ABD’de son 40 yılın en yüksek enflasyonuyla mücadele için agresifleşen para politikasının ülkeyi resesyona sokacağına ilişkin endişeler güçleniyor.
Dün açıklanan makroekonomik verilere göre kişisel harcamalar yüzde 0,2 artsa da beklentilerin altında kalırken, martta 170 bin seviyelerine inen haftalık işsizlik maaşı başvuruları haziran başından bu yana 230 bin bandında kayıtlara geçiyor.
İşsizlik maaşı başvurularının resesyona işaret etmek için henüz düşük seviyelerde bulunmasına karşın, son 5 ayın en yükseğinde bulunması dikkati çekiyor.
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) para politikasında oldukça önem verdiği kişisel tüketim harcamaları ise mayısta yüzde 6,3 artışla beklentilerin hemen altında gerçekleşmesi ise enflasyonun zayıflayabileceğine ilişkin beklentileri sınırlı şekilde desteklese de, tahvil piyasalarında resesyon korkusuyla alış ağırlıklı seyir güç kazanmaya devam ediyor.
Dün, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi 8 Haziran’dan bu yana ilk kez yüzde 3’ün altını test etmesinin ardından, yeni günde de düşüşünü sürdürerek yüzde 2,97’ye geriledi.
ABD’nin 2, 3, 5 ve 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 2,93 ila yüzde 2,97 arasına sıkışırken, getiri eğrisinin terse dönerek güçlü şekilde resesyonu fiyatlamasından endişe ediliyor.
Öte yandan, Fed’in getiri eğrisinin resesyon fiyatlamasında dikkate alacağını duyurduğu 3 aylık tahvil faizi ile 10 yıllık tahvil faizi arasındaki makas daralıyor. Buna göre iki varlık arasında mayıs sonunda 180 baz puan olan getiri farkı, yeni gün itibarıyla 130 baz puana geriledi.
Söz konusu gelişmelerle para piyasalarındaki fiyatlamalarda temmuz toplantısında 75 baz puanlık faiz artışı ihtimali yüzde 80’e gerilese de güçlü kalmaya devam ederken, eylül toplantısında yüzde 70 ihtimalle 50 baz puan faiz artırılacağı öngörülüyor.
Brent petrolün varil fiyatı Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubu, petrol üretimini ağustosta günlük 648 bin varil artırma kararı alması ve küresel ekonomik aktiviteye ilişkin olumsuz beklentilerle düşüş eğilimini üçüncü güne taşıyarak 108,3 dolara geriledi.
Bu gelişmelerle dün New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 0,88, Nasdaq endeksi yüzde 1,33 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,82 değer kaybetti. ABD’de endeks vadeli işlem kontratları yeni güne de düşüşle başladı.
İngiltere’de dün açıklanan ilk çeyrek büyüme verilerine göre ülke ekonomisi beklentiler doğrultusunda yüzde 8,7 büyürken, gözler bugün Avro Bölgesi’nde açıklanacak Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verilerine çevrildi.
Bölgede dün açıklanan diğer makroekonomik verilere göre, Fransa’da mayısta yüzde 5,2 olan yıllık enflasyon, haziranda yüzde 5,8’e çıkarak Haziran 1991’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.
Almanya’da işsiz sayısı, Ukrayna’dan gelen göçmenlerin iş gücü piyasasına katılımı nedeniyle haziranda 103 bin artarak 2 milyon 363 bine, mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı da yüzde 5’ten yüzde 5,3’e yükseldi.
Temmuzdan itibaren para politikasında sıkılaştırıcı adımlar atacağını duyuran Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) söz konusu verilerin ardından 50 baz puanlık faiz artışına gideceği beklentileri güç kaybederken, bugün açıklanacak TÜFE verilerinin piyasalarda oynaklığı artırması öngörülüyor.
Ayrıca, dün bölgede Macaristan ve İsveç merkez bankaları politika faizini 50’şer baz puan artırarak sırasıyla yüzde 7,75 ve yüzde 0,75’e çıkartırken, şahin politikaların gelecek dönemde de devam edeceği yönlendirmesinde bulundu.
Dün bu gelişmelerle, Almanya’da DAX 30 endeksi yüzde 1,69, İngiltere’de FTSE 100 yüzde 1,96, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 1,80 ve İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 2,47 değer kaybetti. Avrupa’da endeks vadeli işlem kontratları yeni güne de düşüşle başladı.
Asya pay piyasaları özellikle Çin’deki olumlu makroekonomik verilere karşın yeni günde satış ağırlıklı bir seyir izliyor.
Çin’de açıklanan makroekonomik verilere göre imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) son 13 ayın en yüksek seviyesi olan 51,7’ye çıkarak beklentileri geride bırakırken, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sonrası ekonominin normalleşmeye başladığına yönelik öngörüler güçlenmeye devam ediyor.
Buna karşın bölgede Güney Kore ve Tayvan’da sanayi üretimi ise yavaşladı. Japonya’da açıklanan verilere göre TÜFE haziranda yüzde 2,3 artışla beklentilerin gerisinde kalırken, ülkede işsizlik yüzde 2,6’ya çıktı. Ülkede sanayi üretimini ölçen verilere göre ikinci çeyrekte daralma gözlemlenirken, imalat sanayi PMI haziranda 52,7’yle güçlü kalmaya devam etti. Artan yen talebiyle dolar/yen paritesi yüzde 0,6 düşerek 134,9’a geriledi.
Rusya Maliye Bakanı’nın dost ülkelerin para birimlerine yatırım yapmayı düşündüklerini açıklamasının ardında dolar/ruble paritesi yüzde 4,6 azalışla 51,5’e indi.
Bu gelişmelerle kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 2, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,55, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 0,62 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 1,36 değer kaybetti.
Yurt içinde, dalgalı bir seyir izleyen BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,14 artışla 2.405,36 puandan tamamladı.
Analistler, söz konusu dalgalı seyirde küresel piyasalardaki satış ağırlıklı seyrin yanında Borsa İstanbul Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nda (VİOP) haziran vadeli BIST 30 endeksine dayalı kontratta vade sonunun gelmesi nedeniyle pozisyon kapatmaların ve taşımaların da etkili olduğunu aktardı.
Dolar/TL ise dün yüzde 0,3 artışla 16,6987’den kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 16,7020 seviyesinde işlem görüyor.
Analistler, bugün yurt içi ve yurt dışında imalat sanayi PMI ile Avro Bölgesi’nde TÜFE ve ABD’de inşaat harcamaların takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 2.380 ve 2.340 seviyelerinin destek, 2.450 puanın direnç konumunda olduğunu söyledi.