bilim insanlarının bile tam cevap veremediği sorularla meşgul olmaları ise olsa olsa süreci yıpratır. Şu anda kullanımda olan tüm aşılar, İngiltere varyantı da dahil olmak üzere hastaneye yatış ve ölümleri önleme konusunda etkin ve güvenilir durumdadır. Kaldı ki salgın döneminde en iyi aşı ulaşılabilen aşıdır. Aslında salgın döneminde tanımlanan herkesin hiç eksiksiz aşılanması da tercih değil bir zorunluluktur.”