Ülke para birimlerinin değer kayıpları karşısında İngiltere Merkez Bankası (BoE) döviz kuru gelişmelerini yakından takip ettiğine işaret eden bir duyuru yayımlarken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) sözle yönlendirme ve Japonya Merkez Bankası da (BoJ) döviz piyasasına müdahale ederek oynaklığı düşürmeye çalışıyor.
Enflasyon baskılarının artmasının ardından en erken faiz artırmaya başlayan merkez bankalarından BoE, Aralık 2021’den itibaren her ay düzenli faiz artırırken, ağustos toplantısındaki 50 baz puanlık faiz artışına karşın ülkenin para biriminde yaşanan değer kaybını engelleyemedi.
Rusya-Ukrayna savaşının başlaması ile düşüşü ivme kazanan sterlin/dolar paritesinin şubat ortasından bu yana kaybı yaklaşık yüzde 25’i buldu.
– BoE’nin faiz artırımını ilişkin beklentiler güçleniyor
İngiltere’de hükümetin ekonomiyi canlandırma amacıyla 1972’den bu yana en kapsamlı vergi indirimlerini açıklamasının ardından yeni haftaya sert düşüşle başlayan ve 1,0350 ile tarihinin en düşük seviyelerini gören sterlin/dolar paritesi, BoE’nin duyurusu ile toparlandı. BoE’nin, enflasyonu yüzde 2 hedefine döndürmek için gereken şekilde faiz oranlarını değiştirmekte tereddüt etmeyeceğini açıklamasının ardından gelen tepki alışları ile sterlin/dolar paritesi bugün 1,0790’dan işlem görüyor.
BoE’nin Aralık 2021’den bu yana yüzde 0,10’dan yüzde 2,25 seviyesine kadar çıkardığı politika faizi, aynı zamanda son 14 yılın en yüksek seviyesi oldu. BoE’nin sterlindeki kayıpların devam etmesi durumunda acil toplanacağı ve faizleri kasıma kadar 200 baz puan artıracağı beklentilerinin artması dikkati çekiyor.
– ECB’nin faiz artırımlarına karşın avronun değer kaybı 2 ayda yüzde 7 oldu
Avro/dolar paritesi, Fed’in martta faiz artırmaya başlamasının ardından bugüne kadar yaklaşık yüzde 15 değer kaybetti.
Geç “şahinleştiği” için eleştirilerin odağı olan ECB, bu zamana kadar 21 Temmuz’da 50 baz puan ve 8 Eylül’de 75 baz puan olmak üzere 2 kez faiz artırımına gitmişti. Tarihinde ilk kez 75 baz puanlık faiz artırımına giden ECB’ye karşın avronun, temmuzdan bu yana dolar karşısındaki kaybı yüzde 7’ye ulaştı.
Avrupa’da artan enflasyon ve resesyon risklerinin yanı sıra Rusya-Ukrayna savaşı ile yükselen jeopolitik riskler altında dolar karşısında gerileyen avro, Fed’in her toplantıda giderek “şahin” dozunu artırması ve ECB’nin buna ayak uyduramaması ile düşüş eğilimini üst üste 4. aya taşıdı ve 0,9554 ile Haziran 2002’den bu yana en düşük seviyesini test etti.
ECB Başkanı Christine Lagarde, dün yaptığı açıklamalarda, enflasyonun görünümüne ilişkin risklerin enerji tedarikinde kesintiler olma ihtimali nedeniyle yukarı yönlü olduğunu belirterek, avronun değer kaybetmesinin enflasyonist baskıların artmasına katkıda bulunduğunu vurguladı.
– BoJ faizleri değiştirmedi, döviz piyasasına müdahale etti
Negatif faiz uygulayan tek merkez bankası konumunda olan BoJ, Fed’in “şahin” duruşunun aksine faizlerde ve ultra gevşek para politikasında değişikliğe gitmezken, yendeki değer kayıplarını engellemek için faiz artırımı dışındaki adımları atıyor.
Banka, son toplantısında yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına yönelik devreye alınan özel fon tedariki programının kademeli olarak kaldırılacağını duyurdu.
Kararın ardından BoJ Başkanı Haruhiko Kuroda, faiz oranlarını yükseltmeyi şimdilik değerlendirmediklerini, güçlü parasal gevşemeye kararlı bir şekilde devam edeceklerini belirterek, ileriye dönük ajandalarını gelecek 2-3 yılda değiştirmeyi düşünmediklerini bildirdi.
BoJ’un “ultra gevşek politikaya devam” sinyali ile dolar/Japon yeni paritesinin 145,9 seviyesini test etmesinin ardından hükümet ve BoJ’dan döviz piyasasına müdahale geldi. Dolar satış ve yen alış ile piyasaya müdahale edilmesi sonrası 140,4’e kadar gerileyen dolar/Japon yeni paritesi, bu seviyelerde tutunamadı ve tekrar 144 seviyesine çıktı.
Dolar karşısında 24 yılın en düşük seviyelerinde hareket etmeye devam eden Japon yenine ilişkin yetkililerin açıklamaları devam ederken, BoJ Başkanı Kuroda, dünkü konuşmasında, döviz piyasasına müdahalelerin para politikalarıyla uyumlu olduğunu söyledi.