Resesyon ve enflasyon endişesi arasında kalan ABD’de Fed’in faiz kararı ve gelecek dönem para politikaları açısından yağacağı yönlendirmeler bekleniyor.
ABD’de enflasyonun haziranda da güçlenmeye devam etmesi Fed’in bugün 75 baz puanlık faiz artışı yapma ihtimalini güçlendirirken, 100 baz puanlık faiz artışı bekleyenlerin oranı ise oldukça azaldı.
Ülkede makroekonomik verilerin durgunluğa işaret etmesi de resesyon endişelerini artırırken, Fed’in temmuz sonrasında atacağı adımlardaki belirsizlik piyasalarda fiyatlamaları zorlaştırıyor.
Tahvil piyasalarında ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi ile 3 aylık hazine bonosu arasındaki far kapanmaya devam ederek 30 baz puana kadar inerken, söz konusu fiyatlama ABD ekonomisinin resesyona gireceği beklentisinin güçlenmeyi sürdürdüğüne işaret ediyor.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda ise Fed’in bugün yüzde 75 ihtimalle 75 baz puanlık faiz artışı yapacağı tahmin edilirken, Fed üyelerinin net sözle yönlendirmelerine karşın yatırımcılar yüzde 25 ihtimalle 100 baz puanlık faiz artışı yapabileceği beklentisini koruyor.
Eylül toplantısına ilişkin kararsızlık öne çıkmaya devam ederken, bankanın yüzde 51 ihtimalle 50, yüzde 41 ihtimalle 75 ve yüzde 8 ihtimalle 100 baz puan faiz artıracağı öngörülüyor.
Ülkede makroekonomik verilerde görülen yavaşlama emarelerinin çoğalmayı sürdürmesi ve bilanço döneminde dün açıklanan karlılıkların beklentileri karşılayamaması pay piyasalarında risk iştahının azalmasına sebep oldu.
ABD’de açıklanan verilere göre yeni konut satışları, haziranda aylık yüzde 8,1 azalışla 590 bine inerek Nisan 2020’den bu yana en düşük seviyeyi kaydederken, Conference Board Tüketici Güven Endeksi de düşüşünü sürdürdü. S&P Case-Shiller Ulusal Konut Fiyat Endeksi, mayısta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19,7 arttı.
Konut piyasasında görülen yavaşlama ülkede resesyon endişesini güçlendiren ana etkenlerden biri olurken, bu alandan gelecek sinyaller piyasalarda oynaklığı artırabiliyor.
ABD’de dün açıklanan şirket bilançolarında da durgunluk emareleri göze çarparken, teknoloji şirketlerinden Microsoft ve Google’ın ana kuruluşu Alphabet’in gelir artışları nisan-haziran döneminde yavaşlama gösterdi.
Öte yandan, Uluslararası Para Fonu (IMF), bu yıla ilişkin küresel büyüme tahminini yüzde 3,6’dan yüzde 3,2’ye, ABD ekonomisinin 2022 yılına ilişkin büyüme beklentisini de yüzde 3,7’den yüzde 2,3’e indirdi.
Raporda, dünya genelinde beklenenden yüksek enflasyonun özellikle ABD ve büyük Avrupa ekonomilerinde daha sıkı mali koşulları tetiklemesinin, Çin’de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ve karantina önlemlerini yansıtan beklenenden daha kötü ekonomik yavaşlamanın ve Ukrayna’daki savaşın olumsuz etkilerinin salgın nedeniyle halihazırda zayıflayan dünya ekonomisini vurduğu aktarıldı.
Dolar endeksi üç günlük düşüş eğiliminin ardından dün yüzde 0,6 artışla 107,1 seviyesine çıkarken, Brent petrolün varil fiyatı yatay seyirle 99,9 dolarda bulunuyor.
Söz konusu gelişmelerle dün New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 1,15, Dow Jones endeksi yüzde 0,71 ve Nasdaq endeksi yüzde 1,87 değer kaybetti. ABD’de endeks vadeli işlem kontratları yeni güne ise yükselişle başladı.
Avrupa’da enerji arz problemi fiyatlamaları etkilemeye devam ediyor.
Rus enerji şirketi Gazprom, Rus gazını Almanya üzerinden Avrupa’ya taşıyan hatlardan Kuzey Akım doğal gaz boru hattında teknik nedenlerle yüzde 20 kapasite kullanılabileceğini açıklamasının ardından doğal gaz fiyatları megavatsaat başına 200 avroyu geçen doğal gaz fiyatı, marttan bu yana en yüksek seviyesine çıktı.
Rus gazının tedarikinde yaşanan problemler bölgede sanayi üretiminin aksayabileceği endişesini güçlendirmeye devam ederken, artan riskler ise Avrupa’da fiyatlamaları zorlaştırıyor.
Dün, Almanya’da DAX 30 endeksi yüzde 0,86, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,42 ve İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 1,04 değer kaybederken, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yatay seyretti. Avrupa’da endeks vadeli işlem kontratları yeni güne ise yükselişle başladı.
Asya’da pay piyasaları Fed’in politika kararları öncesinde karışık bir seyir izliyor. Halihazırda güçlenen resesyon endişeleri, bölge piyasalarını baskılamaya devam ederken, Tayvan üzerinden artmayı sürdüren ABD-Çin gerilimi risk iştahını olumsuz etkiliyor. ABD Başkanı Joe Biden ve Çinli meslektaşının yarın Tayvan konusunu görüşmeleri bekleniyor.
Çinli e-ticaret devi Alibaba’nın Hong Kong borsasında birincil kotasyon için başvuracağını açıklamasının ardından, ABD’de kote Çinli şirketlerin borsadan atılması durumunda bu şirketlerin Alibaba ile benzer bir yol izleyebileceği belirtiliyor. Hong Kong’da birincil kotasyon, Çinli yatırımcılara şirket hisselerine daha kolay erişim imkanı tanıyor.
Bu gelişmelerle, kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,3 ve Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,1 artarken, Hong Kong’da Hang Seng endeksi ise yüzde 1 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,1 geriledi.
Yurt içinde, dün satış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,45 azalışla 2.537,12 puandan tamamladı.
Dolar/TL dün yüzde 0,31 artışla 17,8608’den kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 17,8740 seviyesinde işlem görüyor.
IMF dün açıkladığı raporda Türkiye ekonomisine ilişkin büyüme tahminlerini 2022 yılı için yüzde 2,7’den yüzde 4’e, 2023 için ise yüzde 3’ten 3,5’e yükseltti.
Analistler, bugün yurt içinde veri takviminin sakin olduğunu, yurt dışında ise Fed’in faiz kararı ve Fed Başkanı Powell’ın açıklamalarının yanı sıra ABD’de dayanıklı mal siparişleri ve bekleyen konut satışları verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 2.550 ve 2.570 seviyelerinin direnç, 2.480 puanın destek konumunda olduğunu bildirdi.
Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:
15.30 ABD, haziran ayı dayanıklı mal siparişleri
17.00 ABD, haziran ayı bekleyen konut satışları
21.00 ABD, Fed’in faiz kararı
21.30 ABD, Fed Başkanı Jerome Powell’ın basın toplantısı