Küresel pay piyasaları, ABD Merkez Bankası (Fed) başta olmak üzere küresel merkez bankalarının faiz kararlarının yatırımcıların odağında olduğu haftada son zamanların en iyi performansını sergilerken, gelecek hafta Rusya-Ukrayna savaşından gelecek haber akışıyla birlikte yoğun veri gündemi takip edilecek.
Fed, hafta içinde 3 yılı aşkın sürenin ardından politika faizini 25 baz puanlık artırımla yüzde 0,25-0,50 aralığına yükseltti. Banka, enflasyona karşı “agresif” bir plan da ortaya koyarken, yıl sonuna kadar gerçekleştirilecek 6 toplantı için 25’er baz puanlık artırımına işaret etti.
Analistler, Fed’in enflasyon konusunda hala iyimser bir tutum içinde olduğunu ve bazı üyelerin 50 baz puanlık faiz artışına olumlu baktığını aktararak, fiyatlamaların bankanın gelecek toplantılarda en az bir kez 50 baz puanlık faiz artırımına gidilebileceğini gösterdiğini kaydetti.
Bu yıla ilişkin enflasyon tahminini yüzde 2,6’dan yüzde 4,3’e yükselten banka, ihtiyaç duyulması halinde faiz artırımlarının hızının ayarlanacağı mesajını da verdi.
Kararların ardından değerlendirmelerde bulunan Fed Başkanı Jerome Powell, gelişen koşullara bakacaklarını ve faiz artırımlarında daha hızlı hareket etmeleri gerekirse bunu yapacaklarını söyledi.
Powell, ekonominin çok güçlü ve daha sıkı para politikasıyla başa çıkmak için iyi bir konumda olduğunu vurgulayarak, Fed’in yaklaşık 9 trilyon dolarlık bilançosunun küçültülmesine mayıs ayında başlanabileceğinin sinyalini verdi.
Fed yetkilileri de toplantıyı takip eden günlerde bilanço küçültülmesine ilişkin sözle yönlendirmelerde bulunurken, Fed’in en kısa sürede bu adımları atacağı dile getirildi.
Analistler, para politikasına ilişkin belirsizliklerin azalmasıyla birlikte risk iştahının arttığını kaydederek, şahinleşen merkez bankalarına karşın pay piyasalarında güçlü yükseliş eğiliminin hakim olduğunu belirtti.
Rusya-Ukrayna savaşının hala önemli bir risk unsuru olarak fiyatlamaları etkilediğine değinen analistler, buna karşın devam eden müzakere sürecinin görece riskli varlıklara olan talebi desteklediğini bildirdi.
Bu gelişmelerle ABD’de pay piyasaları haftalık bazda Kasım 2020’den bu yana en iyi performansını sergilerken, yurt içinde BIST 100 endeksi tüm zamanların en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi.
Tedarik konusundaki olumlu haber akışı ve Çin’de artan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka sayılarının talebi azaltacağına yönelik beklentilerle hafta içinde 95,4 dolara kadar inen Brent petrolün varil fiyatı, bu seviyeden gelen tepki alımlarıyla kayıplarını kısmen telafi ederek haftayı yüzde 3,8 azalışla 106,3 dolardan tamamladı.
Altının ons fiyatı şahinleşen Fed ve Rusya-Ukrayna savaşındaki müzakere haberleriyle birlikte gerileyerek haftalık bazda yüzde 3,3 düşüşle 1.920 dolara indi.
ABD’de Fed’in şahinleşen tutumuyla tahvil piyasasında satış ağırlıklı seyir güçlenirken, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi haftayı yaklaşık 15 baz puan artışla Mayıs 2019’dan bu yana en yüksek seviye olan yüzde 2,14’ten tamamladı.
– ABD’de enflasyon endişesi büyüyor
ABD’de pay piyasaları bu hafta yüzde 5’ten fazla değer kazanırken, Nasdaq endeksinde yükseliş yüzde 8’i aştı. Gelecek hafta ABD’de Fed Başkanı Powell’ın pazartesi ve çarşamba yapacağı açıklamalar ile yoğun veri gündemi yatırımcıların odağına yerleşti.
Analistler, Fed’in şahinleşmesine karşılık para politikasında yol haritasının kısmen de olsa belirginleşmesinin yatırımcıların risk iştahını artığını kaydederken, Rusya-Ukrayna savaşındaki müzakerelerin de yükseliş eğilimini desteklediğini belirtti.
Öte yandan, ABD’nin Rusya karşıtı adımları ise devam ederken, ABD Başkanı Joe Biden, hafta içinde yaptığı açıklamalarda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i “savaş suçlusu” olarak nitelendirdi.
Biden, Çinli mevkidaşı Şi Cinping’e ise Ukrayna savaşında Rusya’ya ekipman desteği vermenin sonuçları olacağı konusunda uyarıda bulundu.
ABD’de bu hafta açıklanan makroekonomik verilere göre, Philadelphia Fed İmalat Endeksi, martta 27,4 ile Kasım 2021’den bu yana en yüksek seviyeye ulaşırken, sanayi üretimi, şubatta piyasa beklentileriyle paralel bir seyir izleyerek aylık yüzde 0,5’lik artış gösterdi.
Söz konusu gelişmelerle S&P 500 endeksi haftalık bazda yüzde 6,16, Nasdaq endeksi yüzde 8,18 ve Dow Jones endeksi yüzde 5,50 değer kazandı.
21 Mart ile başlayan haftanın veri takviminde, pazartesi Chicago ulusal aktivite endeksi, salı Richmond Fed sanayi endeksi, çarşamba yeni konut satışları, perşembe dayanıklı mal siparişleri ve haftalık işsizlik maaşı başvuruları ile cuma bekleyen konut satışları ve Michigan tüketici güven endeksi verileri takip edilecek.
– Avrupa’da borsalar yükseliş eğilimini ikinci haftaya taşıdı
Rusya-Ukrayna savaşında sorunun diplomasi yoluyla çözüleceğine ilişkin artan umutlarla Avrupa’da borsalar yükseliş eğilimini ikinci haftaya taşırken, İngiltere Merkez Bankası (BoE) politika faizini 25 baz puan artırarak yüzde 0,75’e çıkardı.
Gelecek hafta Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde’ın pazartesi ve salı günü yapacağı konuşmalar yatırımcıların odağına yerleşirken, Rusya-Ukrayna savaşından gelecek haberler de piyasalarda oynaklığı artırabilir.
Avro Bölgesi’nde şubat ayında enflasyon enerji fiyatlarındaki artışın etkisiyle yıllık bazda yüzde 5,9 ile tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı.
Verinin ardından enflasyonda tepe noktasının henüz görülmediği ve hızlı yükselişin gelecek dönemde de süreceği beklentileri güçlenirken, ECB Başkanı Lagarde Rusya-Ukrayna savaşının sonuçlarına esnek bir şekilde yanıt verebileceklerini ve yeni araçlar tasarlayabileceklerini söyledi.
Artan enflasyon baskısı tahvil piyasalarındaki satış baskısını güçlendirirken, Almanya’nın 10 yıllık tahvil faizi yaklaşık 11 baz puan yükselerek yüzde 0,36’yla 12 Kasım 2018 haftasından bu yana en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi.
Analistler, Rusya ile Ukrayna arasındaki gelişmelerin varlık fiyatlarını etkilemeyi sürdürmesinin beklendiğini kaydederek, özellikle emtia fiyatlarındaki oynaklığın yakından takip edilmesi gerektiğini ifade etti.
Bölgede açıklanan makroekonomik verilere göre Almanya’da Rusya-Ukrayna savaşı ve yaptırımların etkisiyle martta bir önceki aya göre 93,6 puan azalarak eksi 39,3 puana gerilerken, söz konusu azalış, Aralık 1991’den bu yana en hızlı düşüş olarak kayıtlara geçti.
Bu gelişmelerle bu hafta İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 3,48 artarak yıllık bazda pozitif getiri sağlayan borsalara katılırken, Almanya’da DAX endeksi yüzde 5,76, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 5,75 ve İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 5,13 değer kazandı.
Gelecek hafta pazartesi Almanya’da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), salı İngiltere’de TÜFE ve Avro Bölgesi’nde tüketici güven endeksi, perşembe bölge genelinde imalat sanayi ve hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) ile cuma Almanya’da Ifo iş ortamı güven endeksleri takip edilecek.
– Asya borsalarında “çılgın” hafta
Asya’da Çin’de artan Kovid-19 vakalarının ekonomiyi olumsuz etkileyebileceği endişesiyle teknoloji hisseleri öncülüğünde pazartesi ve salı günü sert düşen pay piyasaları, haftanın geri kalanında olumlu haber akışıyla birlikte kayıplarını telafi etti.
Söz konusu yükselişte Çin’de teknoloji hisseleri üzerindeki regülasyonların tamamlanacağına yönelik beklentiler önemli rol oynarken, özellikle Hong Kong borsasında işlem gören Çinli teknoloji şirketleri hisseleri pozitif ayrıştı.
Öte yandan Çin’de emlak sektöründe devam eden borç çevirme problemleri karşısında Şanghay’da bankaların hem mortgage kredilerine yönelik faiz oranını düşürdüğü hem de onay sürecini kısalttığı haberleri de piyasaları destekledi.
Hafta içinde Japonya Merkez Bankası (BoJ), faizlerde ve para politikasında değişikliğe gitmezken, Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin gelişmelerin dikkat gerektirdiği ve son derece yüksek belirsizlikler içerdiği uyarısında bulunuldu.
BoJ, sınırsız miktarda devlet tahvili ve yıllık 12 trilyon yen borsa yatırım fonları (ETF) ile yıllık 180 milyar yen Japon gayrimenkul yatırım fonları (J-REIT) alımına devam edeceğini duyurdu.
Hafta içinde bölgede açıklanan makroekonomik verilere göre Çin’de şubat ayında yıllık bazda sanayi üretimi yüzde 7,5 ve perakende satışlar yüzde 6,7 artarak beklentilerin oldukça üzerinde geldi.
Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Çin’de Şangay bileşik endeksi yüzde 1,77 gerilerken, Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 6,62, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 4,18 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 1,72 değer kazandı.
21 Mart ile başlayan haftanın veri takviminde, perşembe BoJ toplantı tutanakları ve cuma Japonya’da Tokyo TÜFE verisi takip edilecek. Japonya’da piyasalar pazartesi günü tatil nedeniyle kapalı olacak
– BIST 100 haftalık kapanış rekorunu kırdı
Yurt içinde, Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi yükseliş eğilimini üst üste üçüncü haftaya taşırken, haftalık bazda tüm zamanların en yüksek kapanışını gerçekleştirdi.
Hafta içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini yüzde 14’te sabit bıraktı.
Öte yandan, Rusya-Ukrayna savaşında arabuluculuk rolü üstlenen Türkiye’de yetkililerin diplomasi trafiği devam ediyor. Hafta içinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu hem Rus hem de Ukraynalı mevkidaşı ile görüşme gerçekleştirdi.
Analistler, küresel bazda artan risk iştahının Borsa İstanbul’da da etkili olduğunu kaydederek, jeopolitik risklerin azalması durumunda pay piyasalarındaki yükseliş eğiliminin daha da güçlenebileceğini bildirdi.
Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi haftayı yüzde 4,40 artışla 2.144,26 puandan tamamlarken, Dolar/TL yüzde 0,29 yükselerek 14,8105’e çıktı.
Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 2.100 puanın üzerinde kalıcılık sağlanması halinde 2.250 puanın direnç, 2.070 puanın ise destek konumunda olduğunu kaydetti.
Rusya ile Ukrayna arasındaki gelişmelerin pay piyasaları üzerinde etkili olmayı sürdürdüğünü aktaran analistler, artan oynaklık sebebiyle yatırımcıların temkinli hareket etmelerinin faydalı olacağını söyledi.
Gelecek hafta yurt içinde çarşamba tüketici güven endeksi ve işsizlik oranı, perşembe TCMB’nin PPK özeti ve cuma reel kesim güven endeksi, kapasite kullanım oranı ile sektörel güven endeksleri takip edilecek.