Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansının (IRENA) çalışmasına göre, yenilenebilir enerji teknolojilerinin kullanıldığı enerji sistemlerinin yaygınlaştırılmasıyla yıllık bazda 36,9 gigaton karbon emisyonunun önlenmesinin mümkün olabileceği ve bu miktarın yüzde 10’unun da hidrojen kullanımından gelebileceği öngörülüyor.
AA muhabirinin, IRENA tarafından hazırlanan “1,5 derecelik İklim Hedefi için Küresel Hidrojen Ticareti: 2050 Ve Sonrası İçin Ticaret” başlıklı raporundan derlediği bilgilerle göre, 2019’un son ayları ile Ocak 2022’yi kapsayan dönemde 15 ülke ve Avrupa Komisyonu hidrojen stratejileriyle, hidrojen üretimi, hidrojenin enerji sistemlerinde kullanımı ve bu alanda teknoloji geliştirme çalışmalarını kamuoyuna duyurdu.
2021’de 700 megavat olan ve yeşil hidrojen üretiminin ana unsurunu oluşturan elektrolizör kurulu kapasitesinin 2050’ye kadar 5 teravata çıkmasının öngörüldüğü rapora göre, düşmesi beklenen kurulum maliyetleriyle üretilen yeşil hidrojen, enerji ithalatının azaltılması yanında enerji güvenliğine katkı sağlayacak.
Rapora göre, küresel enerji talebinin yüzde 80’i fosil kaynaklardan karşılanıyor. Bu kaynaklar ise belli başlı birkaç ülkede yer alıyor. Örneğin dünya genelinde sadece beş ülke doğal gaz ve petrol rezervlerinin yüzde 65 ve 62’sini elinde bulunduruyor.
Bu durum, ülke bazında enerji kaynaklarını çeşitlendirmeyi ve düşük maliyetli alternatif enerji kaynak arayışlarını beraberinde getirirken, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında rüzgar, güneş gibi sürdürülebilir enerji kaynaklarını ve yeşil hidrojen gibi alternatifleri ön plana çıkarıyor.
IRENA’nın iklim değişikliğinde küresel sıcaklıkların 1,5 dereceyle sınırlandırılmasının hedeflendiği senaryosuna göre, karbondioksit emisyonlarının yüzde 70’inin enerji sektöründe birtakım düzenlemelerle azaltılabileceği hesaplanıyor.
Buna göre, enerji sistemlerinin elektrifikasyonunun sağlanması, enerji verimliliğinin yaygınlaştırılması ve yenilenebilir enerji sistemlerinin artırılması bu adımların başında geliyor.
Aynı senaryoya göre, yıllık 36,9 gigatonluk küresel karbon emisyonu azaltımının yüzde 10’unun hidrojen projelerinin etkin kullanımıyla mümkün olacağı hesaplanıyor.
Hidrojenin özellikleri
Doğada doğrudan bulunmayan hidrojen birçok yöntemle üretilebiliyor.
Rapora göre, dünya genelinde üretilen hidrojenin üçte biri doğal gaz kaynaklı iken, kalanı kömürden elde ediliyor.
Hidrojen tüm enerji sistemlerinde kullanılabilirken, yeşil hidrojen üretimi için büyük kapasitelerde yenilenebilir enerji santrallerine ihtiyaç duyuluyor.
Hidrojen, bilinen yakıtlar içinde birim kütle başına en yüksek enerji içeriğine sahip alternatif bir kaynak konumunda bulunuyor.
Petrol türevlerine göre daha verimli bir yakıt olan hidrojenden enerji elde edilmesi sırasında çevreye zararlı herhangi bir kimyasal madde salımı da gerçekleşmiyor.
Hidrojen, enerji, ulaşım ve ağır sanayinde enerji kaynağı, ham madde ve enerji taşıyıcısı olarak kullanılabiliyor.