Adana’da küçük yaşlarda sanat alanında çeşitli başarılara imza atan 10 yaşındaki Mete Ölçer, gelecekte biyoloji ve kimya alanında akademik kariyer yapmak istiyor.
Ölçer, 4 yaşında kendi kendine okumayı öğrendi. 5 yaşında anaokulu eğitimi sırasında Milli Eğitim Müdürlüğü Rehberlik ve Araştırma Merkezi ile özel kuruluşlarda yapılan testlerde “üstün zekalı” olarak değerlendirildi.
Ailesi tarafından sanata özellikle de piyanoya ilgisi olduğu fark edilen Mete Ölçer, 5 yaşında Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası (ÇDSO) Çocuk Korosuna seçildi.
İlkokula 2. sınıftan başlatılan Ölçer, aynı dönemde genel yetenek ve müzik dallarından sınavla kazandığı Bilim ve Sanat Merkezi’nden (BİLSEM) eğitim almaya başladı.
Ölçer, kendi bestelediği eserle katıldığı “İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulusal Çocuk Besteciler Buluşmasında” başarılı bulunarak çevrimiçi eğitim almaya hak kazandı, ayrıca katıldığı “Uluslararası Adana Rhapsody Piyano Festivali ve Yarışmasında” piyano performansıyla birinci oldu.
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Devlet Konservatuarı’nda tam zamanlı ortaokul sınavını kazanarak eğitimine devam eden Ölçer, haftada 2 gün BİLSEM genel yetenek, 2 gün de BİLSEM müzik dallarında eğitim görüyor.
“Kitap okumayı çok seviyorum”
Ölçer, AA muhabirine, ÇDSO Çocuk Korosundayken öğretmenin piyano çalmasından çok hoşlandığını, dinlediği seslerden yola çıkarak notaları tahmin edip koro çalışması sonrası piyano çalma egzersizleri yaptığını anlattı.
Sonrasında konservatuvardayken müzikle daha çok ilgilenecek vakit bulduğunu, şu an ise müzikle daha çok hobi olarak ilgilendiğini ifade eden Ölçer, “Kendi derslerim ve BİLSEM’den sonra kalan vakit çok az oluyor. Çok yoğun bir ders programım olduğu için çok fazla müziğe zaman ayıramıyorum.” dedi.
Ölçer, müzikte elde ettiği başarıların kendisi için büyük bir özgüven kaynağı olduğunu, halen ders çalışırken klasik müzik dinlemeyi sevdiğini, müziğin ritmine göre ders çalıştığını aktardı.
Normal eğitiminde kitap okumanın büyük faydasını gördüğünü aktaran Ölçer, “Kitap okumayı çok seviyorum. Sürekli kitap okuyorum. Eğer kitap bilgilendirici ise gerçekten bana çok katkı veriyor. Normal bir hikaye kitabı ise da bu da çok hoşuma gidiyor. Farklı pencerelerden bakmamı sağlıyor, hayal gücümü geliştiriyor. Bunun gibi bir çok artı sağlıyor.” diye konuştu.
“Karşıdakinin dilini konuşunca o daha mutlu olur”
Önündeki yaşamı için henüz karar vermenin erken olduğunu ancak bazı hedef ve düşünceleri olduğunu dile getiren Ölçer, şunları kaydetti:
“Aklımda bir sürü fikir var ama en öne çıkanları bilim insanı olmak. Küçüklükten beri en büyük hayalim. Mesela bir kimyager, biyolog gibi. Sonra bir genel cerrah. Çünkü insan anatomisini incelemek benim çok hoşuma gidiyor. Bir gezgin. Çünkü gezginler sürekli farklı ülkelere gidiyorlar. Farklı ülkelerin kültürlerini öğrenmek benim için büyük bir zevk kaynağı. Farklı ülkelerini dillerini öğrenmek benim çok hoşuma gidiyor. Bir insanla onun dilini konuşmak hem daha sağlıklı iletişim sağlıyor hem de karşıdakinin dilini konuşunca o daha mutlu olur.”
Anne Belgin Ölçer de piyano ile kendi kendine bir şeyler öğrenen oğlunun daha sonra kazandığı konservatuvar eğitiminde piyanoyu tercih edip eğitim almaya başladığını bildirdi.
“Çocuğu nereye, nasıl yönlendireceğiz konusunda çok kafa yoruyoruz. Acaba ilerde pişman olur muyuz? Mesela konservatuvarı kazandı göndermedim. Acaba ilerde pişman olur muyum? Yani çok yönlü olması bizi çok yoruyor.” diyen Ölçer, lise öğrenimine devam eden kızını da ihmal etmemeye çalıştığını sözlerine ekledi.