Maslak’ta bulunan Kulüpler Birliği Vakfı’nda Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın da katıldığı toplantının ardından konuşan Ali Koç, Bakan Bak’la gerçekleştirilen toplantıda birçok konuya değindiklerini dile getirdi.
MKE Ankaragücü-Çaykur Rizespor maçının ardından hakem Halil Umut Meler’in saldırıya uğramasının tüm ülkeyi yaraladığını vurgulayan Koç, “Ülkenin futbol marka değerine de uluslararası alanda zarar gelmiştir. Böyle şiddet içeren bir olayın kabul edilmesi kesinlikle mümkün değildir. Halil Umut Meler’in yaşadıkları ve kare kare seyrettiğimiz kameraya yansıyanalar hepimizin içini acıttı. En çok doğal olarak ailesinin içini acıtmıştır. Kendisine, ailesine, maçı yöneten hakemlere ve Türk futbolunun geneline çok çok geçmiş olsun demek istiyoruz. Önemli olan Halil Umut Meler’in bir an önce sağlığına kavuşması ve o anın verdiği üzüntü ve şokla verdiği kararı değiştirip yeşil sahalara dönmesini gönülden diliyoruz. Zaten hakem kalitesindeki sıkıntılar hepimizin malumu. Türkiye’nin en iyi hakeminin bu trajik olaydan sonra kararını gözden geçirip dönmesini canı gönülden arzu ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Bu noktaya nasıl geldiğimizi anlarsak, bundan sonrası için çözüm bulabiliriz”
Yaşanan olayların yeşil sahalara yakışmadığının altını çizen Ali Koç, sözlerine şöyle devam etti:
“Görmeyi hiç arzu etmediğimiz bir olayla karşı karşıya kaldık. Ancak şunu da unutmayalım bu hadise daha önce statlarımızda defalarca yaşandı. Belki bu kadar göz önünde olan bir maçta değil ama yıllarca pek çok maçta benzer olaylar ne yazık ki yaşanmıştır. Gün büyük bir cesaret ve kararlılıkla birikmiş sorunların üzerine gitme ve bir daha benzer olayların yaşanmaması için ne adım gerekiyorsa atma günüdür. Bu yaşananları geniş açıdan ele almamız lazım, buralara nasıl geldiğimizi iyi anlamamız lazım. Gerçeği hep birlikte görmemiz gerekmektedir. TFF, Merkez Hakem Kurulu (MHK), hakemler, kulüplerimiz, medya, taraftarlar, teknik direktörler herkesin nereden nereye geldiğimizi çok iyi irdelemesi gerekmektedir. Hepimiz bu son yaşananlardan hareketle Türk futbolunu enine boyuna düşünmek zorundayız. Bu noktaya nasıl geldiğimizi anlarsak, bundan sonrası için çözüm bulabiliriz.”
Yaşanan tabloda herkesin payı olduğunu ve kimsenin sorumluluk almaktan kaçmaması gerektiğini dile getiren Koç, “Bu sorunlar Türkiye Futbol Federasyonunun kendisini ayırıp, sorumluluğu başkalarına yükleyerek çözebileceği sorunlar değildir. Türk futbolunun yönetiminden sorumlu olan TFF’nin; spor medyasını, teknik direktörleri, eski hakem yorumcularını, televizyon yorumcularını, büyük fedakarlık eden spor kulüplerimizi, bu spor kulüplerimizin başkanlarını ve yöneticilerini bu olayda suçlayıcı, azmettirici hatta mahkum edici tavrı biraz önce yaptığımız toplantıda şiddetle reddedilen ve kabul edilemez bir unsur oldu. Ayrıca Mehmet Büyükekşi’nin 2019-2020 ve 2020-2021 sezonlarında Gaziantep FK başkanlığı yaptığı dönemde hakemlerle ilgili yaptığı açıklamalara da göz atmanızı rica ediyorum.” diyerek sözlerini sürdürdü.
“Hayat ve futbol, bir şey yaşanmamış gibi devam etmiştir”
Futbol dünyasında herkesin bir hedefinin olduğunu, kimi takımın şampiyonluk, kimi takımın küme düşmemeyi hedeflediğini belirten Ali Koç, Türk futbolunun artık yarışma değil çatışma içinde olduğunu, hatta ayrıştırma noktasına geldiğini vurguladı.
Sorumlulukların başkalarına yıkılmaması gerektiğinin altını çizen Koç, şunları söyledi:
“Sorumluluğu başkalarına yıkmak, kendi sorumluluklarını görmezden gelmek, kronikleşmiş sorunları çözmek için bu olayı fırsat olarak kullanmaktır. Bir kez daha bu tabloya baktığımız zaman futbol rekabeti üzerinden ne kadar ayrıştığımızı görebiliyoruz. Hala gerçeği idrak etmek yerine daha da ayrışmaya ve çatışmaya evriliyoruz. Artık bunun yeri ve zamanı değildir. Bunu yapanlara izin verilmemelidir. Bugüne kadar örtbas edilen çok ama çok daha vahim olaylar ülkemizde yaşanmıştır. Hayat ve futbol bir şey yaşanmamış gibi devam etmiştir. Bu defterleri de açmanın zamanı gelmiştir. Ama bugünden sonra başta TFF olmak üzere tüm paydaşlarının yaptıkları yanlarına kar kalmamalı ki bu sorunlar inandırıcı, kalıcı bir son bulsun. Bu kararlılığı hep beraber göstermek zorundayız.”
Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ile kulüplerin kronikleşmiş sorunlarını değerlendirdiklerini de söyleyen Koç, şu şekilde devam etti:
“İki tane önemli sorun var. Biri adil rekabet, ikincisi de finansal sorunlarımız. Bugüne kadar Türk futbolunun sorunlarını sadece TFF başkanından dinleyen başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Adalet ve İçişleri Bakanlarımızdan da en kısa zamanda ziyaret etmek için randevu talep edeceğiz. Karşılıklı anlayış ve güç birliğiyle hepimizin gurur duyacağı bir futbol iklimi oluşturabileceğimize inanıyoruz. Futbolda her türlü şiddetin sahalarımızdan silinmesi, şiddetin ana sebebi olan adaletsiz rekabet ortamına son verilmesi için kulüpler olarak gerekli çalışmaları başlatacağımızı ve tüm inisiyatifleri alacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.”
Toplantıda bütün kulüp başkanlarının rahatsız olduğu bir konuyu da dile getiren Koç, “Bizleri rahatsız eden unsurlardan bir tanesi de UEFA’ya, FIFA’ya, İngiltere’ye teşekkür eden TFF başkanının hiçbir şekilde kulüplere, Kulüpler Birliği Vakfı’na, sporculara, Halil Umut Meler’e yapılan saldırının ardından gösterdikleri refleks için teşekkür etmemesi. Bu da aslında çok şey ifade ediyor. Başkanlarımız bu rahatsızlığın gündeme getirilmesini rica etti.” açıklamasında bulundu.