Küresel piyasalar, dünya genelinde para politikalarına yönelik belirsizliklerle haftaya karışık bir seyirle başlarken, bu hafta 24-26 Ağustos’ta gerçekleşecek Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu’nda politika yapıcıların verecekleri mesajlar yatırımcıların odağına yerleşti.
Geçen hafta ABD’de açıklanan makroekonomik veriler ülke ekonomisinin güçlü durduğuna işaret ederken, Fed’in son toplantısına ilişkin tutanaklar ile Fed yetkililerinin değerlendirmeleri Banka’nın gelecek dönem para politikasına ilişkin belirsizlikleri artırdı.
Tutanaklarda, enflasyonun Banka’nın uzun vadeli hedefinin hala oldukça üzerinde olduğuna işaret edilmesi dikkati çekti.
Analistler, para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’in gelecek ay yüzde 90 ihtimalle politika faizini sabit bırakacağının öngörüldüğünü aktararak, yıl sonuna kadar yapılacak diğer iki toplantıya yönelik belirsizliklerin güçlü kalmaya devam ettiğini bildirdi.
Devam eden belirsizliklerle pay piyasalarında geçen hafta satış ağırlıklı bir seyir izlenirken, yeni haftada Fed yetkililerinin açıklamalarının kritik önem taşıyacağı belirtiliyor. Bu kapsamda perşembe günü başlayacak olan Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu’nda merkez bankası yetkililerinin vereceği mesajlar yakından takip edilecek. Fed Başkanı Jerome Powell da sempozyum kapsamında cuma günü bir konuşma yapacak.
Kansas City Fed tarafından 1978’den bu yana düzenlenen, dünya genelinden merkez bankası başkanları, maliye bakanları ve akademisyenlerin katıldığı sempozyumda, genel olarak güncel küresel ekonomik durum ele alınırken, para politikasının geleceğine ilişkin değerlendirmeler ve olası politika adımlarına ilişkin yapılan yönlendirmeler öne çıkıyor.
Analistler, Powell’ın açıklamalarında, Fed’in gelecek para politikası adımlarına ilişkin ipuçlarının aranacağını belirterek, açıklamaların piyasalarda oynaklığı artırabileceğini söyledi.
Söz konusu gelişmelerle tahvil piyasalarında satış baskısı devam ederken, ABD’nin 30 yıllık faizi yüzde 4,4260 ile 30 Haziran 2011’den bu yana ve 10 yıllık tahvil faizi de yüzde 4,3290 ile 8 Kasım 2007’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı.
Yaklaşık son 10 yılın en yükseğindeki tahvil faizlerinin ve resesyon endişesinin bu seviyelerde ABD tahvillerini yatırım araçları arasında öne çıkarabileceğini kaydeden analistler, bu yıl tahvil fonlarına yaklaşık 130 milyar dolarlık para girişi olduğunu bildirdi.
Öte yandan, düşüş eğilimini üst üste 4. haftaya taşıyarak 1.889,6 dolar ile yaklaşık son 5 ayın en düşük haftalık kapanışını gerçekleştiren altın, şu sıralarda önceki kapanışının yüzde 0,1 üzerinde 1.891 dolardan işlem görüyor.
Fed’in gelecek dönem para politikasına ilişkin belirsizliklerin artmasıyla küresel çapta dolara olan talebin yükseldiğini belirten analistler, bu durumun altın fiyatlarının gerilemesine neden olduğunu söyledi.
Cuma günü New York borsasında karışık bir seyir izlendi. Dow Jones endeksi günü yüzde 0,07 artışla, S&P 500 endeksi yüzde 0,03 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,20 azalışla tamamladı. ABD’de endeks vadeli kontratlar, yeni güne ise yatay bir seyirle başladı.
Avrupa borsalarında geçen hafta satış ağırlıklı bir seyir öne çıkarken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde’ın Jackson Hole’de gerçekleştireceği konuşmanın yanı sıra bölgenin en büyük ticaret ortağı olan Çin’in ekonomisine ilişkin haber akışı da yatırımcıların odağında olacak.
Bölgede halihazırda güçlü bulunan resesyon endişesine, Çin’de ekonomik aktivitenin daha da yavaşlayacağı ve bölgenin üretimini olumsuz etkileyebileceği korkusu da eklendi.
Analistler, bu hafta bölge genelinde açıklanacak öncü imalat sanayi, hizmet sektörü ve bileşik Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerinin, bölgenin ekonomik aktivitesine dair sinyaller verebileceğini ifade etti.
Söz konusu gelişmelerle geçen hafta boyunca dalgalı bir seyir izlenen Avrupa borsalarında, cuma günü İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,65, Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 0,65, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,38 ve İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 0,42 geriledi.
Küresel çapta dolar talebinin gücünü korumasıyla geçen hafta düşüş eğilimini üst üste 5. haftaya taşıyan avro/dolar paritesi, şu sıralarda önceki kapanışının yüzde 0,1 üzerinde 1,0880 seviyesinde bulunuyor.
Asya tarafında ise bugün Çin Merkez Bankası’nın en düşük kredi faiz oranını beklentilerden az indirmesi piyasalarda endişenin artmasına sebep oldu. Banka, 1 yıllık kredi faiz oranını 10 baz puan indirerek yüzde 3,45 seviyesine çekerken, 5 yıllık kredi faiz oranını da yüzde 4,20’de sabit bıraktı.
Ülkede halihazırda yavaşlayan ekonomik aktivite ve azalan küresel talep resesyon endişelerinin artmasına neden olurken, Çin hükümetinin ekonomiyi destekleyici adımlar atacağını her fırsatta dile getirmesine rağmen, bu zamana kadar atılan adımlar piyasalar tarafından yeterli bulunmuyor.
Çin’de artan risk algısı dolar/yuan paritesini yaklaşık son bir yılın zirvesine taşırken, yuandaki değer kaybını önlemek için Çin Merkez Bankası’nın kamu bankaları aracılığıyla tarihindeki en güçlü müdahaleyi yapmış olabileceği belirtiliyor.
Kapanışa yakın Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,4 ve Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 1,4 değer kaybederken, Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,7 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,6 yükseldi.
Yurt içinde geçen hafta dalgalı bir seyir izleyen Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, cuma günü yüzde 3,23 azalışla 7.513,29 puandan günü tamamlarken, bu hafta gözler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Para Politikası Kurulu toplantısında açıklayacağı faiz kararına çevrildi.
TCMB Para Politikası Kurulu toplantısına ilişkin AA Finans’ın beklenti anketine katılan ekonomistler, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının (politika faizi) 250 baz puan artırılarak yüzde 20’ye çekileceğini tahmin ediyor.
Dolar/TL, cuma gününü önceki kapanışının hemen üzerinde 27,1073’ten tamamlamasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 27,1980 seviyesinden işlem görüyor.
Öte yandan, hafta sonu Resmi Gazete’de yayımlanan TCMB tebliğleri ile Türk lirası (TL) mevduatları artıracak, Kur Korumalı Mevduat’ı (KKM) azaltacak düzenlemeye gidildi.
Buna göre, sadeleşme süreci kapsamında yabancı para mevduattan KKM’ye dönüşüm hedefi uygulamasına ve TL payına göre ilave/indirimli menkul kıymet tesis uygulamasına son verildi.
Analistler, bugün yurt içinde yurt dışı Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), yurt dışında ise Almanya’da ÜFE verilerinin öne çıktığını ifade ederek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 7.600 ve 7.700 seviyelerinin direnç, 7.500 ve 7.400 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.
Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:
09.00 Almanya, temmuz ayı ÜFE
10.00 Türkiye, temmuz ayı Yurt dışı ÜFE