Prof. Dr. Elipek, TÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde düzenlenen “Küresel İklim Değişikliğinin Ekolojik ve Antropojenik Etkileri” konulu konferansta, sera gazı salınımındaki artışın küresel ısınmayı tetiklediğini ve iklim değişikliğine neden olduğunu ifade etti.
İklim değişikliğinin tüm dünyayı tehdit ettiğini, bu nedenle insanların birçok olumsuzlukla karşılaşacağını vurgulayan Elipek, küresel ısınma nedeniyle deniz seviyesinin her geçen gün yükseldiğine dikkat çekti.
Son 200 yılda yeryüzünün 1,3 derece daha fazla ısındığını belirten ve buzullardaki erimenin kritik noktalara ulaştığını aktaran Elipek, “Buzul erimelerine bağlı olarak geçtiğimiz yüzyıl boyunca deniz seviyelerinde 10-25 santimetre arasında artış olduğu saptandı. Isınma, 1,3 dereceden 2 dereceye çıkınca, değişimlerin etkisinin 10 kat artacağı bekleniyor.” dedi.
Prof. Dr. Elipek, denizlerde su seviyesinin yükselmesiyle özellikle sahil şeridindeki yerleşim yerlerinin tehlikeye girdiğini dile getirdi.
“Deniz seviyeleri yükselmesi yerleşim yerlerinin su altında kalması demek”
İklim değişikliğinin insan hayatında sosyal ve ekonomik değişikliklere yol açtığını anlatan Elipek, şunları kaydetti:
“Buzulların erimeleri sadece okyanus akıntılarının gücünü düşürmekle kalmıyor. Deniz seviyesindeki her 10 santimetrelik artış karaya vurduğunda çok daha fazla mesafe sular altında kalıyor. Deniz seviyesinin önümüzdeki yıllarda 9-100 santimetre arasında yükselmesi ve 10 yıl kadar sonra geri dönüşü mümkün olmayan bir yükselişle karşılaşmamız söz konusu.
Deniz seviyeleri yükselmesi okyanus kıyılarında, sahil ve deniz kenarlarındaki yerleşim yerlerinin su altında kalması demek. Yaşadığınız alan, eviniz ve ülkeniz su altında kaldığında göç etmek zorunda kalırsınız. Bu durum büyük kitlesel göçler olarak karşımıza çıkacak. İnsanlar başka ülkelere gitmek zorunda kaldıklarında yaşamak için iş arayacaklar ve ucuz iş gücü ortaya çıkacak.”