Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Ali Koç, vakfın bugün yapılan toplantısının ardından tüm kulüplerin hakemlerden rahatsız olduğunu, TFF’nin bu konuda gereken cesareti göstermesi gerektiğini dile getirdi.
Maslak’ta Kulüpler Birliği Vakfı binasında gerçekleştirilen toplantının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Başkan Ali Koç, Antalyaspor’un yeni başkanı Sinan Boztepe’nin ilk kez toplantıya katıldığını, Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi’nin de veda ettiğini dile getirdi.
Yüksek katılımlı bir toplantı gerçekleştirildiğini vurgulayan Ali Koç, gündem maddelerinde e-bilet ihalesi, bakanlığın bilet gelirlerinden yaptığı yüzde 7’lik kesintinin giderilmesiyle ilgili çalışma ve yayın dağılımının daha modern hale gelmesi olduğunu açıkladı.
Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’nde Bayern Münih karşısında etkili bir oyun oynadığını da söyleyen Koç, “Ülke puanımız çok önemli. Takımlar iyi mücadele edince sadece 1 senede nereye gelebileceğimizi gördük. Geçen sene 11. sıradaydık şimdi 9. sıraya geldik. Bana göre çok iyi mücadele ettiler. Bu akşam 2 maçımız daha var. İnşallah puanları toplarız. Türkiye’ye yakışan, şampiyonun direkt, 2.’nin de bir ya da iki elemeyle Şampiyonlar Ligi’ne gitmesi. Bizim hak ettiğimiz budur.” ifadelerini kullandı.
Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Ali Koç, Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF) bugün yaptığı açıklamayı da tam olarak okumadığını, gerekli görmesi durumunda konuyla ilgili ekstra açıklama yapacağını da sözlerine ekledi.
“İçişleri Bakanlığı’na Kulüpler Birliği Vakfı olarak bu rahatsızlığımızı ileteceğiz”
Toplantıya katılan bütün kulüplerin yoğun bir irade gösterdiğini dile getiren Başkan Ali Koç, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu irade artık bu kirliliğin, vasıfsızlığın dibine inilmesiydi. Bunun dışında hakemler, yapay zeka ve MHK’yle ilgili de bir irade gösterildi. Türkiye Futbol Federasyonuna bu konularla ilgili rahatsızlığımız ve bu konuların dibine inmesi için gereken adımları atması için karar aldık. İçişleri Bakanlığı’na Kulüpler Birliği Vakfı olarak bu rahatsızlığımızı ileteceğiz ve bu konuların bir bölümü devlet iradesi gerektirir. Temiz futbol istiyorsak bu da temizliğin en önemli parçalarından birisi. Sayın Ali Yerlikaya’nın hem ülkemiz hem de Türk futbolu için büyük bir şans olduğu, bizlere büyük bir umut verdiğini görüyoruz. Ama daha dibine inecek çok yol var. Bahis ve şike büyük bir sorundur. Kripto paraların da dünyamıza girmesiyle bu sorunun genişlediğini görüyoruz çünkü bankacılık sistemine girilmiyor. Burada bir başkanımızla ilgili parantez açmak istiyorum, o da Murat Sancak. Kendisi 2 senedir Kulüpler Birliği Vakfı’nda ve sözünü esirgemeyen, düşündüğünü açıkça ifade eden birisi. Kendisiyle ilgili yapılan ithamlardan son derece rahatsız. Türk futbolunda bahis ve şikenin çok büyük bir sorun olduğunu en çok dillendiren başkanlarımızdan birisi. Bu konuda Kulüpler Birliği Vakfı’nda en sesli konuşanlardan birisi olduğunu burada hatırlatmak istiyorum. Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, doğruları ispat etmek zorunda kalıyorsunuz.”
Fenerbahçe Kulübü olarak araştırma yapmaya başladıklarını da ifade eden Ali Koç, “Bahis varsa, şike varsa, hakem de vardır. Hakem olmadan bu işler olmuyor. Alt ligden üst lige çıkan kulüplerin yaşadığı bazı konular gündeme getirildi. Burada beni en çok mutlu eden, ortak bir zeminde, ortak hareket etme kararının çıkması. MKH’ler değişiyor, federasyonlar değişiyor, bir tek hakemler değişmiyor. Bu sorunların sıkıntısını da biz yaşıyoruz. Bizim kendi sektörümüzle ilgili irade koyup da çözemeyeceğimiz hiçbir şey olmamalı. Özellikle de bu konuda. 4 büyük kulübün aynı noktada olmasına ihtiyaç olunduğu söylendi, biz de bize düşen sorumluluğu göstereceğimizi toplantıda arkadaşlara ifade ettik.” değerlendirmesinde bulundu.
“Mevcut hakem atama sisteminin verimli olmadığını, sorunları çözmediğine inanıyoruz”
Emniyet güçlerine, yargıya ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya güvendiklerini yineleyen Ali Koç, “Emniyet güçlerimize, yargıdaki güçlerimize, İçişleri Bakanımıza, Bakanlığımıza Allah güç, kuvvet versin ki, bu işler çözülsün. Bu konuda bir kıvılcım yeterli. Şimdiden insanlar konuşmaya başladı. Federasyonun bunları iyi anlayıp satır aralarını iyi okuması lazım. Ona ceza, buna ceza vermekle bir yere varamayız. Ne siz bizi böyle adam edebilirsiniz ne de bizim size olan inancımız yerinde kalır. TFF’de çok değerli yöneticiler var. Bazıları futbolun içinde, bazıları kendi alanlarında uzman olan değerli bir kadro var. Kulüpler Birliği olarak, TFF Yönetim Kurulu’nun tamamından faydalanılmadığı endişemiz var. Çok küçük bir çember içinde işlerin döndüğü, danışmanların yoğunlukla sesinin çıktığı bir düzen olduğunu düşünüyoruz.” açıklamasını yaptı.
Yapay zekayla hakem atamaları hakkında tereddütleri olduğunu da belirten Koç, şunları söyledi:
“Atamalar bir kişinin iki dudağı arasında olmasın dedik ama yapay zeka manipüle ediliyor. Yapay zekada hakemlerin “Ben şu takımın maçını istemiyorum.” deme özgürlüğü var. Bir hakem “Ben bu şehirde müteahhitlik yapıyorum, işlerim var.” diyerek o şehirde maç almayabiliyor. Fakat bir tane hakem için data girmişler “2 takımın maçını yönetmek istemiyorum.” diye. Ama sebep yok. Hakem datayı girmemiş. Bu bilgi, bir kişi tarafından girilmiş. Demek ki sistem manipüle edilebiliyor. Herhalde federasyonda aynı tereddüt var ki, yeni bir sistem geleceği konuşuluyor. Yeni modelin ne olduğunu bilmiyoruz. Mevcut hakem atama sisteminin verimli olmadığını, sorunları çözmediğine, derinleştirdiğine inanıyoruz. Yeni sistemi bilmekte fayda var ama yeni sisteme geçmek için mevcut MHK’nin yeterli olabileceği, aracı olup olamayacağı hatta atılacak adımı önleyebilecek durumda olup olmayacağını da konuştuk. Bu düzen içinde bulunmuş kimsenin yeni sistemde yer almasını istemiyoruz. Geçmişte bu görevlerde olmuş, başarılı olamamış, haklarında zerre kadar soru işareti olan kişileri istemiyoruz. Düzgün işleyen bir yapı istiyoruz. Bunun için de en önemli önerimiz, bu kişilerin bu işlerin içinde olmaması. Her türlü desteği de federasyona vermeye hazırız. Federasyon ve MHK’nin değişmesiyle hiçbir şey değişmiyor, hakemlerin değişmesi lazım. Bu çok net.”
“Hakemler arasında akrabalık ilişkileri olduğu müddetçe başkalarının önü kapanıyor”
Temiz futbol için her türlü istihbaratın değerlendirilmesi gerektiğini dile getiren Ali Koç, durum odaklı değil, değer odaklı bir sisteme ihtiyaçları olduğunu belirtti.
TFF’nin sorunların dibine inmek için gerekli cesareti göstermediğinin altını çizen Koç, “Bazen alın teri, bazen akıl teri gerekir, burada da cesaret teri gerekiyor. Bu sorunların dibine inmek, istendiği takdirde son derece mümkündür. Kısacası bu iş böyle gitmez.” dedi.
Kulüpler Birliği’nden bir temsilcinin MHK’de yer alacağı iddialarıyla ilgili de konuşan Koç, “Hafta başında Kulüpler Birliği Vakfı’nın da içinde olacağı bir şey denildi. Çalışma yapıldığını duydum. Bugün bu konu konuşulmadı. MHK’nin değişmesi yetmiyor. Kemikleşmiş sıkıntılı isimler var, bu isimlerde sıkıntı olmadığı söylenerek bu işi çözemeyiz. Hakemler arasında akrabalık ilişkileri olduğu müddetçe başkalarının önü kapanıyor. Kemikleşmiş yapıdaki menfaat ilişkileri öyle kuvvetli ki, iyi bir şey yapmaya çalışanın önünü kesiyor.” ifadelerini kullandı.
Kulüplerin ortak iradesinin önemli olduğunu vurgulayan Ali Koç, bu işte sonuna kadar gideceklerini yineleyerek şöyle devam etti:
“Pazar gününden sonra bazı maçlar seyrettim gözlerime inanamıyorum. Bugün kimse Beşiktaş’ın Antalyaspor maçında verilmeyen penaltısına, penaltı değil diyemez. Aynı şekilde Ferdi’nin pozisyonuna penaltı değil diyemez. Bu nasıl bir cesaret. Alt liglerde maçları gördünüz. Fatih Karagümrük’ün Konyaspor maçında uzatmada bir penaltı verildi, olacak iş değil, sonra da penaltı verilmedi. Herkes rahatsız ama rahatsız olmayanlar hakemler ve MHK. Geçen sene Adana Demirspor-Beşiktaş arasındaki maçlarda bire bir aynı hakemler atandı. Bizim Trabzonspor maçında da hakem ve VAR hakemi geçen seneki hakemlerdi. Herkes aynı noktaya geldi. Kulüplerin aynı noktaya geldiğinde kimse karşısında duramaz.”
Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu toplantısında ve Galatasaray Divan Kurulu toplantısında Süper Kupa Finali’nin Türkiye’de oynanması yönündeki tavsiyeyle ilgili de konuşan Koç, “Süper Kupa finali federasyonun kararıdır. 4-5 yıllık bir proje olarak bakılmalıdır. Ama bizim ve Galatasaray’ın yüksek divan kurulunda benzer bir irade yaşandı. 100. yıl hassasiyetini bir tarafa koyarsanız, federasyonun çabası da doğru bir karar.” diyerek sözlerini sürdürdü.
Yapılacak temizlik hareketinden sonra insanların bir bedel olduğunu görünce bu işin çözüleceğini vurgulayan Ali Koç, şunları söyledi:
“Hata yapmanın bedeli yok. Hakemler bazen birkaç maç ceza yiyorlar, o kadar. İçişleri Bakanlığı’nın 4 ayda yaptığı operasyonlarla, Türkiye’ye bir kişinin elini kolunu sallayarak giremeyeceği ortaya konuldu. Burada artık bir algı var. Burada da hakemler artık bir şey yaptığı zaman bedel ödeyeceğini bilmek zorunda. Sistemden ayrılanlar da en masum olanları diyelim. Masum olmayanlar sistemde. Şimdi buna da ceza yazacaklar. Bizim gibi adamları parayla, cezayla, şu kadar gün maça giremeyeceksin diyerek bir noktaya getiremezsin. Zaten federasyonu kimse mahkemeye veremiyor. Türkiye Cumhuriyeti’nde dokunulamayan tek yer herhalde TFF. Bunun da verdiği bir rahatlık var. Türk futbolunun marka değerini sorunları halının altına süpürerek, kulüplere, başkanlara, yöneticilere, hocalara ceza vererek değil, sorunları gidererek artırabilirsiniz.”
Son olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 85. yılıyla ilgili düşüncelerini aktaran Ali Koç, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Yarın 10 Kasım. Atamızı her yıl andığımız gibi bütün Türkiye anacak. Bölgemizde yaşadıklarımızı görünce, Cumhuriyet’in ne kadar önemli olduğunu, Atamızın bıraktığı mirasın ne kadar önemli olduğunu gözlerimizin önünde yaşayarak görüyoruz. Dünyada eşi benzeri olmayan bir ülkenin bir liderini anmak başka hiçbir yerde yok. Bunun kıymetini bilelim. Geleceğimizi kurgularken, geçmişimize sahip çıkalım. Geçmişine sahip çıkmayan ulusların geleceklerini tehlikeye attıklarını tüm dünyada gördük. Ne mutluyuz ki Türkiye Cumhuriyetimiz var, böyle güzel ülkemiz ve milletimiz var. Rahmetli dedem “Allah bize dünyanın en güzel ülkesini vermiş, kıymetini bilmiyoruz.” derdi. Şimdi çok çok daha iyi anlıyorum. Yarın Atamızı sevgi, saygı, minnet ve şükranla anacağız.”