Dünya genelinde resesyon ve enflasyon ikilemi arasında kalan pay piyasaları yön bulmakta zorlanıyor.
Küresel bazda önemli merkez bankalarının agresif sıkılaştırıcı para politikalarını benimsemesinin ardından makroekonomik verilerde gözlemlenen yavaşlama resesyon endişesine sebep oluyor.
Geçen hafta açıklanan verilerde Çin hariç dünya genelinde sanayi üretimi yavaşlarken, söz konusu durum tahvillere ve dolara olan talebi artırırdı, resesyon fiyatlamasının da güçlenmesine sebep oldu.
ABD’de Tedarik Yönetim Enstitüsü (ISM) imalat endeksi, haziranda bir önceki aya kıyasla 3,1 puan azalışla 53’e inerek Haziran 2020’den bu yana en düşük seviyeyi kaydetti.
Yeni siparişlere ilişkin endeks 5,9 puan azalışla 49,2 seviyesine düşerken, söz konusu endekste iki yıldan bu yana ilk kez yaşanan gerileme, artan faiz oranlarının talebe zarar verdiğini gösterdi.
Cuma günü ABD tahvil faizlerinin 3 aylık forward oranları (3 ay sonra olması beklenen faiz oranları) ülkenin resesyona girebileceğini fiyatlamaya başladı. ABD’nin 10 yıllık tahvil faizinin 3 aylık forward oranı ile 3 aylık hazine bonosunun 3 aylık forward oranı arasındaki fark yüzde eksi 0,31’le Mart 2007’den bu yana en düşük seviyeye geriledi. Buna göre, ABD’nin 3 aylık bono faizinin eylül ayında 10 yıllık tahvil faizinin üzerine çıkması beklenirken, söz konusu fiyatlamaları takip eden 6 ila 18 ay içerisinde ülkenin resesyona gireceği öngörülüyor.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda temmuz toplantısında 75 baz puanlık faiz artışı ihtimaline neredeyse kesin gözüyle bakılırken, eylül toplantısında 75 baz puanlık faiz artışı ihtimali oldukça zayıflamış bulunuyor.
Yeni haftada yoğun makroekonomik veri takviminin piyasaların yönü üzerinde belirleyici olması beklenirken, söz konusu veri takvimi içinde ABD’de cuma günü açıklanacak tarım dışı istihdam verisi öne çıkıyor.
ABD’de yavaşlama emareleri gösteren sanayi üretiminin ardından istihdam piyasasındaki gelişmelerin varlık fiyatları üzerinde olası etki alanı güçlenirken, geçen hafta açıklanan haftalık işsizlik başvurularının son beş ayın en yükseğinde seyretmesi dikkati çekmişti.
Öte yandan, emtia fiyatları da küresel durgunluk endişesiyle düşüş eğilimini sürdürürken, birçok malın imalatında önemli yer tutan bakırın libresi yılbaşından bu yana yüzde 18 gerileyerek, 3,62 dolarla Şubat 2021’den bu yana en düşük seviyeye indi.
Altının ons fiyatı cuma günü son 6 ayın en düşüğünden gelen tepki alımlarıyla tekrar 1.810 dolar üzerinde alıcı bulmaya devam ederken, Brent petrolün varil fiyatı da 110 dolar seviyesi üzerinde kalıcı olmayı sürdürüyor.
Bu gelişmelerle cuma günü New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 1,06, Nasdaq endeksi yüzde 0,90 ve Dow Jones endeksi yüzde 1,05 değer kazandı. ABD’de endeks vadeli işlem kontratları yeni haftaya düşüşle başlarken, New York borsası bugün tatil nedeniyle işlemlere kapalı olacak.
Avro Bölgesi’nde cuma günü açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haziranda yüzde 8,6’ya yükselerek rekor tazelerken, bölgede artan resesyon endişesi de fiyatlamaları zorlaştırmaya devam ediyor.
Geçen hafta bölge ülkelerinin tahvillerine olan talep güçlenirken, tahvil faizlerindeki düşüş eğilimi üst üste ikinci haftaya taşındı.
Avrupa Merkez Bankası (ECB), Başkanı Christine Lagarde ECB’nin temmuzda 25 baz puanlık faiz artışı planladığını belirtse de 50 baz puanlık faiz artışının masada olmasını belirten üyelerin sayısı çoğalmaya devam etti.
Bu hafta bölgede gözler açıklanacak makroekonomik verilerdeki işaretlerle birlikte Lagarde’ın cuma günü yapacağı açıklamalara çevrilirken, açıklamalarda ECB’nin faiz kararının büyüklüğüne yönelik ipuçları aranacak.
Cuma günü bu gelişmelerle, Almanya’da DAX 30 endeksi yüzde 0,23, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,14 ve İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,29 değer kazanırken, İngiltere’de FTSE 100 yatay seyretti. Avrupa’da endeks vadeli işlem kontratları yeni haftaya ise düşüşle başladı.
Asya pay piyasaları haftaya karışık bir seyirle başlarken, özellikle Çin’de geçen hafta açıklanan olumlu makroekonomik veriler söz konusu seyirde etkili oluyor.
Kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,63 ve Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,34 değer kazanırken, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 0,11 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,85 değer kaybetti.
Yurt içinde gözler bugün açıklanacak enflasyon verilerine çevrilirken, AA Finans beklenti anketine katılan ekonomistler, TÜFE’nin haziranda yüzde 4,44 artmasını bekliyor.
Cuma günü alış ağırlıklı bir seyir izleyen BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,60 artışla 2.443,77 puandan tamamladı.
Dolar/TL yatay bir seyirle 16,7562’den kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 16,7560 seviyesinde işlem görüyor.
Analistler, bugün yurt dışında Almanya’da dış ticaret istatistikleri ile Avrupa’da yatırımcı güven endeksi ve Üretici Fiyat Endeksi’nin (ÜFE) takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 2.380 ve 2.340 seviyelerinin destek, 2.450 puanın direnç konumunda olduğunu söyledi.
Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:
09.00 Almanya, mayıs ayı dış ticaret istatistikleri
10.00 Türkiye, haziran ayı TÜFE
11.30 Avro Bölgesi, temmuz ayı yatırımcı güven endeksi
12.00 Avro Bölgesi, mayıs ayı ÜFE