Çerkezköy ilçesindeki bir restoranda gençlerle bir araya gelen Kurtulmuş, bu ülkenin en değerli birikiminin gençlik olduğunu söyledi.
Türkiye’nin genç ve dinamik bir nüfusunun olduğunu belirten Kurtulmuş, “En büyük yatırımımız gençliğe yapılan yatırımdır. Yollar, köprüler, hanlar, hamamlar bunlar yapılır ama sonuçta bütün bunları daha ileriye götürecek, Türkiye’yi büyük hedeflerine kavuşturacak olan genç nesillerdir ve iyi yetişmiş inançlı, milletine güvenen, değerlerine bağlı, ne istediğini bilen, dünyayı tanıyan, kendisini tanıyan ve bu anlamda da ülkesinin potansiyellerinin farkında olan gençlik bizim en büyük kazanımımızdır. Buna her türlü imkanla destek vermeye gayret ediyoruz.” diye konuştu.
Türk milletinin sıradan bir millet olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Bu Anadolu kıtasında büyük medeniyetler geldi geçti. Bu medeniyetlerin içerisinde hem İslam döneminin İslam medeniyetleri hem öncesindeki büyük medeniyetler oldu. Bizim ecdadımız 3 kıtaya 7 iklime söz sahibi olan büyük bir medeniyeti ortaya koydu. Bu birikim bizim için de büyük bir imkandır. Ancak bunu söylerken sadece geçmişte kalarak değil hani diyoruz ya ‘biz geçmişle gelecek arasında bir köprüyüz’, kökü mazide olan atiyiz. Yani köklerimiz mazidedir ama gözümüz, gönlümüz, hedefimiz gelecektir. Geleceğe doğru yüzümüzü, yarınlara doğru yüzümüzü çevirmiş vaziyetteyiz ve nasıl olur da yeniden Türkiye’yi güçlü şekilde ileriye taşıyabiliriz, hazırlayabiliriz. Bunun için dertli olmak lazım. Bunun için bazıları ‘ya çok hayal görüyorsunuz’ biz Türkiye siyasetinde nice ‘hayal görüyorsunuz’ diyerek kendileriyle bir şekilde neredeyse dalga geçilen büyük siyasilerin Türkiye’nin geçmişine damga vurduğunu biliyoruz. Rahmetli Menderes’e de rahmetli Özal’a da rahmetli Erbakan’a da söyledikleri hayalleri dolayısıyla o ufukları dolayısıyla ‘ya hayal görüyorsunuz’ dediler. Allah’a çok şükür onların neredeyse planladıkları, tahmin ettikleri şeylerin büyük çoğunluğu bugün oldu. Aynı şekilde Tayyip Erdoğan’a AK Parti’ye de birçok proje söylendiği zaman hayal görüyorsunuz deniyordu çok şükür bu projelerin neredeyse tamamı gerçekleşti, daha da ileriye doğru gidiyoruz.”
“Vesayet odakları geride kaldığı için TOGG’u yapabildik”
Türkiye’de devrim niteliğinde yatırımlar yapıldığını vurgulayan Kurtulmuş, hedefi olmayanın bu ülkeye bir hizmet edemeyeceğini ifade etti.
Türkiye’de birçok şeyin değiştiğinin altını çizen Kurtulmuş, “Sorumuz şu, iyi Türkiye aynı Türkiye, imkanlar aynı imkanlar, insanlar da aynı insanlar. Ne değişti de Türkiye bunları yapabildi. Değişen şey zihniyettir. İşte AK Parti’nin 20 yıl içerisinde Türkiye’deki bence en önemli, sayın, yüzlerce yaptığı büyük işi sayarsınız ama yapmış olduğu en büyük iş zihniyet devrimini gerçekleştirmiş olmasıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Bu ülkede artık milletin sözünden başka, milletin egemenliğinden başka, milletin reyinden başka hiçbir güç merkezi yoktur” diyen Kurtulmuş, “Efendim ‘falanca güçlü çevre, falanca loca, falanca iç ve dış vesayet odağı, falanca ekonomik çevre, falanca askeri vesayet odağı, sivil vesayet odağı’ bunların hepsi geride kalmıştır. Vesayet odakları geride kaldığı için TOGG’u yapabildik sevgili gençler.” dedi.
Bundan sonra Devrim arabalarını bu millete izleteceklerini anlatan Kurtulmuş, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye 1961’de yüzde 100 kendi yapımı olan yerli arabasını yaptı. Eskişehir’deki fabrikasında çalıştırdı. 1961’de Türkiye Büyük Millet Meclisi o filmi izlerseniz hatta tartışarak izleyin onun. Araba tam orada milletin huzuruna çıkarılıp takdim edilecekken şeytanın aklına gelmeyecek bir takım ayak oyunlarıyla o arabanın üretilmesi engelledi. 1961 neredeyse bu salondakilerin çoğunun daha henüz dünyada olmadığı tarihte ama Türkiye için çok yakın bir tarih. Niçin Türkiye’nin vesayet odakları yerli araba üretilmesini istemiyorlardı da onun için. Çünkü Türkiye’nin vesayet odaklarının arkasındaki bazı çevreler elin oğlunun ürettiği otomobili bu millete dayatacaklardı da onun için.”
Nuri Demirağ’ın hayatından kesitler sunan Kurtulmuş, “1940’lı yıllarda Türkiye’de Türk uçağını kendi imkanlarıyla üretti, yurt dışına sattı. Yurt dışında halen bazı yerlerde Türkiye’de üretilmiş Nuri Demirağ fabrikasında üretilmiş bazı uçakların motorları vardır. Ama Türkiye’de bir karanlık el 1940’lı yıllardan bahsediyorum Türkiye’nin kendi uçağını üretmesini istemediği için çünkü elin oğlundan, elin gavurundan uçak almamız lazımdı, Türkiye’nin yerli uçağını üretmesine müsaade etmediler. Nuri Demirağ Yeşilköy Havalimanı’nın bulunduğu arazi, o ailenin malıydı. Garip hayatının sonunda fakrı zaruret içerisinde öldü, çünkü malı mülkü elinden çıktı.” ifadelerini kullandı.
İki üç hafta önce Eskişehir’deki TEI fabrikasını ziyaret ettiğini anlatan Kurtulmuş, “Allah’a çok şükür dünyanın en iyi uçak motorlarının üretilebileceği kabiliyete gelmiştir. Bu bir iftihar vesilesidir.” dedi.
Geçmişte bazı güçlerin Türkiye’ye uçak ürettirmediklerini vurgulayan Kurtulmuş, “1978’de masa kuruldu Ankara’da, Ankara Palas’ta İtalyanlar geldi Tornado firması. Türk tarafı ile anlaşma imzalanacak, Türkiye’nin karanlık odasından telgraf emri geldi ve Türk tarafı masadan kaldırıldı. Niye, Türkiye’nin uçak üretmemesi lazım.” diye konuştu.
“Şimdi İHA’larımızla SİHA’larımızla övünüyoruz”
Kurtulmuş, artık Türkiye’nin İHA’ları ve SİHA’ları ile övündüğünü söyledi.
Önceden İHA’ları ve SİHA’ları modernize edebilmek için uğraştıklarını anlatan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Dün gibi hatırlıyorum daha birkaç sene evvel, yani bu iktidar zamanında yabancılardan İHA, SİHA alabilmek ya da onlardan bizim İHA’larımızı SİHA’larımızı modernize edebilmek için ne kadar çok uğraştığımızı hatırlıyorum. Yok kongreye girdi, girmedi, verdiler, vermediler bir şekilde oyaladılar. İyi ki de oyaladılar, çok şükür kötü komşu adamı ev sahibi yapar. Türkiye bugün dünyada İHA ve SİHA’larda dünyanın en önde gelen ülkelerinden birisi oldu. Örnek verebilirim, şunu söylemek istiyorum, vesayet düzenleri sadece sandıktan çıkan iradeye karşı çıkmıyor, aynı zamanda milletin iradesiyle daha ileriye gitmesinin önünü de tıkayan bir mekanizma olarak faaliyet gösteriyor. Çünkü dışarıda bağlı oldukları bazı çevreler güçlü ve büyük Türkiye istemiyorlardı. Allah’a çok şükür Türkiye’nin 72 yıllık çok partili siyasi hayatında ben buna mili siyaset çizgisi diyorum, rahmetli Menderes’i, Özal’ı Erbakan’ı, Muhsin Yazıcıoğlu’nu bunları unutmadan bu çizgi içerisinde bugün bu çizginin temsilcisi AK Parti’dir, Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bu çizgiyi Türkiye’de milli olanı diriltmek ve mili bir kalkınma hamlesine geçekleştirmek için mücadele etti.”
Kurtulmuş, Türkiye’nin bugün çok güçlü bir noktaya geldğinin altını çizerek, “Şimdi sadece F-35 tartışmasını, bilmem F-16 tartışmasını S-400 tartışmasını takip ediyorsunuz. Bu tartışma nedendir biliyor musunuz? Elin oğlu biliyor ki Türkiye bu istikamette güçlü yürüyüşüne devam ederse Allah’ın izniyle Türkiye en yakın zamanda kendi uçağını tamamen kendisi üretecek ve kendi hava savunma sistemlerini de kendisi kuracaktır. Birinci, AK Parti’nin en büyük başarısı bu vesayet düzenlerini bitirmiş olmasıdır. Artık milletin, sizin reyinizin üstünde hiçbir gücün görüşü kabul edilemez. Bu noktada 15 Temmuz gecesi millet inançla sahaya çıkarak son darbecileri de Türkiye’nin gündeminden atmış ve Türkiye vesayeti, tarihin çöplüğüne gömmüştür. Ne yazık ki birileri de vesayet düzenlerine özlem duyuyor.”
“Türkiye uzaydaki yarışta da olacak”
Kurtulmuş, Türkiye’de gençler için muazzam bir özgüven inşası gerçekleştiğini söyledi.
Çorlu ilçesinde bir yurdu ziyaret ettiğini belirten Kurtulmuş, “Bu yurtta kalan 7 mühendislik öğrencisi hazırlıklarını yapıyorlar. Geçen sene girmişler bu sene de TEKNOFEST yarışlarına katılarak kendi ürettikleri İHA ve SİHA’larla dereceye gireceklerini hayal ediyorlar.” dedi.
Türkiye’nin uzay üssü ve uzay araçlarının da olacağını ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Türkiye uzaydaki yarışta da olacak. Birileri bunu hayal edecekler, bizim gerçekleştirdiklerimizi hayal dahi edemiyorlar. Sevgili kardeşlerim hayaliniz olacak, hedefiniz olacak. Kendinizle ilgili, ülkenizle ilgili, çevrenizle ilgili ve dünyayla ilgili bir hayaliniz olacak. Bizim hedefimiz sadece yeniden güçlü bir Türkiye kurmak değil aynı zamanda bu altyapının üzerinde Türkiye yüzyılını da hep beraber inşa etmektir. Yani içeride vesayet düzenlerini yıkmış ve geride bırakmış olan Türkiye’nin hedefi çok daha güçlü bir Türkiye’dir.”
Kurtulmuş, Türkiye’nin küresel vesayet odaklarını da yıkarak güçlü bir Türkiye ve Türkiye yüzyılını getireceklerini dile getirdi.
Numan Kurtulmuş, konuşmasının ardından programa katılan gençlerin sorularını cevapladı.