Koronavirüsün dünyada etkisini göstermesiyle harekete geçen Adli Tıp Kurumu, virüsün Türkiye’de görüldüğü ilk tarihten itibaren bir dizi önlem aldı.
Tüberküloz ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi gibi bulaş riski çok yüksek hastalıklar taşıyan kişilerin otopsileri için 2019’da özel havalandırma sistemli oda kullanan kurum, vefat eden ancak vefat sebebinin yanında koronavirüs de taşıyan kişilerin otopsisi için mevcut salonu eklemeler yaparak iyileştirdi.
Bu kapsamda, havalandırma sisteminin gücünü artıran ve negatif basınç sistemi kuran ATK, aynı zamanda otopsi odasının ön ve arka kapısını dışarıdaki havayı içeriye, içerideki havayı ise dışarıya sızdırmayan özel kapılarla değiştirdi.
Odanın, morg birimine açılan tarafına ara bölüm kurarak, buraya da sızdırmaz kapı takan kurum, bu sayede otopsiye girecek görevlinin hazırlık ve otopsi bitiminde temizlik aşamasıyla, ihtiyaç duyulan bir aletin ara bölmeden alınması sırasında odada bulunan virüsün diğer bölümlere yayılmasına engel olmayı amaçladı.
Her otopsi öncesi ve sonrasında özel kimyasallarla dezenfekte edilen odaya görevliler özel kıyafetlerle giriyor. Ayrıca odanın kurum bahçesine bakan kapısının da içeriden açılması engellenerek, virüsün dışarıya taşınmasının önüne geçiliyor.
Yetkililer, alınan önlemlerin de etkisiyle otopsi yapan hiçbir görevlinin, cenaze kaynaklı bir koronavirüse yakalanmadığı bilgisini veriyor.
“Virüsler otopsi sırasında başka insanlara bulaşabiliyor”
Negatif basınçlı odada ilk kez AA muhabirinin sorularını yanıtlayan ATK Morg İhtisas Dairesi Otopsi Şubesi Müdürü Erdoğan Kara, riskli hastalıklarda bu tür odaların özel olarak dizayn edilmesi gerektiğini ifade etti.
Bu odaların özellikle riskli kabul edilen otopsilerde havaya karışan hastalık yapıcı partiküllerin uzaklaştırılması, çalışan sağlığı ve virüsün yayılmasını önlemek için kullanıldığına işaret eden Kara, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dışarıdan herhangi bir şekilde hava teması olmaması gerekiyor. Kapıların basınçlı ve sızdırmaz olması gerek. İçeri verilen bir basınç ve içerideki basıncı emici bir sistemimiz var. Odanın dışına verilen basınç her zaman içeriye verilen basınçtan daha fazla olduğu için içerideki mikrobun hava sirkülasyonu artırılarak hızlı bir şekilde dışarı atılmasını sağlıyor. İçeri giren kanallarla, dışarıya verilen hava kanallarında hepa filtre dediğimiz bu partikülleri tutan fitreler mevcut. CDC (ABD Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezi) 1 saat içinde 6-7 kez hava sirkülasyonu olmasını öneriyor, bizim sağladığımız sistemle 12-13 defa hava sirkülasyonu sağlanıyor.”
Kara, hava yoluyla yayılan tüberküloz gibi hastalıklardaki otopsilerin bu tür ortamlarda yapılması gerektiğine işaret ederek, “Çünkü bunlar otopsi sırasında başka insanlara bulaşabiliyor. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi gibi ölümcül potansiyeli yüksek virüs ve bakterilerin otopsileri burada yapılabiliyor.” ifadelerini kullandı.
“Kişi vefat etse de vücudunda virüs bulundurabiliyor”
Kişi vefat etse de vücudunda virüs bulundurabildiğini vurgulayan Kara, “Çok yüksek miktarlarda bulundurmasa da özellikle ağız salgılarında hepsinde bulunur. Grip mikroplarının genel bulaşları el, ağız ve hava yoluyla olur. Ağız ve burundan çıkan salgılarının temas ettiği her yerde bu virüsler bulunuyor. Siz buna havaya karışacak bir etkide bulunursanız havaya karışıyor. Bu nedenle bu tür salonlara gereksinimimiz var.” diye konuştu.
Kara, şu bilgileri verdi:
“Bu sistem yukarıdan verilen havanın aşağıdan daha güçlü şekilde emilerek, partiküllerin havaya karışmamasına yönelik yapılmış bir sistem. Her zaman için emiş gücü, üflenen havadan daha yüksek miktarda tutuluyor. Aynı zamanda ortamda sürekli taze hava bulunmasını sağlıyor. Maskemizi ve koruyucu ekipmanımızı kullanıyoruz. Bu otopsi odası 2019’un Kasım ayı gibi dizayn edilmişti. Kovid çıktıktan sonraki süreçte revize ettik, 2020 Haziran’da hızlı bir şekilde organize olarak 5 ilimizde negatif salonları tamamladık. Odaların seviyesini bir miktar daha yukarıya çıkardık. Kovid damlacık yoluyla bulaşabilen bir enfeksiyon. Otopsi salonları bizim açımızdan sadece Kovid ile riskli yerler haline gelmiş değil. Öldürücülüğü yüksek hastalıklarda otopsi işlemi her zaman riskli bir işlemdir.”
Kovid-19’lu 180 otopsi
Morg İhtisas Dairesi Başkanı Murat Nihat Arslan ise koronavirüs vakalarının dünya geneline yayılmasıyla bilimsel araştırmalar yaptıklarını ve gerekli önlemleri aldıklarını, vakalar Türkiye’de ilk kez görüldüğünde, hazırlıklarını tamamlamış olduklarını ifade etti.
ATK’ya ulaşan şüpheli ölümlerde gerek görüldüğü takdirde önce Kovid-19 testi yaptıklarını, testin pozitif çıkması ve cenazeye otopsi yapılması gerektiğinde ise kurumun oluşturduğu özel negatif basınçlı odalarda koruyucu ekipman giyilerek bu işlemin yapıldığı anlatan Arslan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Şu ana kadar 280 civarında pozitif vaka geldi. Ölüm nedenini belirlemek için 180’ine otopsi yaptık. Türkiye’de kurumumuza adli vaka olarak gelen ve Kovid-19 testi pozitif çıkan ilk cenazenin otopsisini Kurum Başkanımızın katılımı ile ben gerçekleştirdim. Biz de virüsü en başında tanımıyorduk, nasıl bulaşacağını bilmiyorduk o yüzden en sıkı önlemleri aldık. Otopsi işlemini genelde teknisyenlerimiz ile birlikte yaparız ancak virüs henüz yeni olduğu için hekimler olarak Kovid-19’lu otopsilere öncelikle bizler girdik.”