Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının küresel ekonomiyi beklenenden daha kötü etkilediğine ve bilinen 300 milyar dolar borcu bulunan Çinli Evergrande şirketinin finansal istikrarı bozabileceğine yönelik endişeler küresel pay piyasalarında satış baskısını beraberinde getirdi.
Gelecek hafta gözler Fed, Japonya Merkez Bankası (BoJ) ve İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) faiz kararlarına çevrilirken, üç merkez bankasının da faiz oranlarında değişikliğe gitmesi beklenmiyor.
Toplantılarda, Fed’in varlık alımlarının azaltılması konusundaki yol haritasını belirginleştirmesine ve BoE’nin artan enflasyon baskısı karşısında para politikası tutumundaki olası değişikliğe yönelik ipuçları aranacak.
Analistler, gelecek hafta veri gündeminin de yoğun olduğuna dikkati çekerek, özellikle imalat sanayi ve hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerinin Kovid-19 salgınında Delta varyantının ekonomik etkilerini daha net yansıtabileceğinden dolayı küresel pay piyasalarında oynaklığı artırabileceğini bildirdi.
Artan risk algısıyla, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi üst üste dördüncü hafta da yükselerek yüzde 1,3710 seviyesine, 2 yıllık tahvil faizi de yüzde 0,23’e çıktı.
Altının ons fiyatı artan enflasyonist risklere karşı şahinleşen merkez bankalarıyla haftalık yüzde 2 değer kaybederek 1.751 seviyesine geriledi.
Ekonomik toparlanmaya ilişkin endişelerin bakır fiyatlarını baskılamasıyla yüzde 2,2 değer kaybeden bakırın libresi 4,24’e gerilerken, Brent petrolün varil fiyatı hava muhalefeti sebebiyle aksayan üretim sebebiyle artarak haftalık yüzde 3,1 değer kazancıyla 74,8 dolara yükseldi.
Avrupa’da kışın sert geçebileceğine yönelik uzmanların uyarıları ve Rusya’nın depolarında yeteri kadar doğal gaz olmadığını açıklaması sonrası ise doğal gaz fiyatları rekor kırdı.
ABD’de gözler Fed ve Powell’da
ABD’de bu hafta yatırımcıların odağında bulunan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verileri beklentiler dahilinde gelirken, gözler gelecek hafta çarşamba Fed’in faiz kararı, Fed Başkanı Jerome Powell’ın toplantı sonrası yapacağı konuşma ve Fed yetkililerinin cuma günü yapacakları sözle yönlendirmelere çevrildi.
Hafta içinde ABD’de TÜFE aylık yüzde 0,3 ve yıllık yüzde 5,3 artarak beklentiler dahilinde gerçekleşirken, enflasyonda tepe noktasının görülmüş olabileceği beklentisi piyasalardaki risk unsurlarını kısmen azalttı.
Ekonominin beklenenden daha fazla etkilenmiş olabileceğine yönelik endişeler ise artan risk iştahını törpüledi.
Gelecek hafta, Fed’le birlikte mali politikalar tarafı ve veri gündeminde de yoğunluk göze çarparken, Temsilciler Meclisi Demokrat çoğunluk lideri Steny Hoyer, meclisin borç sınırını haftaya ele alacağını söyledi.
Yüksek seyreden risk algısıyla S&P 500 endeksi haftalık yüzde 0,57, Nasdaq endeksi yüzde 0,47 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,07 değer kaybetti.
20 Eylül ile başlayan haftanın veri takviminde, salı cari denge, inşaat izinleri ve konut başlangıçları, çarşamba ikinci el konut satışları, perşembe imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI ve cuma günü yeni konut satışları takip edilecek.
Avrupa’da sahne BoE’nin
Avrupa borsalarında TÜFE ve Avrupa Merkez (ECB) Başkanı Christine Lagarde’ın konuşması yakından takip edilirken, gelecek hafta perşembe günü BoE’nin faiz kararı ve artan enflasyon baskısına karşı atılacak olası sözle yönlendirmeler gündemin odağına yerleşti.
ECB Başkanı Lagarde, hafta içinde yaptığı konuşmada bankanın destekleyici duruşunun süreceğine ilişkin açıklamalarda bulunurken, ülkelerin ekonomik toparlanma için mali destek vermelerinin gerekliliğini bir kez daha dile getirdi. Konuşmanın tahmin edildiği kadar şahin olmaması yatırımcıları rahatlattı.
Enerji fiyatları Avrupa’da hafta boyunca rekor üzerine rekor kırarken, artan maliyetlerin enflasyon baskılarını besleyebileceği ve merkez bankalarını daha şahin bir tutuma yönlendirebileceği endişesi pay piyasalarını baskıladı.
Bu hafta açıklanan verilere göre Avro Bölgesi’nde yıllık TÜFE beklentilere paralel yüzde 3 seviyesinde gerçekleşirken, İngiltere’de tahminleri geride bırakarak yıllık yüzde 3,2’ye çıktı.
Avro/dolar paritesi haftayı yüzde 0,7 değer kaybıyla 1,1727’den tamamlarken, haftalık bazda Almanya’da DAX endeksi yüzde 0,77, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,93, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 1,40 değer kaybetti. İtalya’da MIB 30 endeksi ise yüzde 0,09 yükseldi.
Gelecek hafta, pazartesi Almanya’da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), çarşamba Avro Bölgesi’nde tüketici güven endeksi, perşembe bölge genelinde imalat sanayi ile hizmet sektörü PMI ve cuma günü Almanya’da Ifo iş ortamı güven endeksi verileri takip edilecek.
Asya’da BoJ ve Evergrande baş rolü paylaşabilir
Asya’da, ekonomik toparlanmaya ilişkin endişeler, Çin’in regülasyon adımları ve Evergrande şirketinin borçlarının yapılandırılmasına yönelik süreç risk algısını artırırken, gelecek hafta BoJ’un faiz kararı ve Çin’deki gelişmeler yatırımcıların odağında olmaya devam edecek.
BoJ’un faiz oranlarında değişikliğe gitmesi beklenmezken, Çin Merkez Bankası (PBoC) artan risk unsurları karşısında kredi kanallarını gevşetebilir.
Evergrande şirketinin büyüklüğü sebebiyle finansal istikrara zarar verebileceği endişesi Asya’da pay piyasalarını baskılamaya devam ederken, makro ekonomik verilerden gelen olumsuz sinyaller de söz konusu seyri destekledi.
Japonya’da çekirdek makine siparişleri yıllık yüzde 11,1, Çin’de perakende satışlar yıllık yüzde 2,5 ve sanayi üretimi yüzde 5,3 artsa da üç veri de beklentileri karşılayamadı.
Bu gelişmelerle, Şanghay bileşik endeksi haftalık bazda yüzde 2,41 ve Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 4,90 değer kaybederken, Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,39 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,48 değer kazandı.
20 Eylül ile başlayan haftanın veri takviminde, çarşamba BoJ’un faiz kararı ve cuma Japonya’da TÜFE verileri takip edilecek. Japonya’da borsalar pazartesi ve perşembe, Çin’de ise pazartesi ve salı günü tatil nedeniyle kapalı olacak.
Yurt içinde TCMB’nin faiz oranlarında değişikliğe gitmesi beklenmiyor
Yurt içi pay piyasalarında bu hafta cari işlemler dengesi ve sanayi üretimi verileri takip edilirken, gözler gelecek hafta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararına çevrildi.
AA Finans’ın beklenti anketine katılan ekonomistlerin büyük çoğunluğu politika faizinin yüzde 19’da sabit bırakılmasını beklerken, politika metninde para politikasının geleceğine ilişkin ipuçları aranacak.
Analistler, küresel bazda önemli merkez bankalarının da gelecek hafta politika kararı alacak olmaları ve enflasyon endişeleriyle şahinleşmesi olası tutumların dünya genelinde oynaklığı artırabileceğini ifade etti.
Öte yandan, Temmuzda takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi geçen ay yıllık bazda yüzde 8,7 artışla beklentilerin altında kalırken, cari işlemler açığı ise temmuzda 683 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti.
İngiltere, piyasalar kapandıktan sonra yaptığı açıklamada, Kovid-19 önlemleri kapsamında uyguladığı seyahat listesinde yaptığı güncellemede, Türkiye’yi 22 Eylül itibarıyla seyahat sonrası zorunlu otel karantinası gerektiren kırmızı listeden çıkardı.
BIST 100 endeksi küresel pay piyasalarına paralel bu hafta da değer kaybederek haftayı yüzde 1,34 azalışla 1.419,43 puandan tamamladı.
Dolar/TL haftayı yüzde 2,06 değer kazancıyla 8,6441’den kapattı.
Gelecek hafta yurt içinde, çarşamba tüketici güven endeksi, TCMB’nin faiz kararı ve cuma, kapasite kullanımı, reel kesim güven endeksi ve sektörel güven endeksleri takip edilecek.