AA muhabirinin rapordan derlediği bilgilere göre, küresel podcast pazar değeri geçen yıl 13,7 milyar dolar seviyesindeydi. Podcast sektörünün uluslararası pazarlarda hızla popülerlik kazandığı belirtilen raporda, izleyiciye internet üzerinden direkt olarak ulaşan medya hizmetleri olarak tanımlanan OTT platformlardaki büyümenin, dünya genelinde bölgesel içerik talebini de oluşturduğu ifade edildi.
Raporda, dünyanın giderek daha fazla birbirine bağlanırken, kelime hizmetleri endüstrisinin de bölgesel içeriğe olan talebi artırarak hızla büyümesinin beklendiği aktarıldı.
Podcast pazarında son yıllarda nesnelerin interneti (IoT), makine öğrenmesi (ML) ve yapay zekanın (AI) podcast kanallarına kurulması ve harcanabilir gelirin artması gibi çeşitli faktörlerin desteklediği kapsamlı gelişmeler gözlemlediği ifade edilen raporda, daha derin mobil penetrasyon, daha ucuz veriler, yapay zeka ve makine öğreniminin yükselişinin internet üzerinden yayın yapan oyuncuların gelişmesi için olağanüstü bir ortam oluşturduğu vurgulandı.
Raporda, şu değerlendirmelere yer verildi:
“Podcast sektörünün genişlemesinde yüksek harcanabilir gelir ve küresel olarak artan tüketici harcamaları önemli bir faktör. Haber ve politika segmenti geçen yıl küresel podcast pazarının büyümesinde en önemli katkı sundu. 2030 yılına kadar da bu hakimiyetini koruması bekleniyor. Küresel podcast pazar değerinde Kuzey Amerika en büyük gelir payına sahip. Bu baskınlık, bölgenin yeni teknolojiyi hızla benimsemesine ve olgun izleyici tabanı sabip olmasına bağlanabilir.”
En fazla postcat üretilen diller İngilizce, İspanyolca ve Portekizce
Podcaster App Kurucusu ve Medya Girisimcisi Rıfat Özcan, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede dünyada 500 milyon civarında olan podcast dinleyici sayısının 2025 yılında yaklaşık 800 milyona çıkabileceğinin tahmin edildiğini söyledi.
En fazla podcast üretilen dillerin sırasıyla İngilizce, İspanyolca ve Portekizce olduğunu kaydeden Özcan, “Türkçe ise en fazla podcast üretilen 15’inci dil. İspanyolca ve Portekizce dillerinde üretilen podcastlerin ise yüzde 95’inden fazlası İspanya ve Portekiz dışında üretiliyor. Latin Amerika’da inanılmaz bir yükseliş söz konusu.” ifadelerini kullandı.
Özcan, Amerika ve Avrupa’da podcastin artık yoğun olarak tüketilen ve belli bir doygunluk seviyesine gelmiş olan bir mecra olduğuna işaret ederek, Batı dışı dünyada Türkiye, MENA, Latin Amerika ve Güneydoğu Asya’da podcastin ciddi bir yükselişinin olduğunu aktardı.
“Türkiye’de podcast istikrarlı bir şekilde büyüyor”
Türkiye’ye makro düzeyde bakıldığında podcast ekosisteminin kurumsallaşmaya başladığını dile getiren Özcan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Podcast ajansları, içerik ağları, uygulamalar, yapım ajansları ortaya çıkmış durumda. Podcast alanındaki yükselişi 2010’lu yıllar başındaki Youtube’un durumuna benzetebiliriz. Türkiye’de podcast için hala çok erken bir dönemdeyiz. 20 yılın az üzerinde bir geçmişe sahip olan podcast mecrası tam bir patlama yaşamadan ama sürekli istikrarlı bir şekilde de büyümesini devam ettiren bir mecra.
Türkiye’de her ne kadar pandeminin başına göre 30 kata kadar kanal bazında bir yükselişten bahsediyorsak da net bir patlama durumu yok. İngilizce’de olan kanal sayısı 1 milyon 600 binin üzerinde, İspanyolca ve Portekizce’de bu sayı 400 bin civarında. Türkiye için bu sayı 10 bin 751. Türkiye’de yoğun bir şekilde radyo tüketen bir kitle mevcut ve sözlü kültürün de yoğun olarak yaşandığı bir ülkedeyiz.”
Özcan, podcast kültürü yaygınlaştıkça Türkiye’de dijital tüketicilerin podcast mecrasına çok hızlı bir şekilde adapte olabileceğini söyledi.
Podcast ekosistemi içinde yer alan herkesin en büyük derdinin podcast kültürünü yaygınlaştırmak olduğunu belirten Özcan, bunun sayesinde ekosistem daha da büyüyebileceğini ifade etti.
Özcan, Z kuşağı için sesin önemli olduğunu, Z kuşağının Y kuşağından farklı bir şekilde ses ile ilişki kurduğunu ve dolayısıyla ses ekosistemi içindeki podcastin burada Z kuşağı için farklı bir şekilde konumlandığını dile getirdi.
“Podcast, Z Kuşağı için önemli bir dijital tüketim alanı”
Rıfat Özcan, podcast dinleyicilerinin yüzde 50’den fazlasının 25 yaşın altında olduğunu belirtti. Podcastin Türkiye için de Z Kuşağı için de önemli bir dijital tüketim alanı olacağını aktaran Özcan, podcastin zaman ve mekan dışı her yerde ve her zaman tüketilebilen bir medya içeriği olduğunu söyledi.
Özcan, şunları kaydetti:
“Bu yönüyle inanılmaz bir alan sunuyor. Çünkü insanlar podcasti hem dünyada hem Türkiye’de yoğun olarak başka işlerle meşgul iken dinliyorlar. Yani aslında podcast atıl olan zamanlarını verimli geçirmelerini sağlıyor insanların. Podcastin ekran rekabetinin dışında bir mecra olmasının hem üretici hem tüketici için birçok fırsat sunuyor. Telefon, TV, açık hava reklamları derken etrafımız tamamen ekranlarla kaplı ve podcast bu yoğunluktan sıyrılmak isteyenlerin uğrak noktası oldu ve olmaya devam edecek. Podcast ekosistemini keşfeden bir daha zor bırakır. Ücretsiz tüketilebilir olması, az veri ile dinlenebilir olması hatta telefonunuza indirilip çevrim dışı şekilde dinlenebilmesi tüketici için önemli avantajlar doğuruyor. Bir nevi bir sesli vikipedia olarak tanımlıyorum ben bu mecrayı.”