Sağlık kongrelerine katılmak için Antalya’ya gelen Çetinkaya, AA muhabirine, Kovid-19 salgını sürecinde delta varyantından sonra çocuklarda enfeksiyon oranının arttığını anlattı.
Delta varyantının en önemli özelliklerinden birinin gebeleri ağır şekilde etkilemeye başlaması olduğunu aktaran Çetinkaya, özellikle yoğun bakıma yatan ve hayatını kaybeden gebe sayısında anlamlı artışlar olduğunu dile getirdi.
Ciddi Kovid-19 enfeksiyonu nedeniyle yoğun bakıma yatırılan annelerin doğan bebeklerinin de hastanede daha uzun süre yatmak zorunda kaldığını vurgulayan Çetinkaya, Sağlık Bakanlığının son genelgesine göre tüm gebe kadınların bir an önce aşılanması gerektiğini bildirdi.
Kovid-19 gebeleri daha çok etkiliyor
Çetinkaya, annelerin hem kendi hem de karnındaki bebeklerinin sağlığı için aşının önemli olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
“Kovid-19 erken doğuma neden oluyor. Dünya genelinde salgından sonra prematüre doğumlarla ilgili çok sayıda çalışma var. ABD’de de uluslararası çalışmaların son noktası diye tabir ettiğimiz bilimsel bir dergide de yeni çalışma yayımlandı. Servislerimizde de bunu gözlemliyoruz. Yapılan son çalışmaya göre, koronavirüse yakalanan her dört gebeden birisi prematüre olarak doğum yapıyor. Kovid-19 olan kadınların yüzde 25’inin bebekleri prematüre olduğu gibi ciddi enfeksiyonlarla ve daha erken haftalarda dünyaya geliyor. Genel anlamda 32-37 hafta arasında pek çok gebe ne yazık ki doğumu erken yapmakta. Yapılan araştırmalar, gebelerin immunsupresif (bağışıklığı baskılayıcı) durumlarının diğer bireylere göre fazla olduğunu gösterdi. Gebeler ‘salgın var’ diye hastaneye gitmemezlik yapmasınlar, kontrollerini zamanında yaptırsınlar, aşılarını olsunlar, sağlıklı beslenip, fiziksel aktiviteyi artırsınlar ve mutlaka izole olsunlar.”
Anne sütünün Kovid-19’a ve birçok hastalığa karşı koruyucu olduğuna değinen Çetinkaya, “Gebelik döneminde aşı olan ya da Kovid-19’u geçiren annelerden anne sütü aracılığıyla bebeğe koruyucu antikor geçiyor. Anne koronavirüs olsa dahi mutlaka maskesini takıp, hijyenine dikkat ederek, bebeğini emzirmeli.” dedi.
“Dünyada her 10 bebekten biri prematüre doğuyor”
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fahri Ovalı da Türk bilim insanlarının prematürelerin yaşatılması ve sağlıklı olması için bilimsel çalışmalar yürüttüğünü söyledi.
Prematüre tedavisinde önemli başarılar kaydedildiğini anlatan Ovalı, “Özellikle çok erken doğan bebeklerin yaşama sınırı yoğun bakım tedavilerimizle 22 haftaya kadar düştü. Türk hekimlerinin başarısı, yurt dışıyla yarışır vaziyette. Bundan sonra prematüre bebeklerde yaşam kalitesini daha fazla nasıl artırabiliriz onun peşindeyiz. Katıldığımız kongrelerde bu konuyu tartışıyoruz. 420 gramlarda yaşayan bebeklerimiz oldukça arttı. Yaşatmanın ötesinde kaliteli, sakat kalmadan yaşatmak önemli. Bunun için yoğun araştırmalar yapıyoruz.” diye konuştu.
Anneye bağlı ağır enfeksiyon, idrar yolu enfeksiyonları, rahim bozuklukları başta olmak üzere birçok nedenin prematüreye neden olabildiğine dikkati çeken Ovalı, dünyada her 10 bebekten birinin prematüre doğduğunu kaydetti.
Türk doktorlarının prematürenin kalp, beyin, akciğer başta olmak üzere farklı sorunlarına yönelik geliştirdiği ve dünya literatürüne katkıda bulunduğu güzel çalışmaları olduğuna işaret eden Ovalı, “Prematüre halk sağlığı sorunudur. Halkımızın bilinçlenmesi, gerekli önlemleri alması önemli. Bebek ne kadar küçükse gelişen problemler o kadar ağır oluyor. Bu problemleri halletmek için mücadele ediyoruz.” ifadelerini kullandı.