Kurtulmuş, AK Parti iktidarının 20. yıl dönümü kapsamında 4-5 Kasım’da İstanbul’da düzenlenecek “21. Yüzyılda Siyaset ve Yeni Açılımlar Forumu” ve gündemdeki gelişmelere ilişkin Şişli’deki bir otelde basın toplantısı düzenledi.
AK Parti’nin eser ve hizmet siyasetinin arkasındaki ana gücün, Türkiye siyasetinde fikir, istişare ve paydaşları çoğaltarak gerçekleştirdiği köklü bir zihniyet değişimi olduğunu ifade eden Kurtulmuş, bu zihniyet değişimi gerçekleşmemiş olsaydı belki bu eserlerin de gerçekleşmesinin mümkün olmayacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir parti vizyonu olmanın çok ötesinde, ortak bir milli vizyon olarak Türkiye’nin ve dünya kamuoyunun gündemine taşıdığı “Türkiye Yüzyılı Vizyonu”nun Türkiye’nin yeni hedefi olduğunu dile getiren Kurtulmuş, Türkiye Yüzyılı’nın, geçmişte ortaya konulan büyük mücadelenin sonucu ve doğrudan doğruya milletin ortaya koyduğu bir vizyon olarak ülkenin gündeminde olduğunu belirtti.
“21. Yüzyılda Siyaset ve Yeni Açılımlar Forumu’nu, AK Parti’nin geleceği tasarlama gücünün, niyetinin ve istediğinin bir parçası olarak değerlendirmemiz lazım.” diyen Kurtulmuş, bu sempozyumun aynı zamanda Türkiye Yüzyılı’nın önemli hazırlıklarından biri olarak telakki edilmesi gerektiğini vurguladı.
Uluslararası forumun aylarca süren bir hazırlık sonucu yarın ve cumartesi günü yapılacağını anlatan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“İçinde yaşadığımız dönemin şartlarını iyi görmemiz lazım. Bunların başında dünyada uzunca süredir yaşadığımız o sorunlara ilave olarak, çatışmalar, gerilimler, vekalet savaşları, bölgesel savaşlar, göç meselesi, ekonomide yeni arayışlar… Bütün bunların üstünde yeni birtakım tehditlerle yeni birtakım kalıcı evrensel sorunlarla insanlığın karşı karşıya kaldığı aşikardır. Bu anlamda bu köklü ve küresel sorunlara, sınamalara karşı bir cevap üretebilmek ve bu cevabın da sadece falanca ülke için değil, insanlığın ortak doğruları için olmasını temin etmek durumundayız. Bu çerçevede hem dünyadaki yeni çatışma alanlarının coğrafi olarak orta noktasında olan hem de güç dengeleri bakımından orta noktasında olan Türkiye olarak üzerimize çok büyük sorumluluklar düşüyor. Bir taraftan vekalet savaşlarının, bir taraftan Rusya-Ukrayna savaşıyla başlayan Karadeniz ve Avrupa’daki yeni gerilimlerin, enerji krizi, gıda krizi gibi yeni sorunların, ayrıca küresel göç krizinin merkezinde bir ülke olarak bütün bu sorunlara hem milli ölçekte hem küresel ölçekte cevap bulabilecek bir kabiliyete sahip olmamız lazım. İşte bu forum, bu çerçevede insani sorunların nasıl çözülebileceğine ilişkin fikirlerin tartışılabileceği, burada insanlığın hayrına olacak yeni tekliflerin Türkiye üzerinden dünya kamuoyuna sunulmasının zeminini hazırlayacak uluslararası platform olacak.”
Forum kapsamındaki 9 panelde 23 ülkeden 70’e yakın konuşmacının yer alacağını kaydeden Kurtulmuş, forumun başlangıcında ana tartışma oturumunun, finalinde ise “İnsanlığın İyiliği İçin Ortak Fikirler” başlıklı oturumun gerçekleştirileceğini ifade etti. Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın forumda cumartesi günü yapacağı konuşma ile hem Türkiye’nin yeni döneme ilişkin vizyonunu hem de uluslararası sorunların çözümüne ilişkin bakış açısını gündeme getireceğini aktardı.
“Barış vizyonumuzu her alanda sürdürmeye devam edeceğiz”
Gündeme ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Kurtulmuş, neredeyse Rusya ile konuşabilen tek ülkenin Türkiye olduğunu ifade ederek, “Bunun önemli ve değerli olduğunu biliyoruz. Bu barış vizyonumuzu her alanda sürdürmeye devam edeceğiz.” dedi.
Numan Kurtulmuş, kesilmiş olan tahıl koridorunun yeniden açılmasının, Rusya’nın Ukrayna’dan aldığı yazılı güvence karşılığında Ukrayna tahılının uluslararası piyasalara açılmasının temini için Türkiye’nin öncülüğünü yeniden kabul etmiş olmasının, barışı sağlamak bakımından önemli bir adım olduğunun altını çizdi.
On yıllardır, dünyanın gelecekte gıda, enerji ve su krizleriyle karşılaşacağının konuşulduğunu belirten Kurtulmuş, “İşte geldi enerji krizi, gıda krizleri, işte hemen kapımızda olan su krizleri. Bütün bunların da zaten bir çatışma içerisinde olan dünyayı içinden çıkılmaz bir çatışma ortamına sürükleyeceği aşikardır. Bu vesileyle tahıl koridoru sadece gıdanın dünya piyasalarına çıkarılması bakımından değil, aynı zamanda da küresel barışın temin edilmesi bakımından önemli ve hayati bir damardır.” değerlendirmesini yaptı.
Kurtulmuş, prensipli müzakereler ve insani diplomasi çabalarının sonucu olarak yeniden açılan tahıl koridorunun, aynı zamanda barışa açılan bir koridor olmasını ve Ukrayna-Rusya arasındaki meselenin bütünüyle hallolduğu bir döneme girilmesini ümit ettiğini dile getirdi.
“Bu konuya, hak ve özgürlüklerin genişletilmesi çerçevesinde bakmalarını tavsiye ediyoruz”
Başörtüsü ile ilgili anayasa değişikliği konusuna da değinen Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir gece yarısı attığı tweet ile başörtüsüyle ilgili bir yasal düzenleme talep ettiğini anımsattı.
Kurtulmuş, bu konunun Türkiye’nin gündeminden ilanihaye kaldırılacağı, bir daha hükümette kim olursa olsun bu konunun istismar edilmeyeceği bir düzenlemenin yapılmasının, siyasetin sorun çözme görevi kabiliyeti bakımından önemli bir ödevi olduğunu söyledi.
Anayasal düzenlemeyle başörtüsü meselesinin tamamen çözülmesi, başörtülü ya da başı açık, Türkiye’deki bütün kadınların istedikleri, giydikleri kıyafetlerle toplumsal hayatın bütün katmanlarında yer almasını sağlayacak bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu aktaran Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Bununla ilgili çalışmalarımızı tamamladık. Ayrıca Türkiye’de ailenin güçlendirilmesiyle ilgili anayasaya açıklayıcı bir madde ilave edilerek, Türkiye’de anayasal değişiklikle hak ve özgürlük alanlarının genişletilmesi için bir adım atma niyetini dün itibarıyla bütün siyasi partilerle paylaştık. Ümit ediyorum ki parlamentoda grubu olan siyasi partiler, bu meseleyi siyasi tartışma konusu olarak değil, milletimizin tamamını ilgilendiren bir hak ve özgürlük genişletmesi olarak görürler ve bu anayasa değişlik teklifimize olumlu cevap vererek, hatta referanduma dahi gitme gereği olmadan, doğrudan doğruya parlamentoda yeterli oyu alarak, bu meselenin çözülmesine katkı sunarlar. Bu başarı, eğer böyle bir sonuç ortaya çıkarsa, şu andaki 27. dönem parlamentonun, bütün siyasi partilerin ortak başarısı olur. Parlamentoda grubu bulunan siyasi partilere, bu konuya bir kez daha hak ve özgürlüklerin genişletilmesi çerçevesinde bakmalarını tavsiye eder, desteklerini beklediğimizi ifade ederiz.”
Irkçılık, yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı gündeme getirilecek
On yıllar boyunca Avrupa’da zaman zaman bazı çevrelerce gündeme getirilen yabancı düşmanlığının, göçmen karşıtlığının, İslam ve Türk düşmanlığının tarihe acı harflerle yazılmış en önemli olaylarından birinin 1993’te yaşanan Solingen’deki facia olduğunu hatırlatan Kurtulmuş, burada 5 yakınını kaybeden ve dün toprağa verilen Mevlüde Genç’i rahmetle andı.
Bugün Solingen’den çok daha katı, faşist, ırkçı zihin kodlarına hem Avrupa’da hem dünyanın dört bir tarafında sahip olan çevreler bulunduğunu, bu anlamda yabancı düşmanı ve İslam karşıtı aşırı sağ siyasetlerin dünyanın birçok yerinde artma eylemi içerisinde olduğunu dikkatle takip ettiklerini anlatan Kurtulmuş, forumda siyasette yeni arayışların konuşulacağı özel panelde, artan ırkçılık, yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı gibi konuların da gündeme geleceğini dile getirdi.
Forumda dış politika ve ekonomi de konuşulacak
Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Numan Kurtulmuş, forumda dış politika ve ekonomi alanında ezber bozacak yeni vurguların olup olmayacağına ilişkin soru üzerine şunları kaydetti:
“Dış politikada da ekonomide de mevcut ezberler zaten bozulmuş vaziyettedir. Yani mevcut sistemlerin, tekliflerin, teorilerin işlemediği, çalışmadığı, bütünüyle görülüyor. Uluslararası sistemin işlevsiz hale geldiği, hemen hemen dünyanın hiçbir yerinde barışı tesis edemediği, hiçbir savaşı, çatışmayı önleyemediği aşikardır. Dolayısıyla başta Birleşmiş Milletler olmak üzere, dünyadaki uluslararası kurum ve kuruluşların yeniden yapılandırılması, dünyanın hem siyasi hem ekonomik olarak yeni bir mimariye kavuşturulması zarureti açıktır. Şu fikirde olmak, bu fikirde olmakla da alakası yok. Onun için bu konular mutlaka gündeme gelecektir.”
AK Parti’nin yeni nesle yeni bir siyaset dili inşa etme konusunda ne tür çalışmalar yapacağına ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, forumda dünyada dijital ekonomi ve medya alanındaki gelişmelerin tartışılacağı bir oturumun düzenleneceğini belirtti.
Kurtulmuş, AK Parti’nin kurulduğu günden bu yana hem teknolojiyi en iyi kullanan hem de bu alanda öncülük yapabilen bir siyasi parti olduğunu söyleyerek, son birkaç ayda yaptıkları çalışmalardan bahsetti.
Gençlerin gündemindeki, özellikle yüksek teknolojilerle ilgili gelişmeleri en iyi takip eden, alan açan, öncülük yapan siyasi hareket olarak AK Parti’nin tarihe geçeceğini vurgulayan Kurtulmuş, “Önümüzdeki dönemde de sadece dijital siyaset değil, aynı zamanda dijitalin siyaseti de AK Parti vasıtasıyla tartışılmaya başlanacaktır. Türkiye Yüzyılı’nın önemli açılımlarından birisinin de dijitalin siyaseti olduğunu söylemek isterim.” dedi.
Toplantıda, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, AK Parti Yalova Milletvekili Ahmet Büyükgümüş, AK Parti MKYK Üyesi Ayşe Böhürler de yer aldı.
Kurtulmuş, program sonrası basın mensuplarıyla sohbet etti.