Fed, dün sona eren haziran toplantısında politika faizini 75 baz puan artırarak yüzde 1,50-1,75 aralığına yükseltti.
ABD’de geçen hafta açıklanan enflasyon verisinin yeniden 41 yılın zirvesine çıkmasının ardından Fed’in aldığı 75 baz puanlık faiz artırım kararı, 1994’ten bu yana tek seferde gerçekleştirilen en hızlı faiz artışı oldu.
Fed’in bu yıla ilişkin enflasyon tahmini yüzde 4,3’ten yüzde 5,2’ye çıktı. ABD ekonomisinin bu yıla ilişkin büyüme tahmini ise yüzde 2,8’den yüzde 1,7’ye düşürüldü.
Fonlama oranına ilişkin medyan beklenti 2022 için yüzde 1,9’dan yüzde 3,4’e, 2023 için yüzde 2,8’den yüzde 3,8’e ve 2024 için yüzde 2,8’den yüzde 3,4’e yükseldi.
Fed Başkanı Jerome Powell, toplantı sonrası yaptığı açıklamada, yüksek enflasyona karşı bankanın temmuz toplantısında 50 veya 75 baz puanlık faiz artırımına gidebileceğini ifade ederken, faiz oranında 75 baz puanlık artışın alışılmadık derecede büyük olduğunu ve bu boyuttaki hareketlerin yaygın olmasını beklemediğini belirtti.
Enflasyonu düşürmenin öncelikleri olduğunu ve bunu yapmak için hızla hareket ettiklerini kaydeden Powell’ın açıklamaları sonrası pay piyasaları geleceğe yönelik azalan belirsizliklerle yükseliş eğilimine girdi.
ABD’nin tahvil faizleri Fed’in faiz kararının ardından son 11 yılın zirvesinden sınırlı da olsa gerilerken, getiri eğrisindeki resesyon fiyatlaması azaldı.
Doların diğer para birimleri karşısında gerilemesiyle dolar endeksi son 20 yılın zirvesinden dönerek 105’in hemen altında dengelenirken, altının ons fiyatında Fed kararları sonrası yatay bir seyir izlendi.
Küresel bazda merkez bankaları enflasyonla mücadelede şahinleşmeye devam ederken, Brezilya Merkez Bankası da politika faizini 50 baz puan artırarak yüzde 13,25’e yükseltti.
Bu gelişmelerle dün New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 1,46, Nasdaq endeksi yüzde 2,50 ve Dow Jones endeksi yüzde 1,00 değer kazandı. ABD’de endeks vadeli işlem kontratları yeni güne de yükselişle başladı.
Avrupa’da gözler İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) bugün açıklanacak faiz kararına çevrilirken, bankanın politika faizini 25 baz puan artırarak yüzde 1,25’e çıkaracağı tahmin ediliyor.
Dün, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) acil toplantı yapacağını duyurması Fed’in faiz kararı öncesinde dikkatleri üzerine toplarken, toplantıdan para politikasına ilişkin önemli kararlar çıktı.
Buna göre, Pandemi Acil Varlık Alım Programı (PEPP) çerçevesinde alınmış varlıkların vadesi gelen anapara ödemelerinin yeniden yatırıma yönlendirmesinde esneklik uygulanacağı belirtilirken, borç krizi endişelerine karşı ayrışmayı durdurmak için yeni bir araç geliştirileceği açıklandı.
Söz konusu kararların ardından bölge ülkelerinin tahvil faizleri son 8 yılın zirvesinden gerilerken, İtalya’nın 10 yıllık tahvil faizi yaklaşık 40 baz puan düşerek yüzde 3,82’ye indi. İtalya’nın bölgenin en borçlu ülkelerinden olmasından dolayı tahvil faizlerindeki artış, bölgede risk priminin artmasına sebep oluyor.
Öte yandan, enflasyonun artmasının ana nedenlerinden olan enerjide, arz problemleri birbiri ardına ortaya çıkarak bölgeyi olumsuz etkilemeyi sürdürüyor.
Salı günü, Alman Siemens şirketine bakım için gönderilen bazı gaz kompresörlerinin henüz dönmediğini belirterek 3 vanayı kapatan Rus enerji şirketi Gazprom, dün de 1 vananın daha kullanım dışı kaldığını açıkladı. Böylece Avrupa’ya iletilen doğal gaz miktarı 167 milyon metreküpten 67 milyon metreküpe geriledi.
Konuya ilişkin açıklamaların ardından Avrupa’da temmuz vadeli doğal gaz kontratları dün yaklaşık yüzde 21 artışla 118,25 avroya çıktı.
Avrupa pay piyasalarında dün alıcılı bir seyir hakim olurken, Almanya’da DAX 30 endeksi yüzde 1,36, İngiltere’de FTSE 100 yüzde 1,20, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 1,35 ve İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 2,87 değer kazandı. Avrupa’da endeks vadeli işlem kontratları yeni güne de yükselişle başladı.
Asya borsalarında da bu sabah New York borsasına paralel alış ağırlıklı bir seyir izleniyor. Fed ve ECBnin para politikası kararlarının tahvil piyasalarındaki satış baskısını kısmen de olsa törpülemesi, Japonya’nın 10 yıllık tahvil faizindeki yükseliş baskısı sebebiyle zor durumda olan Japonya Merkez Bankası’nı (BoJ) rahatlattı.
BoJ yarınki toplantı öncesinde hafta içinde son yılların en büyük tahvil alımını yaparak Japonya’nın 10 yıllık tahvil faizini yüzde 0,25 seviyesinde tutma taahhüdünü yerine getirmişti.
Japon hükümeti ise değer kaybeden Japon yenine karşı, cuma günü para politikası kararlarını açıklayacak BoJ’a tedbir çağrısı yaptı.
Öte yandan bugün açıklanan makroekonomik verilere göre, Japonya’da dış ticaret açığı mayısta 2 trilyon 384,7 milyar yenle beklentilerin üzerinde gerçekleşti.
Kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,5 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,3 değer kazanırken, , Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,4 ve Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 1,4 değer kaybetti.
Yurt içinde, dün dalgalı bir seyir izleyen BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,88 artışla 2.531,11 puandan tamamladı.
Dolar/TL ise dün yüzde 0,1 artışla 17,2839’dan kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 17,2750 seviyesinde işlem görüyor.
Analistler, bugün yurt içinde konut fiyat endeksi, yurt dışında ise BoE’nin faiz kararının yanı sıra, ABD’de konut başlangıçları, inşaat izinleri ve haftalık işsizlik başvurularının takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 2.560 puanın direnç, 2.480 seviyesinin destek olarak öne çıktığını söyledi.
Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:
14.00 İngiltere, BoE’nin faiz kararı
14.30 Türkiye, haftalık para ve banka istatistikleri
14.30 Türkiye, nisan ayı konut fiyat endeksi
15.30 ABD, mayıs ayı konut başlangıçları ve inşaat izinleri
15.30 ABD, haftalık işsizlik başvuruları