Hafta içi Fed yetkililerinin sözle yönlendirmeleri yatırımcıların odağında yer alırken, ABD’de açıklanan makroekonomik verilerin para piyasalarındaki fiyatlamaları olumlu yönde etkilemesi varlık fiyatlarına da yansıdı.
New York Fed Başkanı John Williams, Fed’in bir noktada faiz indirimine gideceğini ancak şimdilik para politikasının “iyi bir yerde” olduğunu belirtti.
Boston Fed Başkanı Susan Collins, dezenflasyonda bu yıl ilerleme sağlanamadığına işaret ederek, enflasyonda son dönemde yaşanan yukarı yönlü sürprizlerin, enflasyonun sürdürülebilir şekilde yüzde 2’ye indiğine dair daha fazla güven kazanana kadar politika faizini mevcut seviyesinde tutmanın muhtemel olduğunu gösterdiğini ifade etti.
San Francisco Fed Başkanı Mary Daly ise enflasyon görünümüne ilişkin belirsizliklerin arttığını vurgulayarak, para politikasının kısıtlayıcı olduğunu ancak enflasyonu düşürmenin daha fazla zaman alabileceğini söyledi.
Makroekonomik veri tarafında ise ülkede ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, 4 Mayıs ile biten haftada 231 bin kişiyle geçen yıl ağustos ayından bu yana en yüksek seviyesini gördü.
Analistler, iş gücü piyasasındaki soğuma sinyallerinin devam etmesinin Fed’in bu sene faiz indirimi yapabileceğine dair beklentileri güçlendirdiğini dile getirdi.
Buna göre, para piyasalarındaki Fed’in eylülde faiz indirimine gitme ihtimali yüzde 61’le fiyatlanırken, gelecek hafta açıklanacak enflasyon verilerinin varlık fiyatları üzerinde etkili olması bekleniyor.
ABD’de enflasyona ilişkin verilerin yıl başından bu yana karışık sinyaller verdiğini hatırlatan analistler, bu sebeple çarşamba günkü verilerin öneminin daha da öne çıktığını ifade etti.
Analistler, gelecek hafta açıklanacak verilerden alınacak sinyallerin Fed’in para politikası üzerinde etkili olabileceğini kaydederek, Fed yetkililerinin halihazırda temkinli duruşunun piyasaları tedirgin ettiğini bildirdi.
Fed Başkanı Powell’ın salı günü yapacağı açıklamalara da dikkati çeken analistler, Powell’ın sözle yönlendirmelerinde gelecek dönem para politikasına ilişkin ipucu aranacağını kaydetti.
Söz konusu gelişmelerle hafta içi ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yatay seyrederken haftayı yüzde 4,51’den tamamladı.
Dolar endeksi, hafta içi yüzde 0,2 yükselişle 105,3’e çıktı.
Fed’in faiz indirimine eylülde başlayacağına ilişkin fiyatlamaların güçlenmesiyle, altının ons fiyatı haftayı yüzde 2,5 artışla 2 bin 361 dolardan tamamladı.
Brent petrolün varil fiyatı, yüzde 0,2 azalışla 82,5 dolara geriledi.
New York borsası pozitif seyretti
New York Borsası’nda, Fed’in faiz indirimlerine bu sene başlayacağına yönelik öngörülerin öne çıkmasıyla pozitif bir seyir izlendi.
ABD’de açıklanan makroekonomik verilere göre, ülkede toptan stoklar martta yüzde 0,4 azalarak beklentiler dahilinde gerçekleşti.
Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi, mayısta 67,4 ile altı ayın en düşük seviyesini kaydederken, ABD federal hükümetinin bütçe fazlası, nisanda geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 19 artışla 210 milyar dolara ulaştı.
Öte yandan, bu hafta ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), Boeing’in 787 Dreamliner uçaklarına yönelik denetim süreçlerine ilişkin soruşturma başlattığını duyurdu.
ABD merkezli ilaç şirketi Pfizer’ın, mide asidini azaltan ilacı Zantac’ın kanser riskini gizlediği iddiasıyla açılan 10 binden fazla davada anlaşmaya vardığı bildirildi.
ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin gelecek günlerde Çin’den ithal edilen temiz enerji ürünlerine yönelik gümrük vergilerini artırmaya hazırlandığı bildirilirken, Çin menşeli elektrikli araçlara uygulanan verginin yaklaşık 4 katına çıkarılmasının beklendiği kaydedildi.
Bu gelişmelerle New York Borsası’nda Nasdaq endeksi yüzde 1,14, S&P 500 endeksi yüzde 1,84, Dow Jones endeksi yüzde 2,16 artış kaydetti.
Gelecek hafta salı Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ve Fed Başkanı Jerome Powell’ın açıklamaları, çarşamba Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), perşembe haftalık işsizlik maaşı başvuruları, sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı, cuma öncü göstergeler endeksi takip edilecek.
Avrupa borsaları haftayı yükselişle tamamladı
Avrupa borsaları, geçe hafta pozitif seyretti.
Analistler, bölgede açıklanan verilerin enflasyonla mücadelede açısından olumlu sinyaller vermeye devam ettiğini belirterek, Avrupa Merkez Bankasının (ECB) gelecek dönemde atacağı adımlara ilişkin banka yetkililerinin sözle yönlendirmelerinin de sürdüğünü bildirdi.
Buna göre, ECB Yönetim Konseyi üyesi Pierre Wunsch, ECB’nin bu yıl faiz indirimlerine başlayacağını ancak enflasyonu da göz önünde bulundurması gerektiğini söyledi.
ECB’nin nisan ayı para politikası toplantı tutanakları da ECB Yönetim Konseyi üyelerinin gelecek ayın başında ilk faiz indirimine zemin hazırladığını ortaya koydu.
ECB tutanaklarında, “O zamana kadar elde edilen ek kanıtların ECB ekonomistlerinin mart projeksiyonlarında yer alan orta vadeli enflasyon görünümünü doğrulaması halinde, Yönetim Kurulu’nun haziran toplantısında para politikası kısıtlamalarını gevşetmeye başlayabilecek bir konumda olması makul görülmüştür.” denildi.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda ECB’nin gelecek ay faiz indirimlerine başlaması bekleniyor.
Öte yandan, İngiltere Merkez Bankası (BoE), beklentiler dahilinde politika faizini yüzde 5,25 seviyesinde sabit bırakırken, bankadan yapılan açıklamada, manşet enflasyonun martta yıllık yüzde 3,2 olduğu ve yakın zamanda yüzde 2 hedefine gerilemesinin beklendiği kaydedildi.
BoE Başkanı Andrew Bailey, toplantı sonrası yaptığı açıklamada, enflasyondaki düşüşe rağmen henüz politika faizini indirebilecekleri bir noktada olmadıklarını belirterek, “Haziran ayındaki toplantımızdan önce iki kez enflasyon ve bir de iş gücü piyasası verisini değerlendireceğiz. Açık olayım, haziranda politika faizinde bir değişiklik ne ihtimal dışında ne de planlı.” dedi.
Makroekonomik veri tarafında ise Almanya ile Avro Bölgesi’nde hizmet sektörü ve bileşik Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verileri 50 seviyesinin üzerinde gerçekleşerek güçlü aktiviteye işaret ederken, Avro Bölgesi’nde ÜFE beklentilere paralel aylık eksi yüzde 0,4 oldu.
Almanya’da fabrika siparişleri yüzde 0,4 azalışla beklentilerin altında gerçekleşirken, sanayi üretimi yüzde 0,4 azalışla beklentilerin üstünde seyretti.
İngiltere 1. çeyrekte yüzde 0,6’yla beklentilerin üzerinde büyüme kaydetti.
Bu gelişmelerle, bu hafta İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 2,68, Almanya’da DAX endeksi yüzde 4,28, İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 2,60, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 3,29 arttı.
Gelecek hafta salı Almanya’da TÜFE ve ZEW ekonomik güven endeksi, çarşamba Avro Bölgesi’nde büyüme ve sanayi üretimi, cuma da TÜFE verileri takip edilecek.
Asya borsalarında Japonya hariç alış ağırlıklı bir seyir izlendi
Hafta içi Asya’da da pay piyasaları Japonya hariç pozitif seyretti.
Japon yenindeki gelişmeler yatırımcıların odağında bulunmaya devam ederken, yetkililerin sözle yönlendirmeleri de yakından takip edildi.
Japonya Merkez Bankası (BoJ) Başkanı Kazuo Ueda, bankanın gelecek toplantılarda sürpriz şekilde faiz artırım kararı alabileceğini belirterek, Finans Bakanı Shunichi Suzuki hükümetin gerektiği takdirde bütün önlemleri almak için hazır olduğunu dile getirdi.
Analistler, bankanın nisandaki toplantısına ilişkin tutanaklardan hareketle bankanın gittikçe daha da şahin bir politika benimseyebileceğini aktardı.
Buna karşın, geçen hafta Japonya’da açıklanan verilere göre hane halkı harcamalarının üst üste 13. ayda da gerilediğinin altını çizen analistler, bu durumun Japon yenindeki değer kaybıyla mücadelede şahin adımlar atmaya hazırlanan bankanın politika alanını daralttığını ifade etti.
Bu gelişmelerle, dolar/yen paritesi haftayı 1,82 artışla 155,76’dan tamamladı. Analistler, iki ülke arasındaki faiz farkının iki ülke para birimi arasındaki dengelemeyi zorlaştırdığını belirtti.
Öte yandan, Çin’de, ihracat yüzde 1,5 ile beklentiler dahilinde, ithalat ise yüzde 8,4 ile öngörülerin üzerinde arttı.
Deflasyon endişesinin zaman zaman etkili olduğu Çin’de açıklanan ithalat rakamlarının ülkede harcamaların yavaş da olsa artmaya başlamış olabileceğine işaret ettiğini vurgulayan analistler, Hong Kong’da yatırımı bulunan Çinli yatırımcıların temettü gelirlerinin vergiden muaf edilebileceğine yönelik haber akışının Hang Seng endeksindeki yükselişte önemli rol oynadığını bildirdi.
Bu gelişmelerle haftalık bazda Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,02 değer kaybederken, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 1,90, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 2,64, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,60 değer kazandı.
Gelecek hafta perşembe Japonya’da büyüme ve sanayi üretimi, cuma Çin’de konut fiyatları, perakende satışlar, sanayi üretimi ve işsizlik oranı verileri takip edilecek.
Yurt içi piyasalar ödemeler dengesi verilerine odaklandı
Yurt içinde Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi ise haftayı, önceki hafta kapanışına göre yüzde 0,57 değer kaybederek 10.218,58 puandan tamamlarken, gördüğü en yüksek seviyeyi 10.38,25 puana taşıdı.
Hafta içi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, yılın 2. Enflasyon Raporu’nu paylaştı.
Toplantıda konuşan Karahan, 2024 yıl sonu enflasyon tahminini 2 puan yukarı güncelleyerek yüzde 38’e çektiklerini ve 2025 ve 2026 tahminlerini sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde koruduklarını bildirdi.
Enflasyonla mücadele kapsamında ne gerekirse yapacaklarını kaydeden Karahan, “Para politikası duruşumuz ve makro ihtiyati çerçeve, mevduat faizlerinin Türk lirasına geçişi destekleyecek seviyelerde kalmasını ve tasarrufların artmasını sağlayacaktır.” ifadelerini kullandı.
Karahan, swap hariç net rezervlerde iyileşmenin devam ettiğini aktararak, “Son 2 haftada 18 milyar dolarlık bir ek iyileşme görmekteyiz. Böylece, ilgili dönemde swap hariç net rezervler toplam 34 milyar dolar artmıştır.” şeklinde konuştu.
TCMB tarafından açılanan haftalık menkul kıymet istatistiklerine göre yurt dışında yerleşik kişiler, 3 Mayıs haftasında 761,1 milyon dolarlık Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) alırken, yabancıların DİBS stoku 24 Aralık 2021’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı.
Söz konusu gelişmeler Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk priminde iyileşmenin devam etmesini sağlarken, hafta içi Türkiye’nin CDS’i, Şubat 2020’den bu yana ilk defa 273,75 baz puana geriledi.
Dolar/TL, haftayı bir önceki kapanışın yüzde 0,03 üstünde 32,3441’den tamamladı.
AA Finans Ödemeler Dengesi Beklenti Anketi’ne katılan ekonomistler, cari işlemler hesabının mart ayında 3 milyar 837 milyon dolar açık verdiğini tahmin etti.
Ekonomistler, cari işlemler açığının 2024 yılında ise 27 milyar 344 milyon dolar olarak gerçekleşeceğini öngördü.
Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.400 ve 10.500 seviyelerinin direnç, 10.200 ve 10.000 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.
Gelecek hafta pazartesi ödemeler dengesi ve perakende satışlar, çarşamba bütçe dengesi, perşembe haftalık para ve banka istatistikleri, cuma konut satışları ve piyasa katılımcıları anketi verileri takip edilecek.