Türkiye İhracatçılar Meclisi’nden (TİM) yapılan açıklamaya göre, 2022 Küresel İnovasyon Endeksi, Birleşmiş Milletler’in İsviçre merkezli kuruluşu Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) tarafından “İnovasyon Odaklı Büyümenin Geleceği Nedir?” ana temasıyla bugün açıklandı.
132 ülkenin değerlendirildiği endekste Türkiye, yükseliş trendini sürdürdü ve 37’incilikle tarihindeki en iyi sıraya ulaştı. Son iki yılda 14 basamak yükselen Türkiye, endekste ilk defa ilk 40 içerisine girmeyi başardı. Türkiye ayrıca, üst-orta gelir grubu ülkeler arasında 4. sıradaki yerini korudu.
Türkiye, yaratıcı çıktılarda 20 basamak yükseldi
Üst-orta gelir grubu ülkeler arasında Türkiye, 7 ana bileşenin altısında, grup ortalamalarının üzerinde performans sergiledi. Türkiye’nin en iyi performans gösterdiği bileşen ise “Yaratıcı Çıktılar” oldu. Bu bileşende Türkiye, geçen yıla göre 20 basamak yükselişle 15. sırada yer alarak Kuzey Afrika/Batı Asya grubu ülkeleri arasında birinci oldu. “Piyasaların Çok Yönlülüğü” bileşeninde ise 12 basamak yükselişle 37. sırada yer aldı.
Bu yıl inovasyon çıktılarında, girdilerinden daha iyi performans sergileyen Türkiye, 6 göstergede ilk 10 içerisinde yer almayı başardı. Türkiye “kökene göre endüstriyel tasarımlar” göstergesinde ise 132 ülke arasında birinci oldu.
Raporda, ayrıca İstanbul ve Ankara’nın önde gelen iki bilim ve teknoloji kümelenmesine ev sahipliği yaptığı vurgulandı. İstanbul 4 basamak yükselişle Brüksel, Barselona ve Zürih’i geride bırakarak en iyi bilim ve teknoloji kümelenmeleri arasında 46. sırada yer aldı.
“Son iki yılda 14 basamak birden yükseldik”
Açıklamada görüşlerine yer verilen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Türkiye tarihinin en yüksek seviyesinde. Son 2 yılda 14 basamak yükselerek 132 ülke içinde 37. sıraya yerleştik. 20 yılda sıfırdan inşa ettiğimiz AR-GE ve inovasyon ekosistemi yeni başarı hikayeleri yazmaya devam edecek.” ifadelerini kullandı.
Türkiye için Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla, inovasyonu destekleyici politika ve mekanizmaları hayata geçirdiklerini, AR-GE, inovasyon ve girişimcilik ekosistemini her geçen gün daha derinleştirdiklerini belirten Varank, endeksin ülkelerin inovasyon performansının değerlendirilmesinde ve geliştirilmesinde etkili bir politika aracı olduğunu vurguladı.
Varank, şunları kaydetti:
“Endeksin başlıca 3 önemli faydası olduğunu düşünüyorum. İlk olarak yıllık bazda ve kapsamlı göstergeler ile inovasyon performansını farklı açılardan analiz edebilmeye imkan veriyor. İkincisi, ekosistemin güçlü ve zayıf yönlerini görerek potansiyel müdahale alanlarını keşfetmeyi sağlıyor. Ve son olarak, söz konusu müdahale alanlarına yönelik kanıta dayalı yapısal reformların geliştirilebilmesine zemin hazırlıyor. Bu doğrultuda öncelikle Türkiye Küresel İnovasyon Endeksi Görev Gücü’nü oluşturduk. Ardından endekste eksik veya güncel olmayan verilerle ilgili sorumlu kurumlarımızı belirledik, endekse veri sağlayan uluslararası kuruluşlarla da iş birliği sürecini başlattık. Göstergelerdeki gelişmelerin izlenmesi amacıyla da Küresel İnovasyon Endeksi Koordinasyon ve İzleme Platformu’nu oluşturduk. Hayata geçirdiğimiz politikalar, destek mekanizmaları ve başlattığımız girişimler sonucunda ülkemiz, bu tarihi başarıya ulaşmıştır.”
“Teknoloji ve inovasyon odaklı çalışmaları desteklemeye devam edeceğiz”
Ticaret Bakanı Mehmet Muş ise inovasyonun ekonomik büyüme ve uluslararası arenada rekabetçiliğin başlıca belirleyicileri arasında yerini gün geçtikçe sağlamlaştırdığını aktardı.
Bakan Muş, şu değerlendirmelerde bulundu:
“İnsanoğlu tarımın icadı ve tekerleğin keşfinden, 1969’da astronotları aya taşıyan Apollo 11’in kumanda odasındaki bilgisayarlarından milyonlarca kat daha güçlü işletim kapasitesine sahip elimizdeki akıllı telefonların olduğu günümüze dek inovasyonla hep dirsek teması halinde olagelmiştir. 21. yüzyılın başlaması ile hayatımıza birkaç on yıl önce belki bilim kurgu roman veya filmlerinde denk geldiğimiz kendi kendine giden araçlar, yapay zeka uygulamaları ve blokzincir teknolojileri, büyük veri uygulamaları gibi birçok alanda ortaya çıkan inovasyon ülkelerin ve insanlığın geleceğini hızla şekillendirmeye ve dönüştürmeye başlamıştır. İnovasyonda hız düşmanımız değil, bilakis inovatif fikir ve uygulamaların tarihte hiç olmadığı kadar hızlandığı günümüzde en yakın dostumuzdur. Bu nedenle Türkiye’nin inovasyon yarışında dünyada hak ettiği yere ulaşması belki de varoluşsal bir mesele olarak bakmak geleceğe emin adımlarla ilerlemenin teminatlarından birisidir. Ayrıca, öyle sanıyorum ki, bundan sonra ülkelerin kaderini inovasyon ve teknolojik gelişme çaba ve çıktılarından ari olarak tahmin etmek imkansız bir noktaya gelmiştir.”
İnovasyonun etkin bir şekilde vücut bulmasının, kamu ve özel sektörden kurum ve kuruluşları, üniversiteler, yatırımcılar, şirketler, destekleyici politik ve yasal altyapı, kaynak tahsisi gibi çok sayıda paydaşın ve unsurun uyumlu iş birliği ve etkileşimi ile ortaya çıkan güçlü bir inovasyon ekosistemini gerektirdiğini aktaran Muş, “Burada kamunun yapması gerekenin yanında ihracatçı firmalarımız başta olmak üzere tüm firmalarımızın inovatif bir bakış açısı ile teknoloji odaklı bir gelecek planlaması yapmasının bir gereklilik, inovasyon farkındalığının artırılmasının hayati önemi haiz bir konu olduğunu düşünüyorum. Nitekim savunma sanayindeki AR-GE çalışmalarımızın meyvesini almaya başlamamız bu alanın ne kadar önemli olduğunu hepimize ispatlamıştır. Biz Bakanlık olarak her zaman firmalarımızın teknoloji ve inovasyon odaklı çabalarına yardımcı olmayı ve istişare halinde bulunmayı memnuniyet duymanın ötesinde bir gereklilik olarak görüyoruz. Teknoloji ve inovasyon odaklı çalışmaları desteklemeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Bakan Muş, Dünya Fikri Mülkiyet Hakları Organizasyonu’nun patent başvurusu verilerine bakıldığında Türkiye’nin patent başvurularında pozitif bir trend olduğunu ve son yıllarda yılda yaklaşık 10 bin civarı patent başvurusu yapıldığını belirterek, “Öyle inanıyorum ki teknoloji ve inovasyon odaklı iş kültürü ve bilincinin daha da artması ile gerek AR-GE harcamalarımızın gerekse uluslararası patent başvuru ve kabullerinde ülkemiz dünyada çok daha üst sıralara çıkacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
“İnovasyonla rekabet gücümüzü artıracağız”
Küresel İnovasyon Endeksi 2022’nin tanıtım toplantısına video mesajla katılan TİM Başkanı Mustafa Gültepe ise ihracatçıların inovasyon ile dijital çağa uyum sağlamalarına öncülük ettiklerini vurguladı.
Türkiye’nin inovasyonda yakaladığı başarıya dikkati çeken Gültepe, şunları kaydetti:
“Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Bakanlıklarımızın destekleri, görev gücünde yer alan kurumlarımızın katkılarıyla 2021’de endekste 10 basamak yükselerek 41. sırada yer almıştık. Geçen yıl aynı zamanda ihracatta 225 milyar dolara ulaşarak Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık. TİM’in inovasyon ve girişimcilik ekosistemine yönelik çalışmaları ve firmalarımızın artan rekabet gücüyle Türkiye, yükselişine bu yıl da devam etti. 2022’de endeksin yayınlandığı 15 yılın rekorunu kırdık ve 37. sıra ile tarihimizdeki en yüksek konuma ulaştık. İnovasyon odaklı büyüme, ihracatçılarımızın rekabet güçlerini artırarak küresel ticarette daha güçlü bir yer bulmalarını sağlayacak. İnanıyorum ki endekste önümüzdeki yıl ilk 30’a gireceğiz. İnovasyonla rekabet gücümüzü artıracağız.”
Küresel İnovasyon Endeksi Türkiye Eylem Planı ve Stratejisi
Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) Eylem Planı kapsamında “Küresel İnovasyon Endeksi Eylem Planı” çalışmaları 2020’de başlatıldı. 30 Haziran 2020’de Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın başkanlığında düzenlenen toplantıda Küresel İnovasyon Endeksi’nde Türkiye’nin konumunu yükseltme yönünde çalışmaların hızlandırılması için bir görev gücü oluşturulması kararlaştırıldı.
Küresel İnovasyon Endeksi Türkiye Eylem Planı ve Stratejisi (2021-2023) hazırlandı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonu, TİM Sekretaryası, 20 farklı kamu kurum ve kuruluşun katkılarıyla hazırlanan strateji belgesi, bu yıl WIPO Direktörü Daren Tang’a sunulacak.