ABD’de açıklanan verilerde enflasyon riskinin güçlü kalmayı sürdürdüğüne ilişkin işaretler piyasaların ön bulmasını zorlaştırıyor.
Hafta içinde ABD’de açıklanan verilere göre, aralıkta yüzde 6,5 düzeyinde gerçekleşen Tüketici Fiyat Endeksi’ndeki (TÜFE) yıllık artış ocakta yüzde 6,4’e yavaşladı. TÜFE, ocakta aylık bazda da yüzde 0,5 yükseldi. Enflasyondaki yavaşlamanın devam etmesine karşın beklentilerin üzerinde kalması dikkati çekti.
Ülkede Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ise ocakta aylık yüzde 0,7 ve yıllık yüzde 6 ile beklentilerin üzerinde artış kaydetti.
Enflasyon verilerinin öngörülerin üzerinde gerçekleşmesi ABD Merkez Bankası (Fed) üyelerinin sözle yönlendirmelerindeki tonu da şahinleştirirken, para piyasalarındaki fiyatlamalarda gelecek ay 50 baz puanlık faiz artışı yapılabileceğine yönelik beklentiler güçlendi.
Buna göre gelecek ay bankanın 25 baz puan faiz artırmasına kesin gözüyle bakılırken, 50 baz puanlık faiz artış ihtimali yüzde 15 seviyesinde bulunuyor.
Analistler, ABD’de güçlenen enflasyon endişesinin ardından gelecek hafta açıklanacak verilerdeki işaretlerinin öneminin arttığını belirterek, enflasyon beklentilerini etkileyecek gerçekleşmelerin piyasalarda oynaklığı artırabileceğini bildirdi.
Ülkede resesyon fiyatlamalarının güç kaybetmeye devam ettiğini ve ABD’nin 3 aylık hazine bonosu getirisi ile 10 yıllık tahvil faizi arasındaki farkın yaklaşık 100 baz puana indiğine dikkati çeken analistler, söz konusu durumun dolar endeksinin desteklediğini kaydetti.
Analistler, dolar endeksindeki yükseliş eğiliminin emtia fiyatlarını baskıladığını belirterek, geçen hafta petrol, bakır ve altının değer kaybettiğini dile getirdi.
Buna göre, Brent petrolün varil fiyatı haftalık yüzde 4 azalışla 82,8 dolara, bakırın libresi yüzde 1,7 düşüşle 4,02 dolara ve altının onsu yüzde 1,2 değer kaybıyla 1.842 dolara indi.
Fed üyelerinin şahinleşen tonu yatırımcıları tedirgin etti
ABD’de pay piyasaları geçen hafta para politikasına ilişkin artan belirsizliklerle karışık bir seyir izlerken, gelecek hafta başta çarşamba günkü toplantı tutanakları ve perşembe günkü Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH) verileri başta olmak üzere yoğun veri gündemi yatırımcıların odağına yerleşti.
Ocak ayı enflasyon verilerinin ardından değerlendirmelerde bulunan Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester, enflasyonda yukarı yönlü risklerin sürdüğünü belirterek, “Fed’in faiz oranını yüzde 5’in üzerine çıkarması ve uzun bir süre o seviyelerde tutması gerek.” dedi. Mester ayrıca, faiz artışlarının resesyona neden olabileceğini de söyledi.
St. Louis Fed Başkanı James Bullard Fed’in faiz artışlarının, devam eden ekonomik büyümeye rağmen enflasyondaki yavaşlamayı koruyacağını kaydederken, New York Fed Başkanı John Williams da enflasyonun yüzde 2 hedefine dönmesinin birkaç yıl alabileceğini belirterek, “Son veriler ilave faiz artırımlarını destekliyor. Yıl sonu için yüzde 5-5,5 düzeyinde bir faiz oranı makul görünüyor.” dedi.
Dallas Fed Başkanı Lorie Logan ise Fed’in faiz oranlarını şu an beklenenden daha uzun süre artırmaya hazır olması gerektiğini ifade etti.
Ülkede açıklanan makroekonomik verilere göre, konut başlangıçları, ocakta yüzde 4,5 azalışla 1 milyon 309 bine gerileyerek art arda 5 ay düşüş kaydetti.
ABD’de ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı ise, 11 Şubat ile biten haftada 194 bine gerileyerek beklentilerin aksine düşüş kaydetti.
Analistler, ülkede para politikasına ilişkin belirsizliklerin arttığına dikkati çekerek, gelecek hafta açıklanacak toplantı tutanaklarında para politikasının geleceğine ilişkin ipuçlarının varlık fiyatlarını etkileyebileceğini söyledi.
Bu gelişmelerle, geçen hafta New York borsasında, S&P 500 yüzde 0,28 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,13 değer kaybederken, Nasdaq endeksi yüzde 0,59 yükseldi.
20 Şubat ile başlayan haftanın veri takviminde, salı imalat sanayi ve hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) ile ikinci el konut satışları, cuma ise kişisel gelirler, kişisel harcamalar, yeni konut satışları ve Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi verileri takip edilecek. ABD’de piyasalar pazartesi günü tatil nedeniyle kapalı olacak.
Avrupa’da şahin ton etkili olmayı sürdürüyor
Avrupa borsalarında geçen alış ağırlıklı bir seyir öne çıkarken, gelecek hafta başta Almanya’da çarşamba günü açıklanacak TÜFE ve cuma günkü GSYH verileri başta olmak gözler yoğun veri gündemine çevrildi.
Hafta içinde açıklamalarda bulunan Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, bankanın yıllık raporuna ilişkin Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada, enflasyon baskıları karşısında bir sonraki toplantıda faiz oranlarını 50 baz puan daha artırmayı planladıklarını belirtti.
Bölgede resesyon endişelerinin güçlenmesi pay piyasalarındaki yükselişi sınırlarken, ECB üyelerinin resesyon endişesine karşın şahin tutumlarını koruması dikkati çekti.
Şirket karlılıklarının beklentilerden iyi gelmesi de piyasalardaki pozitif seyri desteklerken, gelecek hafta açıklanacak yoğun verilerde ekonominin durumuna ilişkin işaretlerin pay piyasalarının yönü üzerinde etkili olması bekleniyor.
Geçen hafta İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 1,55, Almanya’da DAX endeksi yüzde 1,14, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 3,06 ve İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 1,77 yükseldi.
Gelecek hafta pazartesi Almanya’da ÜFE ve Avro Bölgesi’nde tüketici güven endeksi, salı bölge genelinde imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI ile Almanya’da ZEW beklenti endeksleri, çarşamba Almanya’da Ifo iş dünyası güven endeksi ve perşembe Avro Bölgesi’nde TÜFE takip edilecek.
Asya piyasaları negatif seyretti
Asya borsalarında geçen hafta negatif bir seyir öne çıkarken, ABD’de artan enflasyonist endişeler ve ABD ile Çin arasında devam eden gerilim söz konusu seyirde etkili oldu.
Japonya tarafında hafta boyunca Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) yeni Başkanı Kazuo Ueda’ya ilişkin haber akışı izlenmeye devam edildi.
Çin’in sıkı Kovid-19 tedbirlerini kaldırmasının ardından kredi talebinin güçlenmesi ve artan hava yolu taşımacılığı ekonomiye yönelik iyimser beklentilerin güçlenmesini beraberinde getirdi.
Analistler, Ueda’nın güvercin politikaları sürdüreceğine ilişkin yönlendirmeleri ve Çin ekonomisine ilişkin olumlu haber akışına karşın artan jeopolitik riskler ve dünya genelinde para politikasına ilişkin belirsizliklerin Asya’da pay piyasalarını baskıladığını söyledi.
Hafta içinde Japonya’da açıklanan makroekonomik verilere göre ocakta yıllık bazda ihracat yüzde 3,5 ve ithalat yüzde 17,8 artarken, dış ticaret açığı 3,5 trilyon yenle rekor kırdı. Ülkede makine siparişleri ise aralıkta artış beklentilerine karşın yüzde 6,6 düşüş kaydetti.
Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,57, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,12, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 2,22 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,77 geriledi.
20 Şubat ile başlayan haftanın veri takviminde perşembe günü Japonya’da TÜFE verileri takip edilecek. Japonya borsaları perşembe günü tatil nedeniyle kapalı olacak.
Yurt içinde beş işlem gününün ardından borsa yeniden açıldı
Yurt içinde geçen hafta Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle kapalı olan piyasalar çarşamba günü yeniden işleme açıldı.
Açılış öncesinde sağlıklı fiyat oluşumu için bir dizi tedbir açıklandı. Buna göre, Bireysel Emeklilik Sistemi’nde (BES) devlet katkısı fonlarının tahvil alma yükümlülükleri azaltılırken, asgari hisse senedi bulundurma yükümlülükleri artırıldı.
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) şirketlerin hisse geri alımı yapma konusundaki bürokratik zorlukları azaltırken, yüzde 35 olarak belirlenen başlangıç özkaynak koruma oranının, 10 Nisan’a kadar yüzde 20 olarak uygulanmasına karar verdi.
Analistler, gelecek hafta gözlerin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) perşembe günkü para politikası kararlarına çevrildiğini kaydederek, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından piyasalarda oynaklığın bir süre daha devam edebileceğini dile getirdi.
Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi haftanın son üç günündeki işlemlerde yüzde 11,57 değer kazancıyla 5.026,83 puana çıktı.
Dolar/TL haftayı bir önceki haftalık kapanışın hemen üzerinde 18,8617’den tamamladı.
Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 5.000 ve 4.900 seviyelerinin destek, 5.100 ve 5.150 puanın ise direnç olarak öne çıkabileceğini söyledi.
Gelecek hafta yurt içinde ayrıca pazartesi tüketici güven endeksi ile çarşamba kapasite kullanımı ve reel kesim güven endeksi verileri takip edilecek.