Dün, ABD’de açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ocakta yıllık bazda yüzde 7,5 artarak beklentileri geride bırakırken, söz konusu yükseliş 1982’den bu yana en güçlü artışa işaret etti.
Enflasyonun beklentileri aşması sonrası tahvil piyasalarında Fed’in martta yüzde 92 ihtimalle 50 baz puanlık faiz artışına gideceği fiyatlanmaya başlarken, yıl boyunca da bankanın 7 faiz artışı yapacağı öngörülüyor.
St. Louis Fed Başkanı James Bullard, dünkü konuşmasında hazirandaki toplantıyla birlikte 100 baz puanlık bir faiz artışı yapılmış olduğunu görmeyi istediğini belirtirken, martta 50 baz puanlık artışını da desteklediğini gösterdi.
Richmond Fed Başkanı Tom Barkin ise mart toplantısına kadar hala bir çok verinin olduğunu ve 50 baz puanlık artış konusunda düşünmeye açık olduğunu söyledi.
Söz konusu gelişmelerle birlikte ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 2,0550 ile Ağustos 2019’dan bu yana en yüksek seviyesine çıkmasının ardından yüzde 2,03 seviyelerinde dengelendi.
Altının ons fiyatı ise dün Fed’in daha da şahinleşeceği beklentisiyle günü yüzde 0,3 azalışla 1.827 dolardan tamamlarken, yeni günde de düşüşünü sürdürerek 1.824 dolar seviyesine indi.
Dün, New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 1,81, Nasdaq endeksi yüzde 2,10 ve Dow Jones endeksi yüzde 1,47 değer kaybetti. ABD’de endeks vadeli işlem kontratları yeni günde de satış ağırlıklı bir seyir izliyor.
Avrupa’da, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) para politikasına ilişkin beklentiler yapılan sözle yönlendirmelerle şekillenmeye devam ediyor.
Dün, ECB Başkanı Christine Lagarde yaptığı açıklamada faiz artışının şu anki hiçbir problemi çözmeyeceğini, aksine ekonominin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından toparlanışını boğabileceğini dile getirdi.
Faiz artışı gerekmesi halinde bu adımı atmaktan çekinmeyeceklerini ifade eden Lagarde, atılacak bütün adımların ise kademeli olacağını bildirdi.
ECB başekonomisti Philip Lane ise enflasyonun Avrupa’da rekor seviyelere çıkmasına karşın sert önlemler almadan kendi halinde gerileyeceğini aktardı.
Söz konusu açıklamalara karşın Almanya’nın 10 yıllık tahvil faizi yükseliş eğilimini sürdürürken, ECB’nin para politikası toplantısından bu yana 25 baz puan artarak yüzde 0,28’e çıktı.
Öte yandan, Rusya Merkez Bankası’nın bugünkü toplantısında politika faizini 100 baz puan artırarak yüzde 9,50’ye yükseltmesi bekleniyor.
Dün, ABD’de satışlar güçlenmeden önce kapanan borsalarda karışık bir seyir izlenirken, Almanya’da DAX 30 endeksi yüzde 0,05, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,38 ve İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,45 değer kazandı, Fransa’da CAC 40 endeksi ise yüzde 0,41 geriledi. Avrupa endeksleri bugün vadeli işlemlerde ise düşüş eğiliminde hareket ediyor.
Asya’da, New York borsasının dünkü satıcılı seyri sonrasında risk iştahının düşük olduğu görülürken, Japonya’da piyasalar tatil nedeniyle kapalı bulunuyor.
Çin’de sıkıntılı durumda bulunan emlak sektörüne ilişkin rahatlatıcı regülasyonlar yapılabileceği beklentileri pay piyasalarındaki aşağı yönlü baskıyı törpülerken, Kovid-19 vakalarındaki yayılma ise bölgede başlıca risk unsuru olmayı sürdürüyor.
Kapanışa yakın Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,20, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,91 ve Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 0,42 değer kaybetti.
Yurt içinde, dün BIST 100 endeksi ABD’de açıklanan enflasyon verileri sonrası gerileyerek, günü yüzde 0,20 değer kaybıyla 2.038,67 puandan tamamladı. Dolar/TL ise dün yüzde 0,2 azalışla 13,5128’den kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 13,52 seviyesinde işlem görüyor.
Analistler, açıklanan şirket bilançoları nedeniyle hisse ve sektör bazlı ayrışmaların devam ettiğini belirterek, bugün açıklanacak ödemeler dengesi ve sanayi üretimi verilerinin yatırımcıların odağında bulunduğunu kaydetti. AA Finans’ın gerçekleştirdiği ankete katılan ekonomistler, cari işlemler hesabının Aralık 2021 döneminde 3 milyar 980 milyon dolar açık vermesini, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksinin ise Aralık 2021’de bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 10,8 artmasını bekliyor.
Yurt dışında ise Almanya’da TÜFE, İngiltere’de Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH) ve sanayi üretimi ile ABD’de tüketici güven endeksi verilerinin takip edileceğini ifade eden analistler, Ukrayna ile ilgili gelişmelerin de varlık fiyatları üzerinde etkili olabileceğini söyledi.
Analistler, piyasalar kapandıktan sonra uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings’in Türkiye değerlendirmesini açıklamasının beklendiğini anımsatarak, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 2.020 ve 2.000 seviyelerinin destek, 2.050 puanın direnç konumunda bulunduğunu bildirdi.
Fitch Ratings, 2 Aralık 2021’deki değerlendirmesinde, Türkiye’nin kredi notunu “BB-” olarak teyit etmiş, kredi not görünümünü ise “durağan”dan “negatif”e çevirmişti.