ABD’de geçen hafta açıklanan enflasyon verileri piyasalarda 100 baz puanlık faiz artışını gündeme getirse de, şahin duruşlarıyla bilinen bazı Fed yetkililerinin söz konusu fiyatlamaya ilişkin açıklamaları 75 baz puanlık beklentilerin yeniden güçlenmesine neden oldu.
St. Louis Fed Başkanı James Bullard, temmuz toplantısında 100 baz puan, bu yılki diğer 3 toplantıda ise daha az faiz artışına gitmenin, temmuzda 75 baz puan ve yılın geri kalan toplantılarında daha fazla faiz artışına gitmekten çok fazla fark yaratmayacağını belirtti.
Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic de ekonomide hala görülen güçlü istihdam ve diğer olumlu eğilimleri baltalayabileceği için bankanın “çok dramatik” hareket etmemesi gerektiğini söyledi. Bostic, bu ayki toplantıda 75 baz puanlık faiz artışını açıkça onaylamamasına rağmen yorumları temmuz ayında daha büyük bir faiz artışından yana olmayacağına işaret etti.
Para piyasalarında Fed’in temmuzda yüzde 70 ihtimalle 75 baz puan faiz artıracağı fiyatlanırken, eylül toplantısında ise yüzde 50 ihtimalle 75 baz puan ve yüzde 33 ihtimalle 50 baz puanlık faiz artışı yapılacağı öngörülüyor.
Fiyatlamalarda görülen yumuşamada, ABD’de enflasyon beklentilerindeki gerilemenin de etkili olduğu ifade ediliyor.
ABD ekonomisinin resesyona girebileceğine ilişkin göstergeler de güçlü konumunu korumaya devam ediyor. ABD’de birçok varlıkta terse dönen getiri eğrisi belirginleşmeyi sürdürürken, tahvil piyasalarındaki fiyatlamaların varlık fiyatları üzerinde etkili olması bekleniyor.
Bu hafta Avrupa ve Japonya merkez bankalarının perşembe günü açıklanacak faiz kararları yatırımcıların odağına yerleşirken, geçen hafta ABD’de başlayan bilanço dönemiyle birlikte pay piyasalarında şirket bazlı hareketlerin de öne çıkması bekleniyor.
ABD’de şimdiye kadar açıklanan bilançolarda şirketlerin karlılıkları çoğunlukla beklentileri aşarken, bu hafta Goldman Sachs, Tesla, Netflix ve Bank of America gibi büyük şirketlerin bilançolarını açıklaması bekleniyor.
Öte yandan, geçen hafta enflasyon verisinin ardından 109,3’le son 20 yılın zirvesine çıkan dolar endeksi, yeni haftaya 107,9’dan başlarken, emtia fiyatlarının zayıflayan dolardan destek bulduğu görülüyor.
Altının ons fiyatı yüzde 0,6 artışla 1.717 dolardan, Brent petrolün varil fiyatı ise yüzde 1,8 yükselişle 100 dolardan işlem görüyor.
Söz konusu gelişmelerle cuma günü New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 1,92, Nasdaq endeksi yüzde 1,79 ve Dow Jones endeksi yüzde 2,15 değer kazandı. ABD’de endeks vadeli işlem kontratları yeni haftaya da yükselişle başladı.
Avrupa’da bu hafta Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz kararı, İtalya’daki siyasi gelişmeler ve Rusya’nın 21 Temmuz’da gaz akışını tekrar başlatıp başlatmayacağına ilişkin endişelerle yoğun gündem takip edilecek.
ECB’nin perşembe günkü toplantıda 25 baz puan faiz artırmasına kesin gözüyle bakılırken, İtalya’daki hükümet krizi belirsizliğini koruyor.
İtalya Başbakanı Mario Draghi’nin istifasını vermesiyle derinleşen hükümet krizi, Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella’nın müdahalesiyle sakinleşse de ülke gündemindeki yerini koruyor. Basında çıkan haberlere göre, Draghi’nin kararından dönmeyeceği belirtiliyor.
Geçen hafta, 0,9952 ile son 20 yılın en düşüğüne gerileyen avro/dolar paritesi, Fed’in korkulduğu kadar şahin adımlar atmayacağına yönelik beklentilerle kayıplarını sınırlı da olsa telafi ederken, şu sıralarda 1,01’den alıcı buluyor.
Cuma günü, Almanya’da DAX 30 endeksi yüzde 2,76, İngiltere’de FTSE 100 yüzde 1,69, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 2,04 ve İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 1,84 yükseldi. Avrupa’da endeks vadeli işlem kontratları yeni haftaya da yükselişle başladı.
Asya’da pay piyasaları haftaya alış ağırlıklı bir seyirle başlarken, Çin’in ekonomiyi destekleyeceğine ilişkin haber akışı sonrası teknoloji hisseleri söz konusu seyre öncülük ediyor.
Çin Merkez Bankası (PBoC) Başkanı Yi Gang, ekonominin hala aşağı yönlü baskılarla karşı karşıya olduğuna dikkati çekerek, bankanın ekonomiyi desteklemek için gerekli adımları atmaya devam edeceğini bildirdi.
Ülkenin bankacılık regülatörü ise bankalara, devam eden inşaatlar için uygun şirketlere kredi koşullarının rahatlatılması tavsiyesinde bulundu.
Öte yandan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında artan vaka sayıları bölge genelinde risk iştahını törpülemeyi sürdürürken, Çin bazı şehirlerde kısıtlamaları artırmaya devam ediyor.
Bu gelişmelerle bugün Asya borsalarında pozitif bir seyir izlenirken, kapanışa yakın Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,4, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 1,8 ve Hong Kong’da Hang Seng endeksi ise yüzde 2,7 değer kazandı. Japonya’da ise resmi tatil nedeniyle piyasalar kapalı bulunuyor.
Yurt içinde, bu hafta gözler perşembe günü açıklanacak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) para politikası kararlarına çevrilirken, geçen hafta perşembe günü satış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,06 azalışla 2.382,44 puandan tamamladı.
Dolar/TL cuma günü uluslararası piyasada yüzde 0,26 azalışla 17,4001’den kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 17,44 seviyesinde işlem görüyor.
Analistler, bugün yurt içinde özel sektörün yurt dışı kredi borcu ve bütçe dengesi verilerinin takip edileceğini, yurt dışında ise veri gündeminin sakin olduğunu belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 2.420 puanın direnç, 2.350 seviyesinin destek konumunda olduğunu bildirdi.
Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:
10.00 Türkiye, mayıs ayı özel sektörün yurt dışı kredi borcu
10.00 Türkiye, haziran ayı tarım ürünleri ÜFE
11.00 Türkiye, haziran ayı bütçe dengesi