Küresel piyasalarda, tahvil piyasalarındaki satış eğiliminin zayıflamasıyla pozitif bir seyir öne çıkarken, bugün gözler Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz kararı ve ECB Başkanı Christine Lagarde’ın açıklamaları ile ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell’ın konuşmasına çevrildi.
Dünya genelinde devam eden resesyon ve enflasyon endişeleri varlık fiyatları üzerinde etkili olmayı sürdürüyor.
Dün, küresel ekonomiye ilişkin endişelerle Brent petrolün varil fiyatı Ocak 2022’den bu yana en düşük seviyeye inerken, ABD’de enflasyonun yavaşlayabileceği beklentileriyle tahvil ve pay piyasaları alış ağırlıklı bir seyir izledi.
Fed yetkililerinin açıklamaları da dün piyasaların odağındaydı.
Fed Başkan Yardımcısı Lael Brainard sıkılaşmanın bir noktada riskleri artıracağı uyarısında bulunurken, enflasyonu düşürmek için ise “ne kadar sürerse sürsün” mücadele edeceklerini vurguladı. Politika faizinin daha da artması gerekeceğini belirten Brainard, enflasyonun yüzde 2 hedefine indiğine dair güven sağlamak için para politikasının bir süre kısıtlayıcı olmasının gerekeceğini dile getirdi.
Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester da ekonominin resesyona girmesini beklemediğini ancak buna ilişkin risklerin arttığını belirtti. Enflasyonun zirve yaptığına henüz ikna olmadığını aktaran Mester, enflasyonu kontrol altına almak için Fed’in yapacak daha çok işi olduğuna inandığını kaydetti.
Amerikan ekonomisindeki mevcut duruma ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı Fed’in “Bej Kitap” raporunda ise ekonomik faaliyetin temmuz başından bu yana değişim göstermediği aktarıldı.
Gelecekteki ekonomik büyüme görünümünün genel olarak zayıf kaldığına işaret edilen raporda, fiyat seviyelerinin yüksek kalmayı sürdürmesine rağmen çoğu bölgede artış oranlarının bir dereceye kadar ılımlı hale geldiği bildirildi.
Söz konusu gelişmeler sonrası, para piyasalarında Fed’in 21 Eylül’deki toplantıda yüzde 76 ihtimalle 75 baz puan faiz artıracağı fiyatlanmaya devam ederken, bugün Fed Başkanı Powell’ın açıklamalarının varlık fiyatlarını ve beklentileri etkilemesi bekleniyor.
Tahvil piyasalarındaki alış ağırlıklı seyirle birlikte dün dolar endeksi son 20 yılın zirvesinden dönerken, yeni günde 109,7 seviyesinde bulunuyor.
Brent petrolün varil fiyatı dünkü yüzde 5,7’lik düşüşün ardından şu sıralarda önceki kapanışın yüzde 1,2 üzerinde 88,5 dolardan işlem görürken, dün yüzde 1 yükselen altının ons fiyatı önceki kapanışa göre yüzde 0,2 azalışla 1.715 dolarda bulunuyor.
Öte yandan, dünya genelinde merkez bankaları şahin adımlar atmaya devam ediyor. Kanada Merkez Bankası, gecelik faiz oranını 75 baz puan artırarak yüzde 3,25 ile Nisan 2008’den bu yana en yüksek seviyeye çıkardı.
Söz konusu gelişmelerle dün New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 1,83, Nasdaq endeksi yüzde 2,14 ve Dow Jones endeksi yüzde 1,40 yükseldi. New York borsasında endeks vadeli kontratlar yeni günde de alış ağırlıklı seyrini sürdürüyor.
Avrupa’da gözler ECB’nin açıklayacağı para politikası kararlarına ve ECB Başkanı Lagarde’ın açıklamalarına çevrilirken, para piyasalarındaki fiyatlamalarda bankanın yüzde 69 ihtimalle tarihinde ilk kez politika faizini 75 baz puan artıracağı tahmin ediliyor.
Bölgeyi etkileyen enerji krizi ve rekor seviyelerde bulunan enflasyon karşısında Lagarde’ın bankanın tutumuna ilişkin vereceği ipuçları yatırımcıların odağında bulunuyor.
Öte yandan, eylül vadeli doğal gaz kontratları üç gündür düşüş eğiliminde hareket ederken, dün yüzde 13 azalışla 207 avroya geriledi.
Dün dolardaki zayıflamayla birlikte yüzde 1 değer kazanan avro/dolar paritesi günü 1 seviyesinin üzerinde tamamlarken, yeni günde de 1’in hemen altında seyrediyor.
Sterlin/dolar paritesi ise dün 1,4053 ile 1985’ten bu yana en düşük seviyesini görmesinin ardından kayıplarını büyük oranda telafi ederek tekrar 1,15’in üzerine çıktı.
Bu gelişmelerle dün İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,86 değer kaybederken, Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 0,35 yükseldi. Fransa’da CAC 40 endeksi ve İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi yatay seyretti. Avrupa’da, endeks vadeli işlem kontratları yeni güne ise yükselişle başladı.
Asya borsalarında, bu sabah New York borsasına paralel pozitif bir seyir öne çıkıyor.
Bölgede açıklanan makroekonomik verilere göre, Japonya ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde çeyreklik yüzde 0,9 ve yıllık yüzde 3,5 büyüyerek beklentileri geride bıraktı.
Çin’de devam eden kuraklık ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının üretimi olumsuz etkileyeceğine yönelik endişeler ise devam ediyor.
Dün yüzde 0,7 yükselişle 143,7 seviyesinden kapanış yapan dolar/yen paritesi, yeni günde de yüzde 0,2 yükselişle 144,1’le son 24 yılın en yüksek seviyesinde bulunuyor.
Bu gelişmelerle, kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 2,24, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,1 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,38 değer kazanırken, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 0,53 değer kaybetti.
Yurt içinde, Borsa İstanbul pay piyasası rekorlara dün de devam etti.
Dün, BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,34 kazançla 3.402,81 puandan tamamlayarak tüm zamanların en yüksek günlük kapanışını gerçekleştirdi.
Dolar/TL dün yatay seyirle 18,2271’den kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 18,2310 seviyesinde işlem görüyor.
Analistler, bugün yurt içinde haftalık para ve banka istatistikleri, yurt dışında ise ECB’nin faiz kararı ile Lagarde ve Powell’ın konuşmalarının yanı sıra ABD’de haftalık işsizlik başvurularının takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 3.420 ve 3.440 seviyelerinin direnç, 3.330 puanın destek konumunda olduğunu söyledi.
Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:
14.30 Türkiye, haftalık para ve banka istatistikleri
15.15 ECB’nin faiz kararı
15.30 ABD, haftalık işsizlik başvuruları
15.45 ECB Başkanı Lagarde’ın basın toplantısı
16.10 ABD, Fed Başkanı Powell’ın konuşması