Küresel piyasalar, merkez bankalarının açıkladığı faiz kararlarının ardından geçen hafta alış ağırlıklı bir seyir izledi.
Geçen yılın mart ayından bu yana her toplantıda politika faizini artıran ABD Merkez Bankası (Fed), geçen ay bu adımlarına ara vererek politika faizini sabit bırakmıştı. Temmuz toplantısında ise politika faizini 25 baz puan artırarak yüzde 5,25-5,50 aralığına yükselten Fed, böylece politika faizini 31 Ocak 2001’den bu yana en yüksek seviyeye çıkarmış oldu.
Karar metninde, Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) maksimum istihdam ve uzun vadede yüzde 2 enflasyon elde etmeyi amaçladığının altı çizilirken, bu hedeflerin desteklenmesi için federal fon oranının yüzde 5,25-5,50 aralığına yükseltilmesine karar verildiği kaydedildi.
Açıklamada, son göstergelerin ekonomik aktivitenin ılımlı bir hızda genişlediğine işaret ettiği belirtilerek, iş kazanımlarının son aylarda güçlü olduğu, işsizlik oranının düşük kaldığı ancak enflasyonun yüksek kalmaya devam ettiği bildirildi.
Fed Başkanı Jerome Powell da düzenlediği basın toplantısında, “Veriler gerektirirse eylülde faiz oranını yeniden artırmamızın mümkün olduğunu söyleyebilirim ancak sabit de bırakabiliriz. Dikkatli şekilde karar vereceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.
Enflasyonu tekrar yüzde 2’ye indirme sürecinde katedilmesi gereken uzun bir yol olduğuna dikkati çeken Powell, enflasyonun 2025’e kadar yüzde 2’ye ineceğini düşünmediğini ifade etti.
Analistler, Powell’ın verilere bağlı kalacaklarını vurgulamasının, yatırımcıları Fed’in bir sonraki hamlesi konusunda kararsız bıraktığını belirterek, Powell’ın ekonomide artık resesyon beklemediklerini de dile getirdiğini anımsattı.
Powell’ın sözle yönlendirmelerinin ardından para piyasalarındaki fiyatlamalarda, Fed’in eylülde 25 baz puan faiz artırma ihtimali yüzde 22’ye çıkarken, aralık ayı için ise faiz indirimi fiyatlamalarda yer bulmaya devam ediyor.
Analistler, Powell’ın resesyon beklenmediğine yönelik açıklamaları ve faiz indiriminin hala fiyatlamalarda yer almasının küresel piyasalarda risk iştahını artırdığını belirtti.
Söz konusu gelişmelerle ABD 10 yıllık tahvil faizi yüzde yükselişle haftayı yüzde 3,4 artışla 3,9640 seviyesinden, dolar endeksi de yüzde 0,6 kazançla 101,7 seviyesinden kapattı.
Emtia piyasasında da altının onsu yüzde 0,2 azalışla 1.959 dolardan, Brent petrolün varil fiyatı yüzde 4,4 kazançla 84,2 dolardan, bakırın libresi yüzde 3 artışla 3,91 dolardan geçen haftayı tamamladı.
Analistler, ABD’de açıklanan büyüme verisinin iyi gelmesiyle dolara olan talebin arttığını ve emtia piyasalarında dalgalı bir seyir izlendiğini ifade etti.
Geçen hafta piyasalara, Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) küresel ekonomik büyüme tahminleri de damgasını vurdu. IMF, bu yıl için beklentisini yüzde 2,8’den yüzde 3’e yükseltirken, 2024 için yüzde 3’te sabit bıraktı.
ABD’de gözler tarım dışı istihdam verisine çevrildi
ABD’de pay piyasaları, açıklanan makroekonomik veriler ve finansal sonuçların ardından geçen hafta pozitif bir seyir izledi.
ABD’de açıklanan öncü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerine göre, temmuzda hizmet sektörü PMI 52,4 e gerilerken, imalat sanayi PMI 49’a çıkarak beklentileri aşmasına karşın hala 50’nin altında kalmaya devam ediyor.
Ülkede, Conference Board Tüketici Güven Endeksi, temmuzda aylık bazda 6,9 puan artışla 117’ye yükseldi. Böylece veri, Temmuz 2021’den bu yana en yüksek seviyesine çıkarak yumuşak iniş düşüncelerini destekler nitelikte artış kaydetti.
ABD’de açıklanan S&P Case-Shiller Ulusal Konut Fiyat Endeksi, mayısta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,5 gerilerken, ülkenin 20 kentindeki konut fiyatlarına ilişkin endeks de aynı dönemde yıllık yüzde 1,7 azalış gösterdi.
Öte yandan, Fed, Zürih merkezli banka UBS’ye, haziran ayında satın aldığı Credit Suisse’in Archegos Capital Management ile işlemlerindeki risk yönetimi başarısızlıkları nedeniyle 268,5 milyon dolar para cezası verdi.
ABD’de devam eden bilanço sezonunda finansal sonuçlarını açıklayan ABD’li teknoloji şirketlerinden Google’ın ana kuruluşu Alphabet yılın ikinci çeyreğinde 2022’nin aynı dönemine kıyasla gelirini yüzde 7 artırarak 74,6 milyar dolara çıkardı. Microsoft’un geliri de geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8 artarak 56,2 milyar dolara çıktı. Ford’un finansal sonuçlarının analistlerin beklentilerini aştığı görüldü.
Dünyanın en büyük mikroçip üreticilerinden Intel’in geliri, yılın ikinci çeyreğinde 2022’nin aynı dönemine kıyasla yüzde 15 azalışla 12,9 milyar dolara gerilemesine karşın beklentilerin üzerinde gerçekleşti.
ABD’li enerji devi ExxonMobil’in ikinci çeyrekteki karı yıllık bazda yüzde 56 azalarak 7,9 milyar dolara, ülkenin büyük petrol üreticilerinden Chevron’un karı da yüzde 66 azalışla 6 milyar dolara indi.
ABD’li tüketim malları devi Procter & Gamble’ın (P&G) hisseleri, beklentileri aşan kar ve gelir bildirmesi sonrasında yüzde 3’e yakın artış gösterdi.
Analistler, enflasyonun düştüğüne işaret eden verilerle ABD’nin resesyondan kaçınabileceği ihtimalini destekleyen finansal sonuçlara yatırımcıların olumlu tepki verdiğini kaydetti.
Ülkede GSYH, bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 2,4 artarak yüzde 1,8 olan büyüme tahminini geride bıraktı. Bir önceki çeyrek yüzde 4,1 artan kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksinin ikinci çeyrekte yüzde 2,6 ile beklentilerin altında artış göstermesi, fiyat baskılarının hafiflediğine işaret etse de ekonominin beklentilerin üzerinde büyümesi Fed’in “şahin” politikalarını sürdürebileceği endişesini destekledi.
Ülkede ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, 22 Temmuz ile biten haftada 221 bine gerileyerek 5 ayın en düşük seviyesine inerken, dayanıklı mal siparişleri, haziranda aylık bazda yüzde 4,7 ile öngörüleri üzerinde artış kaydetti.
ABD’de Michigan Üniversitesi tarafından ölçülen tüketici güven endeksi, temmuzda aşağı yönlü revize edilerek 71,6 olurken, Ekim 2021’den bu yana en yüksek seviyesini kaydetti.
Ülkede kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi haziranda aylık bazda yüzde 0,2 ve yıllık bazda yüzde 3 yükseldi.
Fed’in enflasyon göstergesi olarak dikkate aldığı gıda ve enerji kalemlerinin hesaplama dışı tutulduğu çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi de aynı dönemde aylık bazda yüzde 0,2 ve yıllık bazda yüzde 4,1 arttı. Çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksindeki artış, yaklaşık 2 yılın en düşük oranı oldu.
Geçen hafta New York borsasında, S&P 500 yüzde 1, Dow Jones endeksi yüzde 0,7 ve Nasdaq endeksi yüzde 2,1 yükseldi.
31 Temmuz ile başlayan haftada pazartesi günü Dallas Fed imalat aktivite endeksi, salı günü imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), ISM imalat sanayi PMI, inşaat harcamaları, çarşamba günü ADP özel sektör istihdamı, perşembe günü haftalık işsizlik başvuruları, hizmet sektörü PMI, ISM hizmet sektörü PMI, dayanıklı mal siparişleri, fabrika siparişleri, cuma günü tarım dışı istihdam ve işsizlik oranı takip edilecek.
Avrupa’da gözler BoE kararında olacak
Avrupa borsalarında, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde’ın faiz kararı sonrası yaptığı açıklamalardan alınan “ECB’nin gelecek toplantıyı pas geçebileceği” yönündeki sinyallerle pozitif seyir öne çıkarken, piyasaların odağında BoE’nin açıklayacağı faiz kararı yer alacak.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda, BoE’nin politika faizini 25 baz puan artırması öngörülüyor.
ECB, 3 temel politika faizini beklentiler doğrultusunda 25’er baz puan artırarak politika faizini yüzde 4,25’e, mevduat faizini yüzde 3,75’e ve marjinal fonlama faizini de yüzde 4,50’ye yükselttiğini duyurmuştu.
Avrupa’da enflasyon baskısı ABD’ye göre daha güçlü kalmayı sürdürürken, bölge genelinde açıklanan öncü PMI verilerinin neredeyse tamamının beklentilerin altında kalması ekonomik aktiviteye dair endişeleri artırdı.
Almanya’da imalat sanayi PMI, temmuzda 38,8’e ve Avro Bölgesi’nde de 42,7’ye gerileyerek son 38 ayın en düşük seviyesine indi.
Almanya’da yıllık enflasyon temmuz ayında yüzde 6,2 olarak ölçüldü. Ülkede bir önceki ay enflasyon yıllık bazda yüzde 6,4 düzeyinde gerçekleşmişti.
Geçen hafta İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,4, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,6, Almanya’da DAX endeksi yüzde 1,8 ve İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 2,2 değer kazandı.
Gelecek hafta pazartesi günü Almanya’da perakende satışlar, Avro Bölgesi’nde büyüme ve enflasyon, salı günü Almanya ve Avro Bölgesi’nde işsizlik oranı ve imalat sanayi PMI, perşembe gün Almanya’da hizmet sektörü PMI, Avro Bölgesi’nde Üretici Fiyat Endeksi ve hizmet sektörü PMI, cuma günü Almanya’da fabrika siparişleri takip edilecek.
BoJ, getiri eğrisi aralığını değiştirebileceğinin sinyali verdi
Asya piyasaları geçen hafta alış ağırlıklı seyrederken, Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) politika faizi ve getiri eğrisinde değişikliğe gitmemesine karşın getiri eğrisi aralığını değiştirebileceği sinyali vermesi piyasalarda “şahin” bir adım olarak algılandı.
BoJ, politika faizini değiştirmeyerek yüzde eksi 0,1’de, getiri eğrisi hedef aralığını da artı/eksi yüzde 0,5 düzeyinde korudu. Metinde, enflasyonda yukarı yönlü hareketin devam etmesi halinde gevşek para politikası etkisinin reel faiz oranları vasıtasıyla daha da güçleneceği belirtilerek, uzun dönem faiz oranlarının ciddi şekilde kontrol altında tutulmasının tahvil piyasalarının işleyişini etkileyebileceği ve oynaklığı artırabileceği kaydedildi.
Faiz kararının ardından dolar/yen paritesi haftayı yüzde 0,4 azalışla 141,1 seviyesinden tamamladı. Japonya’da açıklanan verilere göre, Tokyo Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), yıllık bazda yüzde 3,2 artışla beklentileri aştı.
Çin hükümeti yetkililerinin uzun bir aranın ardından uluslararası yatırımcılarla buluştuğuna yönelik haber akışı, ekonomik aktiviteye ilişkin endişeleri sınırlı da olsa törpülüyor.
Çin Politbüro’nun emlak sektörü için “politikaları zamanında ayarlama ve optimize etme” sözü vermesinin ardından özellikle Çin ve Hong Kong pay piyasaları yükselişe geçti. Politbüro’nun emlak sektörünü destekleyeceğine dair yaptığı açıklamaların ardından Çin hükümetinin ekonominin farklı alanlarını destekleyeceğine ilişkin beklentiler sıcaklığını koruyor.
Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,4, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 3,4, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 4,4 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,6 değer kazandı.
Gelecek hafta pazartesi günü Japonya’da sanayi üretimi, Çin’de imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI, çarşamba günü BoJ toplantı tutanakları takip edilecek.
Yurt içi piyasalar, enflasyon verisine odaklandı
Yurt içinde geçen hafta Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 5,67 değer kazanarak günü 7.067,28 puandan tamamlayarak tüm zamanların en yüksek günlük ve haftalık kapanışını gerçekleştirirken, gördüğü en yüksek seviye rekorunu 7.096,99 puana taşıdı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma adımları kapsamında yeni düzenlemeleri, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, ihracat ve yatırım kredileri ile deprem bölgesine yönelik krediler, Merkez Bankası’nın kredileri sınırlandırıcı tüm tedbirlerinin dışında tutuldu. Sıkılaşma sürecini destekleyen adımları tamamlayıcı olarak, kredi büyümesine göre menkul kıymet tesisi kapsamında yüzde 3 olan TL ticari krediler için aylık büyüme sınırının yüzde 2,5 olarak belirlenmesine karar verildi.
Koç Holding, Yapı ve Kredi Bankası’ndaki 575 milyon lira nominal değere kadar hissesinin hızlandırılmış talep toplama yöntemi ile borsa dışında kurumsal yatırımcılara satış işlemini gerçekleştirdi. Buna göre, toplamda 6 milyar 756 milyon 250 bin lira gelir elde edildi.
Analistler, söz konusu satışın “yabancı yatırımcıların Türk varlıklarına ilgisinin arttığı” şeklinde yorumlanabileceğini kaydetti. Öte yandan, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), SASA Polyester Sanayi’nin 2 milyon 582 bin 311 lira tutarındaki bedelli sermaye artırımı başvurusunu onayladı.
TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan, yılın üçüncü Enflasyon Raporu’nun tanıtımı toplantısında yaptığı konuşmada, 2023 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 58’e yükselttiklerini, 2024 sonu tahminini yüzde 33’e güncellediklerini ve 2025 yıl sonunda enflasyonun yüzde 15’e gerileyeceğini tahmin ettiklerini bildirdi.
TCMB başkan yardımcıları Emrah Şener, Taha Çakmak ve Mustafa Duman görevden alınırken, yerlerine Osman Cevdet Akçay, Fatih Karahan ve Hatice Karahan atandı.
Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS), 392,7 baz puana düşerek 17 Eylül 2021’den bu yana en düşük seviyeye geriledi.
Türkiye’nin yeni ekonomi yönetimine ilişkin gelişmeler varlık fiyatları üzerinde etkili olmayı sürdürürken, Enflasyon Raporu sunumunu gerçekleştiren Türkiye TCMB Başkanı Erkan’ın açıklamaları piyasalarda olumlu karşılandı.
Analistler, TCMB Başkanı olmasının ardından ilk kez basının karşısına geçen Erkan’ın merkez bankacılığı adına iletişim tarzının oldukça başarılı bulunduğunu ifade ederek, enflasyon beklentilerindeki yukarı yönlü güçlü revizyona karşın Türk lirası varlıklara olan risk iştahının arttığını söyledi.
Fiyat istikrarı konusunda atılacak adımlara ilişkin yol haritasının yavaş yavaş belirginleşmeye başladığı bu süreçte Erkan’ın piyasalara güven verdiğini aktaran analistler, TCMB yönetimindeki görev değişiminin de bu güveni pekiştirdiğini belirtti.
Gelecek hafta salı günü imalat sanayi PMI, perşembe günü enflasyon, cuma günü TÜFE bazlı reel efektif reel döviz kuru takip edilecek.
Dolar/TL ise haftayı, bir önceki hafta kapanışının yüzde 0,2 altında 26,9173 seviyesinden tamamladı.
Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 7.100 seviyesinin direnç, 6.800 ve 6.700 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.
AA Finans Enflasyon Beklenti Anketi’ne katılan ekonomistler, temmuz ayında Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) yüzde 9,07 artmasını bekliyor. Ekonomistlerin temmuz ayı enflasyon beklentilerinin ortalamasına (yüzde 9,07) göre bir önceki ay yüzde 38,21 olan yıllık enflasyonun yüzde 47,27’ye çıkacağı hesaplanıyor.
Öte yandan, ekonomistlerin 2023 sonu enflasyon beklentisi temmuzda yüzde 42,07’den 61,01’e yükseldi.