Kepez ilçesinde yaşayan 34 yaşındaki Hacer Türkmen, oğlu Erdal henüz 17 aylıkken eşinden ayrıldı.
Türkmen’in o günden sonra ömrünü adadığı oğluna henüz 8 aylıkken sık sık kusma şikayetiyle götürüldüğü hastanede böbrek kanseri teşhisi konuldu.
Büyük üzüntü yaşayan Türkmen, bir böbreğini kaybeden oğlunun 1,5 yıl süren tedavi sonrası kanseri yenmesiyle azda da olsa rahat bir nefes aldı. Ancak 3 yaşına geldiğinde küçük Erdal’a otizm teşhisi konuldu.
Ağır otizmli 12 yaşındaki oğlunun rehabilitasyon süreciyle yakından ilgilenen Türkmen, 4 yıl önce de yaşlılık nedeniyle çeşitli sağlık problemleri olan kalp hastası 90 yaşındaki anneannesi Durkadın Merdane’nin de bakımını üstlendi.
“Oğlumla birbirimize sarılıp yürümek isterdim”
Türkmen, AA muhabirine, tüm zorluklara rağmen yaşama tutunmaktan bir an olsun vazgeçmediğini söyledi.
Oğluna otizm teşhisi konulduktan sonra turizm sektöründeki işinden ayrılarak hayatını Erdal’ın gelişimine adadığını anlatan Türkmen, evladının rahatsızlığı nedeniyle çok hırçın olduğunu dile getirdi.
Türkmen, tüm çabalarına rağmen henüz oğlunun otizm seviyesini düşüremediğini belirterek, şöyle konuştu:
“Kendisine dokundurmayı sevmediği için oğluma rahatlıkla sarılamıyorum. Bir gün de o gelip bana ‘Anne sana sarılmak istiyorum’ desin. Sabahları öperek uyandırsın, en büyük hayalim bu. Yolda yürürken ‘Az sonra ne yapacak?’ diye sürekli tetikte duruyorum. Oğlumla birbirimize sarılıp, yürümek isterdim. Şimdi anneannemle de gönüllü olarak ilgileniyorum. Çocukluğum anneannemin yanında geçti. Onun tek torunuyum. Bana hayata hep umut ve sevgiyle bakmayı öğretti. Yaşlılık nedeniyle yemek yemeyi, su içmeyi bile unutuyor. Çoğu zaman yatağından kalkamıyor. Onu da bu şekilde bırakamazdım.”
Hayat mücadelesine oğlu ve anneannesi için devam edeceğinin vurgulayan Türkmen, devletin sağladığı imkanlarla geçinmeye çalıştığını kaydetti.