Fernandez, Associated Press’e verdiği demeçte, ABD’nin ülkesini on yıllardır terörü destekleyen ülkeler listesinde tutmasına dair değerlendirmelerde bulundu.
ABD’nin söz konusu eylemini “ahlaka aykırı, gayrimeşru ve haksız” olarak nitelendiren Fernandez, “(ABD) Hükümet yetkilileriyle konuşulunca Küba’nın listede yer alması için hiçbir neden bulamasalar da bunun kendileri için politik olarak zor olduğunu iddia ediyorlar.” dedi.
Fernandez, ABD’nin Küba’yı işlemediği bir suçtan ötürü cezalandırarak, ülkeyi “başarısız bir devlet” haline getirmeye çalıştığını ileri sürdü.
ABD’nin terör listesindeki ülkelerle ticaret yapan ülkelerin yaptırımlarla karşı karşıya kalabileceğine işaret eden Fernandez, Küba ekonomisinin bu sebeple “abluka” altında olduğunu ve yıllardır ağır ekonomik sonuçlarıyla karşı karşıya kaldığını dile getirdi.
Fernandez, Küba ekonomisinin gelişme sağlamasının mümkün olduğunu ancak bunun ülkenin terörü destekleyen ülkeler listesinden çıkarılmasıyla daha kısa sürede gerçekleşebileceğini belirtti.
Joe Biden yönetiminin doğru olanı yaparak ülke üzerindeki ablukayı hafifleteceğini ümit ettiklerine işaret eden Fernandez, Biden’ın bu konuda girişimde bulunacağına dair sözünü hatırlattı.
Eski Başkan Barack Obama döneminde ABD, 29 Mayıs 2015’te Küba’yı teröre destek veren ülkeler listesinden çıkarmıştı.
ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, 2021’de “teröristlere sığınma imkanı vererek uluslararası terörizm faaliyetlerine destek verdiği” için Küba’yı tekrar teröre destek veren ülke olarak tanımlamıştı.
Küba, ETA’ya bağlı Bask ayrılıkçıları ve Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri’ne (FARC) kapılarını açtığı gerekçesiyle 1982’de “terörü destekleyen ülkeler listesine” alınmıştı.
ABD, 1960’ta Fidel Castro liderliğindeki Küba’nın ABD vatandaşları ve şirketlerine ait mülkleri kamulaştırmasının ardından Küba’ya ekonomik ambargo başlatmıştı.