Türk mühendisler tarafından hayata geçirilen Fiber Optik Tabanlı Akustik Algılayıcı Sistem (FOTAS) ile veri aktarımı sağlayan fiber optik kablolar kritik tesislerin çevre güvenliğinde kullanılabiliyor.
Geliştirilen yerli sistem kapsamında yer altına gömülen fiber optik kablolar, akustik sensörlere dönüştürülüyor. Bu sensörler hat üzerindeki herhangi bir noktada meydana gelen mekanik hareketlerin akustik olarak algılanmasını sağlıyor.
Sistem derin öğrenmeli yapay zekası sayesinde meydana gelen hareketleri tırmanma, koşma, kazma vurma gibi sınıflandırılmış 150 bin etiket arasından ayırt edebiliyor. Böylece tehdidin yerini, 10 metrelik konum doğruluğuyla tespit etme olanağı sunuyor.
CCTV (Kapalı Devre Televizyon) kameralarıyla entegre olan sistem, alarm durumunda ilgili bölgedeki kameraya hızlıca bağlanabiliyor.
Dağıtılmış fiber optik sensörler, havaalanları, demir yolları, enerji tesisleri, petrol rafinerileri, gömülü petrol ve gaz boru hattı sistemleri gibi birçok alanda güvenlik odaklı kullanılabiliyor.
Çamlıca Televizyon ve Radyo Kulesi ile Bilişim Vadisi’ne kurulan güvenlik sistemi, bulunduğu hattın güzergahı boyunca oluşan izinsiz geçiş girişimleri ve yetkisiz kazı gibi her türlü üçüncü taraf müdahalesini tespit ediyor.
“Fiziksel hareketlerin oluşturduğu akustik etkiyi algılıyor”
SAMM Teknoloji Genel Müdürü Mustafa Akşit, AA muhabirine, FOTAS Projesi’ne 2017’de TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) ile başladıklarını ve ürün halinde getirdikleri sistemin 2020’de piyasaya çıktığını söyledi.
Geliştirdikleri ürünün bir akustik algılama sistemi olduğunu belirten Akşit, fiber optik kabloların, geçtiği yerin çevresindeki fiziksel hareketlerin oluşturduğu akustik etkiyi algılayarak alarm verdiğini kaydetti.
Akşit, bu sistemin genelde endüstriyel ve nükleer tesisler ile havalimanlarında kullanıldığını anlatarak, “Buraların çevresine fiber optik kablo döşeniyor. Birisi çite tırmandığında, kazı yapıldığında veya araç geçtiğinde sistem bunu tespit ederek alarm veriyor.” dedi.
“İlk uygulamamızı Çamlıca Kulesi’nde yaptık”
Sistemin çok farklı kullanım alanları olduğuna işaret eden Akşit, “Türkiye, Avrupa ile Asya arasında bir geçiş noktasında ve çok fazla boru hattımız var. Bu boru hatlarında çok değişik etkenler olabilir. Bir terör saldırısı olabilir veya bilmeden bir kazı yapılabilir. Bunların hepsinin zamanında haber verilmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Akşit, ilk uygulamalarını Çamlıca Kulesi’nin etrafındaki çitlere yaptıklarını aktararak, “Kulenin çok iyi korunması gerekiyor. Bunu da kamera sistemiyle entegre ettik. Böylece kamera sinyalin geldiği yöne hareket ettirilebiliyor. Şu anda Bilişim Vadisi’nde kurulum çalışmamız devam ediyor. Orada daha büyük bir alanda kurulmuş durumda. Yakın zamanda demir yolları ve İGDAŞ gibi kritik yerlerde kurulumlar yapacağız.” diye konuştu.
Şu anda 10 ve 50 kilometreye kadar algılama yapabilen iki farklı model geliştirdikleri bilgisini veren Akşit, ürünün yüzde 100 yerli olduğunu, bütün komponentlerinin burada tasarlanıp üretildiğini anlattı.
Akşit, ürünün büyük bir ihracat potansiyeli bulunduğunu vurgulayarak, “Yangın algılama ve akustik etkiyle birlikte dünyadaki pazar büyüklüğü 2,8 milyar dolar seviyesinde. Biz bu yıl yangın algılama sistemini de yapacağız.” dedi.
Sinyal etiketleme için bir ekip kurarak sahadan veri topladıklarına dile getiren Akşit, şu ana kadar yürüme, kazı çalışması, araç geçişi gibi sahadan 150 bin veriyi toplayarak etiketlediklerini sözlerine ekledi.